Her zamanki gibi temiz bir şekilde işini bitirip kurbanın evinden çıktı. Apartmandaki tüm güvenlik kameralarının yerini biliyordu ayrıca tüm güvenlik önlemleri geçici olarak devre dışı bırakılmıştı. En yakın arkadaşı Jeong sağ olsun tüm kameraları da eş zamanlı olarak temizliyordu.
Hiç bir şey olmamış, ellerini tekrar kana bulamamış gibi yürüdü ve binadan çıktı. Jungkook da böyle ölecekti ve o yine hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edecekti. Sonra da zaman kaybetmeden sıradaki büyük görev için ad soyad ve geçmiş değişiklikleri kurgulanacak ardından da göreve başlayacaktı. Bu ilk cinayeti olmayacaktı ve sonuncusu da değildi.
Tzuyu sadece yürüdü ve bir taksi çevirip bindi. Bunu her zaman yapardı. Taksinin şoförü olan kadın ona göz ucuyla baktı.
"Hallettim mi?"
"Tabii ki hallettim."
"Bizim Tzumiz her zamanki gibi inanılmaz."
"Beni şımartma Mina. Ben de bu işte mükemmel olduğumu biliyorum ama Jeon Jungkook işi çok uzadı. Buna bir el atmalıyım. Bir ay içinde Jeon Jungkook ölmeli."
Tzuyu bıkkınlıkla arkasına yaslandı. Bir bacagini diğerinin üzerine atarken siyah ceketinin cebinden küçük bir defter çıkardı. Kaldığı son sayfayı açtı ve küçük bir çentik attı.
"Hiç saydın mı?"
Mina'nın sorusuyla irkildi.
"Hayır ve saymayı da düşümüyorum."
"O zaman neden bu seceleyi tutuyorsun? Eğer bir önemi yoksa."
Tzuyu içinde oluşan garip duyguyla gülümsedi.
"Bu sadece cehennemde ne kadar acı çekeceğini hesaplamama yardımcı oluyor Mina. Bu bataklığa düşmeseydim ne olurdu, sorusu kafamda dolanıyor."
Mina'nın içi burkulur gibi oldu. Onlar Kore'nin en çok aranan suclularıydı. Ama neyse ki yüzlerini gören ve onların katil olduğunu bilen tek bir kişi bile yoktu. Sadece beşi biliyordu, sadece beşi birbirinin yanında tam anlamıyla kendi olabiliyordu.
Sonunda saklandıkları eve vardılar. Taksi garaj kapısından içeri girdi. Etraftaki tüm güvenlik kameraları sadece birkaç saniyeligine bu görüntüleri belleklerine kaydetti sonrası zaten Jeong'un hünerli parmaklarıyla anında silinmekti.
Garajın içine girdiklerinde garajın ışıkları biri tarafından açılmıştı ve o biri garajı eve bağlayan kapıda ikilinin arabadan inmesini izliyordu.
"Nasıl gitti bayanlar?"
"Sence?"
Tzuyu hafif alayla konuştu.
"Mükemmel?"
"Tabii ki bizden daha azını beklemiyorsun herhalde?"
Mina gülerek konuştu, karşısındaki adama aşkla bakıyordu resmen.
(Chae dışında birine aşkla bakan Mina'yı yazmak biraz suçluluk verici ama ben bu shipe de ölüp bitiyorum!)
Karşısındaki adam da aynı bakışları kara kuğusuna veriyordu.
"Tamam aşk kuşları ehem- kuğuları. Gidip iş verene rapor vermeliyiz."
Tzuyu ikisinin arasından geçerek garajdan çıktı ve Jeongyeon'un her zaman bulunduğu odanın yolunu tuttu.
Mina, kendinden uzun olan bedene küçük bir öpücük verdi ve ardından da Tzuyu'nin arkasından yürümeye koyuldu.
Merdivenleri tırmanarak ikinci kata çıktılar. Korifordaki ikinci kapıdan içeri girdiklerinde içerde son pürüzleri halleden Jeongyeon ve en az onun kadar iyi olan ve ona yardım eden Taehyung vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOS [TzuKook] ✓
Fiksi Penggemar+Hey Jeon Jungkook! -Sen de kimsin? +Hayatını mahvedecek kişi. -Ne? Neyden bahsediyorsun? +Ben Tzu, bir katilim ve şimdiki görevim de sensin. ~~~ Burası benim ikinci hesabım. Profilimden ilk hesabıma da ulaşabilirsiniz. Ship: TzuKook Yan Ship: JiMina