12. Hafta Sonunu senle geçirmek mi

230 15 0
                                    

Multimedia : Elena

Bölüm Şarkısı : Rihanna -Diamonds

Uyandığımda sabahtı gerçekten bu kadar uyumuşmuydum? Aşağı inip Anna orada mı diye bakmaya karar verdim. Sadece Anna' ya bakacaktım başka birisine değil yani. Yoktu off yoktu. Anna yoktu sadece Anna dikkatimi çekmişti. Odama çıkıp yeşil bir sporcu atleti ve aynı takımdan olan yeşil siyah taytı üzerime geçirdikten sonra spor ayakkabılarımı giyip saçımı at kuyruğu yaptım. Anahtarımı telefonumu ve kulaklığımı alıp aşağı indim ve su aldım kapıdan çıkarken Anna ya bir not bıraktım - beni merak etme ben yürüyüşdeyim - ve buzdolabına yapıştırdım.

Sahile inip koşmaya başladım çünkü kilo almıştım. Yaklaşık iki saat koştum koşarkende aynı zamanda müzik dinliyordum. Müziğin sesi kesilince telefonum çalmaya başladı. Justin. Hemen telefonu açtım.

" Günaydın " dedim.

" Günaydın" dedi yeni kalmıştı çok belli sesi hiç olmadığı kadar masum ve tatlı çıkmıştı. " Kahvaltı yaptınmı" diye bir soru yöneltti.

" Hayır şuan sahilde koşuyorum" dedim.

" Tamam sen eve git ben de bir saatte ordayım " dedi.

" Nereye gideceğiz " dedim.

" Kahvaltıya" dedi ve telefonu kapattı. Suratıma. Neyseki böyle şeyleri takan birisi değildim eğer eve doğru koşarsam yetişemezdim bu yüzden bende taksiye binmeyi tercih ettim. Eve geldiğimde Anna hala uyuyordu hemen odama geçip duş aldım. Sonra dolabımı açıp üzerime siyah yırtık bir pantolon geçirdim üzerime de mavi kazak geçirip vanslarımı giydim koltuğumun üzerinde duran siyah deri ceketimi de giydikten sonra makyaj yapmadan aşağı indim notu alıp çöpe attım. Ve yeni bir not yazdım - Justin ile kahvaltıya gidiyoruz sen yap kahvaltını - yine aynı şekilde dolaba yapıştırdım. Korna sesi gelince kendime son kez aynada bakıp siyah çantamı alıp dışarı çıktım. Arabaya yerleştim.

" Günaydın prenses " dedi.

" Günaydın" dedim sevecen olan ses tonumu kullanarak. " Ee beni nereye götürüyorsun" diye sordum.

" Görürsün" dedi. Sağol gerçekten çok açıklayıcı oldu gözlerimi devirip yolu izlemeye başladım. Kasabadan ayrılmıştık ve ormanlık bir alana gelmiştik.

" Justin nereye gidiyoruz" dedim.

" Seni kaçırıyorum" dedi pişkin pişkin sırıtıp. Sonra sesimi çıkarmadım yaklaşık yarım saat daha bir yol gittik ve durduk solumda eski bir kulübe vardı ahşaptan yapılmıştı yavaş yavaş dökülmeye başlamıştı.

Kemerimi çözüp arabadan indim Justin de arkamdan gelip arabayı kilitledi.

" Burası neresi " dedim.

" Büyük Büyükannemin evi " dedi.

" Büyük Büyükannen mi ? o hala yaşıyormu" dedim komik gelmişti.

" Iki sene önceye kadar evet" dedi bu kadar değerli bir yere beni niye getirmişti ki.

" Çok güzel bir yer " dedim hadi ama acıktım ben kahvaltıya gidelim.

" Öyledir hadi gel içeri geçelim " dedi elimi tutup beni kapıya doğru sürükledi.

" Justin kahvaltı " dedim.

" Aa evet kahvaltı. Kahvaltılık yoktur şimdi hadi gel markete gidelim de iki gün boyunca ihtiyacımızı giderecek şeyler alalım" dedi. Ne diyordu bu ya.

" Iki gün mü " dedim beni arabaya doğru sürüklerken.

" Evet iki gün haftasonunu burada geçiricez" dedi.

As Long As You Love Me (Beni Sevdiğin Sürece)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin