alpha's babies | kooktae ✓

Ten (Final)

*

*

*

ikizler 6 yaşında

İkizler hafta sonu sabahına kreşe erken saatlerde gitmeye alıştıkları için erken saatlerde başlamış, çıplak ayaklarıyla birlikte babalarının odalarına doğru yürümeye başlamışlardı. Dün geceleri hareketli geçen çift de duş aldıktan sonra geç saatlerde uyumuşlardı, top patlasa uyanmayacak durumdalardı. 

Jeongsan odanın kapısını yavaşça açtığında, Jungkook babasının Taehyung babasına sarıldığını görmüş ve içeri doğru yürümüştü tekrardan. Jungkook ile Taehyung çocuklar izinsiz odaya girmeye alıştıkları için hazırlıklarını önceden yapıyorlardı ki, olası facia durumundan korunmak içindi bunlar. Jeongsan da Jeongyeon da yatağa girdiğinde Jungkook aldığı ikilinin feromonuyla onları da Taehyung'u sardığı gibi sarmış, Jeongsan "Babamlar neden uyurlarken bu kadar sarılmayı seviyorlar?" demişti ikizine bakarak. Jeongyeon gülmüş ve "Taehyung babamla Jungkook babam birbirini çok seviyor, bizi de çok sevdiği için sarılıyor. Canım babalarım." diyerek yanıtladığı ikizine karşın o da babasına sarılmıştı. 

Jeongyeon şirin sesiyle "Baba..." dediğinde, Jungkook uykusundan sıyrılarak kısık gözleriyle çocuklarına bakmıştı. "Jeongsan da Jeongyeon da gülerken "Biz acıktık." demişlerdi aynı anda. Jungkook esneyerek "Çok mu acıktınız?" demişti onlara karşılık. Yataktan kalkmak için hareketlendiğinde, Jeongyeon babasının sırtına çıkmış, Jeongsan da Jungkook'un dövmeli elini tutarak "Evet, çok acıktık. Biz kreşe giderken erkenden karnımızı doyuruyorsunuz ama hafta sonu çok uyuyorsunuz. Sonra biz de acıkıyoruz." kızgın sesiyle birlikte söylenmişti. 

Jungkook hafta içi Taehyung ile beraber çalıştığı için birbirleriyle bir hafta sonu vakit geçirebiliyorlardı ve küçükler henüz bunu anlayamayacağı için Jungkook çok üzgünmüş gibi durarak "Özür dilerim Jeon Jeongsan, bundan sonra sabah kahvaltınızı ayağınıza getireceğim efendim." demiş, Jeongsan da gülmeye başlamıştı.

Çocuklar büyüdükçe gerçekten Jeongyeon Jungkook'un kopyası olmayı bırakmamıştı. Büyüdükçe kime benzediği anlaşılan Jeongsan ise gerçekten Jungkook ve Taehyung'un karışmış versiyonuydu. Gülüşü, huyları Jungkook'a benziyordu ama dıştan baktığında Taehyung'a da aşırı benziyordu. Taehyung gibi esmerdi, gözleri de Taehyung'a benzemişti. 

İki çocuğu da birbirinden güzeldi.

Çocuklar üç yaşına geldiğinde Jimin ile yaşadıkları evden ayrılmışlardı. Jungkook'un ailesinin onlara hediye ettiği eve geçtiklerinde, ikizler büyümüş ve beş yaşlarındayken odalarını ayırmışlardı. Şimdilerde de kreşte arkadaşlarının küçük kardeşlerini gördükleri için ikizler Taehyung ve Jungkook'a baskı yapmaya başlamıştı. 

Taehyung'a göre ikizler yeterliydi, Jungkook da çocuklar gibi bir tane daha çocuk istiyordu. Yine de Taehyung onları reddetmişti, çünkü doğumdan sonra 2 yıl eve bağlı kalmışlardı ve bir süre daha gençliğini yaşamak istiyordu. İkizler şu an Jungkook'un çocuk ihtiyacını gideriyordu, onlarla gayet güzel anlaşıyorlardı. İkizler ise bir süre daha kardeşsiz yapabilirlerdi, zaten ikizler de kardeşti. İlla küçük bir kardeşe gerek yoktu korumalık yapmak için.

Jungkook ile Taehyung evleneli de dört yıl olmuştu. Çocuklarıyla birlikte çok tatil yapmışlardı, bir süreden sonra Jungkook işe başlamış, Taehyung da iş bulunca ilk zamanlar çocukları annesine bırakmıştı, daha sonrada ikizler kreşe gitmeye başladığında annesini de yormayı bırakmıştı. 

Jungkook sırtından inen kızı ve oğluna baktığında ikizler büyük mutfakta orta kısımda olan masaya ilerleyip sandalyelerine oturduklarında Jungkook da kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. "Özel olarak bir şey istiyor musunuz çocuklar?" diyerek ikizlere dönen Jungkook, ikizlerin önceden anlaşmasıyla "Pankek ya da krep diye anlaştık baba." diyerek yanıtlamıştı babalarını.