Tuanadan
Bugün okulun son günüydü, yarı yıl geçmişti bile. Zaman çabuk ilerliyordu ancak "zamanla geçer" denilen hiçbir şey geçmemişti. Çünkü zaman hiçbir şeyi düzeltmez sadece üzerini örter, biz bizi iyileştirecek olan ilacı kendimiz bulmalıydık bana göre.
Şimdi ise ilacım dediğim herşey acı veriyordu. Bir şekilde hayata tutunmak için çabalıyordum. Derslerim genel olarak iyiydi ancak bu dönem fazla düşük notum vardı, belki derslerimi fazla boşlamıştım.Hızlıca evden çıkıp okula doğru yürüdüm. Okuldan sonra ormana gideceğimiz için rahat şeyler giydim, gerçi ben herzaman böyle giyinirdim.
Okula vardığımda karnımın ağrıdığını hissettim. Elimi karnıma bastırarak sırama oturdum. Bizimkilerde yanıma geldi.
Leya: tuana iyimisin?
Tuana: iyyim
Yağız: karnın mı ağrıyor?
Tuana: biraz, üşüttüm sanırım
Çağan: ben sana üşürsün demiştim
Leya: kantinden çay alayım mı?
Tuana: yok geçer birazdan
Yağız: yok olmaz böyle daha çok karnın ağrır, güzelim sen kantinden sıcak bişeyler al.
Tuana: yok yağız gerek yok gerçekten.
Yağız beni dinlememiş üstündeki hırkayı çıkarıp bana uzatmıştı, leyada kantine gitti.
Tuana: yağız gerçekten bişeyim yok
Yağız: hadi giy
Yağızın verdiği hırkayı alıp giydim. Kısa süre sonra leya elinde bardakla girdi sınıfa.
Leya: Al iç
Tuana: ama bu çay değil ki
Leya: evet ben yaptım iyi gelecek içLeyanın yaptığı karışımlar herzaman işe yaramıştı, hızlı hızlı içtim.
Çağan: yavaş iç sıcak
Tuana: iyi geldi
Leya: daha fazla üşütmezsen iki güne bişeyin kalmaz
Tuana: tamam doktor hanım
Dediğime güldü bende gülüp sarıldım.Hoca sınıfa girmiş karnelerimizi dağıtmıştı. Bu dönem derslerimi salmıştım bu yüzden notlarım da düşüktü, ikinci dönem sadece derslerime vericektim kendimi ve liseyi en iyi şekilde bitirmek için elimden geleni yapacaktım.
Karnımın ağrısı hafiflemişti Leyanın yaptığı çay iyi gelmişti. Sera hoca derslerimiz hakkındaki uzun konuşmasından sonra bugün gideceğimiz orman gezisinden bahsetmeye başladı.
Sera hoca: çocuklarım birazdan okulumuzdan kalkacak olan servis ile gideceğiz ormana, günün sonunda servis yine okula bırakacak.İlk ders karne sohbet derken bişekilde bitmişti bir sonraki derste ormana gidecektik.
Çağan: Leya ne aldın?
Leya: Taktir
Çağan: benimki de soru işte tabi taktir alacaksın
Leya: dggshvjs sen?
Çağan: teşekkür aldım
Leya: iyi almışsın
Çağan: buna şükrediyorum kızım boş da geçebilirdim
Leya: Tuana sen?
Tuana: teşekkür aldım ya
Leya: üzülme sen düzeltirsin
Esat: valla ben hiçbirşey alamadım
Mert: al benden de okadar
Defne: off iki puanla kaçırdım taktiri yaa
Deniz: sen onu öp başına koy
Defne: neden sen ne aldın
Deniz: çok kötü
Tuana: ortalaman kaç?
Deniz: elli altı
Leya: iyi işte geçmişsin
Deniz: lan olm öyle elli altı değil ellinin altı
Yağız: Waqgxhchsjb
Leya: olsun düzeltirsin ben sana güveniyorum civcivim
Deniz: ama ben kendime güvenmiyorumBeril: ülkü şu leyaya son zamanlar çok gıcık oluyorum
Ülkü: al benden de okadar, yağız ile sevgili olduğundan beri peşinden ayrılmıyor yapıştı kaldı
Beril: ozaman bizde onu yapıştıralım :)
Ülkü: nasıl?
Beril: izle gör.Beril ağzındaki yarım saattir çiğnediği sakızı leyanın sırasına yapıştırmıştı
Ülkü: yazık olcak güzel tişörtüne leyacık
İkisi birden pis pis gülüp kimsenin görmediğinden emin olup sınıftan çıktılar.Zil çalmış ders başlamıştı.
Deniz: hocam ne zaman gidicez?
Sera hoca: servislerin gelmesini bekliyoruz denizcim, siz şimdi yerlerinize geçin servisler gelince gidicez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavinya {Tamamlandı}
ActionBir zamanlar yakın olduğunuz biriyle şimdi iki yabancı gibi olmak nasıldır bilirmisiniz? iki düşman takım, kendini takım sanan bir düşman Lavinya | lyct