TAURUS

İLK KARŞILAŞMA

Umarım yazdıklarımı beğenirsiniz.

(((Bana destek olmak için oy verip hikaye hakkında düşüncelerinizi paylaşır mısınız?)))

İYİ OKUMALAR VE İYİ EĞLENCELER DİLİYORUM

Evet sonunda hayallerimize adım adım yaklaşıyorduk. Üniversitenin ilk günü gitmemize 3 saat kala uyandık. Kimse heyecandan uyuyamamıştı. Güzelce giyindikten sonra biraz bakım yaptık abartısız şekilde güzelleşmeye çalıştık bu konuda Kübra çok iyiydi, tam bir moda ikonuydu. Kübra'nın talimatları ve bizi hazırlaması bittikten sonra aynada kendime baktım. Giydiğim kıyafet kolumdaki morlukları belli ediyordu. Hemen elime kapatıcıyı alıp kapatabildiğim kadar kapatmaya çalıştım. O adi herifin bana yaptıklarını unutmaya çalışıyordum, kimsenin kolumdaki morlukları görmesini istemiyordum. Hızlıca bu işi de tamamladıktan sonra anı olsun diye bir fotoğraf çekilmiştik. Evet üçümüzde harika gözüküyorduk. Heyecanımız yüzümüzden belli oluyordu ama hakkımızdı. Çok geç kalmadan dolaşa dolaşa üniversitenin bahçesine geldik. Bahçe kocamandı, okul oldukça eşsiz gözüküyordu, gören herkes büyülenirdi. Bu kadar güzel bir üniversitede okuyacağımız için şanslıydık.  Okula büyülenmiş şekilde bakıyorduk.

Birinin seslenmesiyle kendimize gelip sesin geldiği yere doğru bakmaya başladık. 180 boylarında, hafif sakalları çıkmış, kumral ela gözlü adam bize burada neden dikildiğimizi soruyordu. Oldukça sert görünümlüydü ve gizemli bir havası vardı bunu hemen hissetmiştim. Kendime gelip cevap verdim.

"-Okul çok güzel, onun büyüsüne kapılmışız." diye  yanıtladım.

Adam fısıltı şeklinde güldü, ama o gülüş öyle sıradan bir gülüş değildi. Bir kaç saniye sonra cevap verdi 

"-Evet çok güzel büyüsüne kapılanız çok normal bende kapılmışım." diyerek yanımızdan geçti.

 Bu yaptığı biraz kabaca idi  ama anlaşılan o da sosyal olmayı pek sevmiyordu. Aldırış etmeden okulu gezmeye başladık. Kendi bölümümüzü bulup kampüsteki diğer kişilere bakmaya başladık. Dışarıdaki adam buradaydı. Bir anlığına göz göze geldik, bakışı beni çok etkilemişti ama hemen başka yere odaklanmaya başladım. Öyle aim şaim insan yoktu gerçi hoş daha 1.5 saat vardı bir kaç kişiyle tanıştık ama onlar hava almak için dışarı çıkmıştı. İloş ve Kübra da kampüsü gezmek için çıktılar sonunda o gizemli havası olan adamla baş başa kalmıştık. Uzun süre sessizlik hakim sürdü aramızda. Sessizliği ilk bozan o olmuştu aklımdaki soruları anlamış olacak ki merak ettiğim bir soruya yanıt vererek başladı.

"- Adım Sarper. Sarper  Özpolat."

Yutkundum. Şehrin en iyi mimarının oğluydu. Sarper Özpolat... 

Demek ki babasının izinden gidecekti. Şokumu anlamış olacak ki bana neden şaşırmış olduğumu sordu.

"-Baban, şehrin en iyi mimarı ve benimde örnek aldığım bir insan, yani onun gibi başarılı olmak gibi hedefim var."

Sarper hemen cevap verdi;

"- Anlaşılan seninle çok görüşeceğiz, Adını bilmediğim kız."

Tebessüm ederek yanıtladım

"- Ece . Ece Barut."

Memnun oldum dercesine başını salladı. Aklımda çok soru vardı ama en azından bir kaç sorunun cevabını almış oldum. İloş ve Kübra'nın içeri girmesiyle ikimizin gözü de kapıya yöneldi. Kızlar yanıma gelerek meraklı gözlerle bana baktılar. Eminim ki en iyi mimarın oğlunun bu okulda olduğunu duyduklarında kendilerine gelemeyeceklerdi. O sırada kapı tekrar açıldı ve herkes kampüsün kapısına bakmaya başladı. İçeri cool havasını hissettiren, 180 civarlarında siyah saçlı, kahverengi gözlere sahip olan adam içeri girdi ve Sarper ile tokalaştı. Anlaşılan daha önceden tanışıyorlardı. Sonra Sarper'in arkadaşı kendini tanıttı.

"- Adım Enes. Enes Çınar."

Adının Enes olduğunu öğrendim çocuk Kübra da kalakalmıştı. Kübra da Enese büyülenmiş şekilde bakıyordu öyle bir kaç saniye bakıştıktan sonra Kübra kendini tanıttı.

"- Memnun olduk Enes. Benim adım Kübra. Kübra Demir. Bunlarda arkadaşlarım İloş ve Ece."

İloşla birlikte memnun olduğumuzu belirtmek amacıyla başımızı salladık. Enes te arkadaşını tanıtmak üzere dönerken Sarper lafa atıldı.

"- Adım Sarper. Sarper Özpolat. Enesin en yakın arkadaşıyım."

İloş tam tahmin ettiğim gibi ani şokla kısık sesle çığlık attı. Bu tepkisi hepimizi oldukça güldürmüştü. Ama Sarper'in daha çok hoşuna gitmiş olacak ki kocaman sırıttı. Sarper lafı geciktirmeden bir cümle kurdu

"-Evet tahmin ettiğin gibi babam şehrin en ünlü mimarı ama bununla hava atmak gibi gözükmek istemem. Umarım açıklamam yeterli olmuştur."

"- Kusura bakma her dakika şehrin en iyi mimarıyla aynı ortamda bulunmuyoruz. Sadece baban çok yetenekli bizimde hedefimiz öyle bir mimar olabilmek." dedi İloş.

"- Evet biliyorum, arkadaşın Ece bahsetti." dedi gülerek Sarper.

Konuşma orada son buldu. O gün öyle kampüsü tanıyarak ve gezerek geçti. Enes ve Kübra hemen kaynaşmışlardı çıkışta ne konuştuklarını anlatmak üzere onu sorguya çekecektik. Sarper tam tahmin ettiğim gibi sosyal olmayı pek sevmiyordu, bizimle kaynaşmış olması bile büyük bir mucize idi. Sanırım geçmişte o da çok ağır olaylar atlatmıştı ki şimdi çevre yapmayı pek sevmeyen birine dönüşmüştü. Sonunda okuldan ayrılmak üzere kampüsten çıkıyorduk ki Enes hepimizi durdurdu.

"- Hey! çıkışta beraber takılalım belki daha da kaynaşırız, hepimiz için değişiklik olur." diye atıldı.

 Tabi ki Kübra'nın tepkisine şaşırmadık, Enesin fikrini mantıklı bulup takılmayı kabul etmişti. O sırada Sarper de onaylayınca bizde onayladık. Yolda giderken Enes hepimizin telefon numaralarını alıp bir grup kurmuştu .

"ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ" 

Hepimiz bu isimi beğenmiştik, çünkü herkesin geçmişte yaşadığı bir travması vardı...

TEKRARDAN MERHABA ARAKADAŞLAR BU BÖLÜMÜ UZUN YAZMAK İSTEDİM. UMARIM YAZDIKLARIMI BEĞENİRSİNİZ DİĞER BÖLÜMLERDE AYNI BU ŞEKİLDE ELİMDEN GELDİĞİNCE UZUN YAZMAYA ÇALIŞACAĞIM UMARIM SEVERSİNİZ....

HİKAYE HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ BEKLİYORUM BÜTÜN YORUMLAR BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ İSTEDİĞİNİZ SAHNELERİ YAZABİLİRSİNİZ HEPSİNİ YAZMAYA ÇALIŞACAĞIMM...

MERAK ETTİĞİNİZ SORULARI YORUMLARA YAZABİLİRSİNİZ.ELİMDEN GELDİĞİNCE AÇIKLAMAYA ÇALIŞIRIM.

HERKESE OKUDUĞU İÇİN TEŞEKKÜR EDERİMM... BANA DESTEK OLAMK İÇİN 2 SANİYENİZİ AYIRIP OY VERMEYİ LÜTFEN UNUTMAYIN. HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUMMMMM DİĞER BÖLÜMLERDE GÖRÜŞMEK ÜZEREE....