Alisa'nın hikayesini okumaktan keyif alıyor musunuz?
3.Bölüm | Çalınan Telefon
Aynada son bir defa kendine bakındı. Siyah sırt çantasını omzuna aldığında merdivenlerden aşağı inerek, ayakları dış kapıyı buldu. Bu gün Jale gelmeyecekti. Okulda buluşacaklardı. Ayakkabılarını dolaptan alarak giydi ve dışarıya çıktı. Anahtarı kapının arkasından alırken, kapatmayı unutmamıştı. Mutlulukla gökyüzüne bakarak gülümsedi ve kollarını iki yana açtı. Güneşli ve mis gibi kokan bir son bahar havasını, seviyordu. Çok aydınlık vericiydi. Karanlık havalar onun tarzı değildi, daha doğrusu karanlık olan hiç bir şey onun tarzı olamazdı.
Bir adım attığında, gözleri eski beyaz evin oraya çarptı. On beş gün önce karşılaştığı manzaranın aynısıyla karşılaşmış, maskeli vücut evin tam dibindeydi. Ellerini zorlukla eteğine götürdüğünde yumruk yaparak sıktı. Gözleri korkudan dolmaya başlamıştı ve artık olanları abisine anlatması gerektiğini düşünüyordu. Gözlerini telaşla kaçıracağı sırada, kim olduğunu bilemediği kişi cebinden telefonu çıkartarak, işaret etti. Ardından elini aşağı doğru işaret etti. Bakışları yeri lazer misali yeri taradı ve yerde duran poşetin içine takıldı. Hızla eğilerek, minik poşeti aldı ve elin içine attığında, on yedi gün kadar önce hırsızın eve gelerek çaldığı telefonu parmaklarının arasındaydı. Gözleri şaşkınlık içinde büyüdü. Telefonunu hızla açtığında, ekrana iğnelenmiş köşede sabitli duran not yazısı, dikkatini çekmişti.
"Telefonunu getireceğimi söylemiştim, ufaklık."
Yeşil gözleri telefonun ekranından ayrılarak, eski ve beyaz evin oraya bakındı. Maskeli kişiyi görmediğinde şaşkınlıktan ayakta kalmayı zor başardı. Telefonuna bakındı. İçi tamamen boştu. Bütün bilgileri silinmişti fakat bu onun telefonuydu. Sağ, üst köşede ufak bir çizik vardı ve aynı yerinde duruyordu. Başka telefon olma ihtimali yoktu. Adımları mahallede yavaşlığını koruyarak ilerlediğinde, Twitter hesabına giriş yaptı. Gerçekten kafası karışıyordu. Hangi aklı olan hırsız çaldığı eşyayı geri verirdi? On beş gün önce sahte bir hesaptan kendisine DM'den ulaşmıştı. Soruları beynini yiyip bitiriyordu. Üzerine tıkladı ve parmaklarını klavyenin üzerine götürdü. "Neden çaldığın telefonu geri getirdin?" dedi sahte hesaba yazarak.
"Öyle gerekti."
"Bir daha gelecek misin?"
"Gelmemi çok istiyorsun herhalde."
"Can güvenliğin için uğramamanı tavsiye ederim. Bir dahaki sefer yaraladığım tek kolun olmaz."
Tekrar cevap gelmemişti. Adımların hızlandırdı ve okula kadar aynı süratle yürüdü. Bahçe kapısının girişinde Melis ile karşılaşmasıyla, kocaman sarıldı. "Günaydın!" dedi Alisa mutlulukla. "Günaydın, Bahar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
Teen FictionAlisa Derin defalarca ölüm ve silahlı saldırı atlatmasının ardından ailesinin ve kendisinin peşinde olan adamlardan saklanmak için küçük bir mahalleye; abisiyle birlikte yerleşmişlerdir. Artık Adı Bahar'dır. Zengin olduklarını fark ettirmemek için g...