İşte yeniden başlıyoruz, penceren süzülen güneş ışıltılarından bu kadar rahatsız olacağımı hiç düşünmezdim. Sanırım yine geç saatte uyuya kaldım aksi taktir de bu kadar yorgun olamazdım.Yataktan hışınla fırlayıp banyonun yolunu tutmam 10 dakikamı aldı, sanırım o kadar da hızlı değildim. Elim yüzümü yıkadıktan sonra ayna da hafif kıvırcık saçlarımın arasından sıyrılan o koca kahverengi gözlerle vücudumu süzerken, göz altlarımın yine mosmor olduğunu fark ettim. Tam o sırada annem hala uyuyor musun ? diye haykırırken uyandığımı farkedip çabucak üzerimi giyinmem için emirler yağdırıyordu, dayanamıyordum. Mutfağa geçtikten sonra bi kasenin içince mısır gevreği diğer taraf da da yeni okuluma başruvurken giyiceğim annemin seçtiği kıyafetler vardı. Şöyle bir göz ucuyla baktığım da üzerinde superman resmi bulunan bir tişört, lacivertin biraz açığı neydii? hahh saks mavisi tonlarında bir pantolon hemen yanında bordo bir ayakkabı. Annemin giyim zevki tam bir rezaletti, ne var ? nel oldu ? diye bir bakış attı. Hemen odama fırlayıp siyah bir tişört, siyah bir pantolon, siyah bir ayakkabı aldıktan sonra salonun girişinde bulunan benden bile büyük aynanın karşısında geçtim. ''Utku ! ...'' , ''Bence gayet iyi oldu'' ,''Utku emin misin ?'' ''Anne umurum da bile değil''. ''Bak hayatım, eğer arkadaş ediniceksen senin hakkında olumlu şeyler düşünmesini sağla yani siyahlara bürünüp kendini karamsar birisi olarak göstermeni istemeyiz dimi ?..'' ''Evet haklısın anne ( insanların canı cehenneme )'' benekli beyaz bir elbise, dozunda bir makyaj ile ''tamam öyleyse seni arabada bekliyor olacam, çok geç kalma dedi.'' Banyoya girip saçlarıma şekil verip ego tazeledikten sonra annemin seçtiği aptal kıyafetleri giyip tam aşşağı inerken telefonum aniden çalınca telefonumu unuttuğumu farkettim arayan annemdi ''Efendim anne'' ''Utku gelirken güneş gözlüğümü de getirir misin ? '' '' Nerde ?'' ''Mutfak da unutm..'' '' Tamam gördüm'' ''Hadi çabuk ol'' '' Tamam annee'' kapıyı çekip merdivenlerden hızlı adımlarla inip, anneme güneş gözlüğünü verdim. ''Heyecanlı mısın ? bu gün bir sürü yeni arkadaş ediniceksin'' '' ( Anlaşılan annem benden daha heyecanlıydı ) pek sayılmaz, zaten her yıl okul değiştiriyorum, alıştım.'' ''Bunu seninle daha önce konuşmuştuk öyle değil mi ?'' ''Anne yalvarırım bir daha bu konuyu açmıycam tamam hadi gidelim şu okula.'' ''Tamam o zaman hadi gidelim şu okula dedi gülümseyerek'' Arabaya atlayıp okulun yolunu tutarken bir an olsun olduğumuz yerde daire çiziyoruz hissine kapıldım, burada her yer aynıydı. Yaklaşık 40 dakika sonra okula vardık tabi birazda gezdik annemin sayesinde (en az 10 kez kaybolduk) . En son okul önümüzün önünde belirince annemle birbirimize göz ucuyla bakıp sırıttık. Annemin tek hatası okula benden önce gelmemesiydi, arabayı okulun otoparkına park ederken okulun beklediğimden daha büyük olduğunu fark ettim. Yeşil ve oldukça büyüktü bahçesi vardı. ''Anne arabadan çıkmayı düşünüyor musun artık ?'' ''Tamam tamam geldim (hala makyakını tazeliyor)''
yaklaşık 5 dakika sonra arabadan indiğinde, yavaşça okulu süzerek müdürün odasına doğru ilerlerken bir an kan şekerim düştü sanırım gözlerim kararmaya başladı annem fark etmedi neyse ki. görevli bir öğrenciye yaklaşarak ''pardon müdürün odası ne taraf da acaba diye sordu annem'' ''3. katta hemen sağda ki ilk kapı hanımefendi'' ''teşekkür ederim, dedikten sonra okula göz gezdirmeden direk müdürün kapısının önüne geldik, nasıl olsa yarından itibaren bol bol vaktim olucaktı. Annem iki eliyle yakamı ardından saçımı dağıttıktan sonra'' ''neden biraz olsun kendine bakmıyorsun dedi'' ''ahh pardon anne (benim o saçı yapmak için yarım saatimi heba ettiğimi bir bilse)'' En sonunda hiç beklemeden iki kere kapıyı sertçe tıkladıktan sonra içerinde buyrun diye tok bir o kadar da rahatsız edici bir ses belirdi....