Bölüm 1 - Doğum Günü Gecesi

39 5 2
                                    

Aphexrass Kütüphanesi, 19 Ağustos 2025

"Theo! Yeni kitaplar geldi, garajdaki kolilerde bekliyorlar. Sonsuza kadar orada bekleyemezler. Yarın sabaha kadar raflarda olmaları gerek. Bitirmeden çıkmayı aklından bile geçirme" dedi James kütüphaneyi terk ederken. Çok sevimli bir yapısı olduğu söylenemezdi. Bilirsiniz işte.. Biraz gergindi ve emretmeyi severdi. Orta boylu ve kilolu, kısa siyah saçları ve koyu renkli gözleri olan bir adamdı.

"Peki efendim, hemen ilgileniyorum" diye yanıtladı Theo. James'in tavırlarına alışmıştı. Bu dünya ona en başından beri çok fazla şey vermemiş olsa da bulunduğu yerde mutluydu. Yüzlerce kitabı vardı..

Theo'nun en sevdiği şeylerden biri sessizlikti. Belki genelde çok fazla arkadaşı yoktu ama kitaplar ona arkadaş oluyordu. James gittikten hemen sonra kütüphanenin arka giriş kapısından garaja doğru yöneldi. Üst üste yığılmış en az 20 tane koli vardı. Yüzündeki şaşkınlığı toparlamak bir dakikasını almıştı. Bu beklediğinin de çok ötesindeydi. Ayrıca bütün bu kitapların bu gece raflara yerleşmesi neredeyse imkansız görünüyordu. Gerçi çok da fazla seçeneği yoktu, James sözünü bir kez söylemişti.

Theo'nun elleri kitapların tozlarını silmekten ve temizlik yapmaktan yıpranmış, canını yakmaya başlamıştı. Yine de bu, hayatından memnun olan ve 18 yaşını henüz bugün doldurmuş genç delikanlının neşesini etkileyemiyordu. Sonuçta doğum günü kutlamak için kocaman bir sessizlik ve kitaplardan daha iyi ne olabilirdi ki? Şey bir de.. kahve. Belki bir de.. küçük bir pasta. Theo pastayı severdi, hatta pastayı kendisi yapmayı zamanında Marrie teyzesinden öğrenmişti. Marrie harika bir bakıcıydı. Ona bir annenin sevgisini hissettirebilmişti yetimhanedeyken. Theo, zaman zaman onu hep özlerdi.

Aphexrass Kütüphanesi etrafı camlarla çevrili, yerlere halı döşenmiş, giriş kapısından sol tarafa geçildiğinde kafeteryası olan tek katlı büyük bir yerdi. Çoğu zaman gençlerin ziyaret ettiği bir yer olmaktansa, daha çok yaşlı nüfusun ilgisini çekerdi. Belki de ücretsiz kahve servisi yaptıklarındandır diye düşünürdü Theo burada ilk çalışmaya başladığı zamanlarda. Ancak yaşlıların anlatacak çok şeyleri olduğu ve onlardan çok şey öğrendiğini fark ettikçe onların kendilerini burada neden mutlu hissettiklerini anlamaya başlamıştı. Öyle ki artık kendisinin de yaşlı bir ruh olduğundan şüphe ediyordu. Belki 403 yaşında falan..

Theo, saatlerce yeni gelen kitapları raflara yerleştirmekle uğraşmıştı, çok yorulmuş ve uykusu gelmişti. Saatin kaç olduğundan haberi bile yoktu. Kütüphanenin kafeteryasının duvarında asılı olan saate dönüp baktığında zamanın çok hızlı geçtiğini fark etti. Saat 23:00 olmuştu bile.. Kolilerdeki kitaplar bütün raflara yerleşmişti ama Theo da tüm enerjisini yitirmişti. Biraz dinlenmek ve kendi doğum gününü gün bitmeden kutlayabilmek için kafeteryadan kendine sıcak bir kahveyle birlikte yaptığı küçücük çikolatalı pastayı aldı ve yere oturdu. Cebinden yetimhaneye bırakıldığında battaniyesinin içinde bulunan notu çıkardı:

'Theo Harwar.. İki dünyanın anahtarı'

Bu notun ne demek istediğini hiçbir zaman öğrenememişti. Pastanın üzerine bir mum yerleştirdi ve bir dilek tuttu.

'Artık kendimi bulmak istiyorum..'

Mum söndüğünde Theo düşünceliydi. Dileğinin gerçekleşmesine karşı ümidinin gerçekten olup olmadığını sorguluyordu kahvesini yudumlarken. Düşünceleri karmaşıklaşmıştı ancak çok geç olmuştu ve Theo'nun yorgun bedeni çoktan olduğu yerde uykuya dalmıştı. Ancak gözlerini açtığı sabah sıradan bir günün başlangıcı gibi olmayacaktı. 

Theo Harwar, Melez Çocuk Efsanesi I, Terra PusulaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin