1.Bölüm | Mahalle Arası

1.8K 137 18
                                    

Yeni ve aksiyonlu kitabımıza merhaba! Maske Oyun Bitti'nin yan kitabıdır ve seriden bağımsızdır. İlk kitapları okumamış olanlar okumak zorunda değiller. Yepyeni bir başlangıç ve aynı zamanda OB okurları için ise hikayeye çok güzel derinlikler katacak sahneler olacak. Konumuz; Alisa Derin. Bıçaklar kraliçesi sizlerle olacak... 

Maske haftada iki bölüm yayınlanacak şekilde ilerleyecek arkadaşlar. Kendimize belli günler seçeriz o o günlerde bölüm yayınlarız. Oylarınızı, desteklerinizi ve o güzel yorumlarınızı bekliyorum, lütfen! Sağlıcakla kalın...


1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.Bölüm | Mahalle Arası


      Göğüs kafesi aldığı nefesle birlikte yanıyor acı vücudundaki hücrelerin en ücra köşelerine su yayılması misali hissediliyordu. Büyük adımları yokuş aşağı ormanda hızla ilerliyordu. Ufak dallar ayaklarının altında çatırdama sesiyle birlikte parçalanıyordu. Korku, zihnini kaybetmesini sağlayacak kadar ele geçirmişti. Başını anlık arkaya çevirerek baktı. Kendisini kovalayan iki siluet, yirmi metre kadar geridelerdi. Ormana koştukça derinleşiyor, havanın karanlığı zifirileşiyordu. Umut söküp alınmış gibiydi.  Nefesini düzenli tutmayı denedi. Elini belindeki kemere götürdü ve pantolonun cebine sıkıştırdığı küçük bıçağın tekini çıkarttı. Arkasına döndü ve solunda kalan iri adama fırlatmasıyla birlikte, bıçak havada bir kuş misali süzüldü ve ayağının tam bileğine saplanmasıyla, büyük cüsse yere düşmüştü. 

Bakışları önüne çevrildiğin de otuz iki metre sonra başlayan asfalt yol dikkatini çekti. Ayaklarını zorlukla yavaşlatırken çift yönlü orman yolundan sağa saptı. Gökyüzünden şimşek çakmasıyla birlikte çığlığı ağzının içinde koptu. Boş, karanlık ve ıssız ormanda yankılandı. Arkasındaki adamın güçlü kahkahaları, dünyanın en iğrenç olduğunu düşündüğü sesti. Kulaklarında defalarca yankılanıyordu.  

      "Gel buraya cici kız."

      Asfaltın üzerinde son sürat ilerledi. İri adam ile aralarındaki mesafe kapanırken, daha hızlı koşmayı denedi. Yapamıyordu, biraz daha devam ederse neredeyse ciğerleri patlayacaktı. Hızlanmayı denediğindeyse: ayakları birbirine dolaştı ve tökezledi. Son anda durumu toparlayabilmişti. Belinde olan minik bıçağı almaya çalışmasıyla koşuşları anlık yavaşladı. Elindeki bıçak süratli koşması sebebiyle avuçlarının içinde bir oyana bir bu yana savruluyordu. Ayağı zifiri karanlıkta önünde göremediği büyük çukura düşmesi sebebiyle havada iki metre kadar uçtu ve sert biçimde yere çakıldı. Bedeninde hissettiği acı tarif edilemezdi.

     Sert zeminin üzerinde acı içinde kıvrandı. Zorlukla başını arkaya çevirerek döndü. Adamla aralarında üç-dört metreden az mesafe vardı. Geri geri giderken, ayağa kalkmayı denedi. Başarmıştı da... Tekrardan adımları kaçmak için yokuş aşağı yönelirken, saçında hissettiği el; ona ıstırap verdi. Acı ve korku bir kez daha iliklerine kadar işliyordu. Çığlığını gökyüzüne doğru karanlık geceye serbest bıraktı.

MASKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin