TAURUS

SICAK BİR TEBESSÜM

Umarım yazdıklarımı beğenirsiniz.

(((Bana destek olmak için oy verip hikaye hakkında düşüncelerinizi paylaşır mısınız?)))

İYİ OKUMALAR VE İYİ EĞLENCELER DİLİYORUM

Yolculuk keyifli geçmişti Enes komik şakalar yapıyordu ve bu şakalar Kübra'nın hoşuna gidiyordu. Sezilerim güçlüdür ama şuan sezilerimi kullanamayacak kadar heyecanlıydım. İloş telefona dalıp gitmişti, Enes ve Kübra ayrı bir havaydı geriye Sarper ile ben kalmıştım. İkimizde sosyal olmayı istemiyorduk ama birbirimizle konuşmaktan başka çaremiz yoktu. Bu sefer konuşmayı başlatan ben olmuştum.

"- Baban mı zorladı mimar olmak için?" diye atıldım. Cevap gecikmedi.

"- Hayır ben annemin o korkunç kazada can verişinde söz verdim çok iyi bir mimar olacaktım ve diğer ailelerin bunu yaşamasına izin vermeyeceğim." diye yanıtladı. Sesi titriyordu annesinin ölümü onu tetikliyor olmalıydı onu çok iyi anlıyordum. Annemin ölümünü bende kabullenemiyordum ama onun gibi bende kendime sözler vermiştim, evet çok özlüyordum ona sarılmak istiyordum ama bunların olamayacağını da çok iyi biliyordum. 

"- Seni  anlıyorum. Bende annemi kaybettim bu acının ne kadar derin olduğunu biliyorum" diye yanıtladım. Onunla benim tek farkımız ise onun babası evliydi yani Sarper'in üvey annesi vardı. O adi adam bana bunu yapmamıştı. İlk defa kedi olalı bir fare tutmuştu. İkimizde daha fazla konuşamadık, bu acı bize oldukça fazlaydı. Enes sonunda bizi lunaparka yakın bir kafeye getirmişti burada biraz sohbet ettikten sonra lunaparka gidecektik. Klasik grup konuşmaları, herkesin kendini tanıtması falan filan işte. İloş'un aklına gelen "doğruluk mu cesaret mi " oyununu oynamaya karar verdik. Fikri bulan İloş şişeyi çevirdi ilk soru cevaplayacak kişi BENDİM...

"-Birdenbire görünmez olsaydın ne yapardın?" diye sordu sırıtarak cevapladım.

"-Beni marketten kovduran teyzeyi bulup onu olduğu ortamdan dışarı çıkarırdım, küçük bir intikam...

Cevabımın üzerine Sarper büyük kahkaha patlattı. Onu böyle güldürmek garipçe hoşuma gitmişti. Şişe çevirme ve soru sorma sırası bendeydi. Şişeyi var gücümle çevirdim. Şişenin ucu Sarper' i gösteriyordu. Sarper yutkundu, anlaşılan korkuyordu. Geçmişe dair ağzımı asla açmayacaktım. O kadar tedirgin olmuştu beti benzi atmıştı." Hazır mısın" diye sorunca istemsizce başını salladı. Daha da kötüleşmeden sorumu sordum.

"-En sevdiğin renk ve nedeni, sana bir anlam katıyor mu?" kimse görmeyecek şekilde göz kırptım. oldukça rahatlamış görünüyordu. Hemen cevapladı 

"-Mor. Mor renk asilliği temsil ediyor ve bana da güven verici ve huzurlu hissettiriyor."

Bu imkansız olacak tesadüftür. Kızlarla bakışıp gülmeye başladığımızda Enes ve Sarper meraklı gözlerle bize bakıyorlardı. Kübra dayanamayıp gülme nedenimizi açıkladı

"-Ece'nin de en sevdiği renk mor ve aynı Sarper gibi düşünüyor, birbirimize bakınca gülmeye başladık. Kusura bakmayın.

Sarper bana sıcak bir tebessümle bakarak:

"- Ortak yönlerimiz artıyor Ece, şaşırtıyorsun beni."

Küçük bir kahkaha patlattım ve oyuna döndük. Enes şişeyi çevirmek istemişti, biraz hilede işin içine girse de kimse ses etmedi ve şişenin ucu Kübra'yı gösterdi.

"- Klasik soru olacak ama epey merak ettiğim bir soru. Sevgiliniz var mı hanımefendi?"

Gülmemi gizleyemedim ve kahkaha atmaya başladım bana İloş da eşlik edince otomatikman Sarper ve Kübra da gülmeye başladı. Masum Enes'in Kübra'ya olan bakışı hala cevap beklediğini gösteriyordu.

"-Bu cevabın üzerine pek düşünmeme gerek yok Enes , şuan sevgilim yok." dedi gülerek

Enes onaylar şekilde başını salladı. Sıra Kübra da idi. Şişe İloş'u gösterdi 

"-Ben mi? Ece mi? " Enes ortalığı karıştırmak için Ooooooo demeye başladı. Ama İloş buna hazırlıklıymış gibi hemen cevap verdi.

"-Tabikii bennn!" şaka yapıyordu ama ikimiz arasında seçim yapamayacağını hepimiz iyi biliyorduk. Soru sorulmayan ben ve Soru sormayan Sarper kalmıştı, soracağı sorudan çok korkuyordum. Ama canımı sıkacak bir şey sormayacağını umut ediyordum. Umut ettiği gibi de oldu.

"- Aşka inanıyor musun Ece?" anlaşılan oldukça merak ediyordu ki kaşlarını çattı. Cevabımı esirgemedim.

"-Cevap belli. Hayır."

tam Sarper karşı çıkacakken bir kız  Sarper'e seslendi.

Kız 165 boylarında, balık etli, siyah uzun saçlı, kahverengi gözlü; bana göre güzel olmayan bir kızdı. Sarper'in kıza doğru yönelmesi oyunun bittiğini gösteriyordu bu durum beni rahatsız etmişti. Sarper kızı bizim yanımıza davet etti, kız tereddüt etmeden yanımıza geldi, kendini tanıttı. İsmi Rana imiş, adında meymenet yok kendisinde olmaması gayet normaldi. Sarper'in kızla bu kadar yakın olması beni şaşırtmıştı. Uzun bir süre onların konuşmalarını dinledik, bu durum epey canımı sıktı ama neden bunu hala anlayamamıştım. En iyisi buradan gidip kafa dağıtmak olacaktı. Çantamı alıp Sarper ve Rana'ya görüşürüz demeden oradan ayrıldım. 

Sarper bir kaç kere seslendi ama umursamadım sonra o da seslenmeyi bıraktı. Telefonumu uçak moduna alıp müzik dinelemeye başladım. Sahilde kafa dağıtmıştım, geçmişimi sorguladım ama olumlu sonuç alamadım. Saate bakınca geç olduğunu gördüm eve gittim. Kızlar üzerime gelmedikleri için minnettardım. Odama geçtim, sıcak bir duş alıp kendime geldim yarın ilk dersimize girecektik. Yarını düşünmeye çalıştım ama aklım hala Sarper ile Rana'daydı. Tam o an ekranıma bir bildirim düştü. Mesajın kimden geldiğine bakmak için telefona yeltendim. Mesajı atan kişiyi görünce şok oldum....

TEKRARDAN MERHABA ARAKADAŞLAR BU BÖLÜMÜ UZUN YAZMAK İSTEDİM. UMARIM YAZDIKLARIMI BEĞENİRSİNİZ DİĞER BÖLÜMLERDE AYNI BU ŞEKİLDE ELİMDEN GELDİĞİNCE UZUN YAZMAYA ÇALIŞACAĞIM UMARIM SEVERSİNİZ....

HİKAYE HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ BEKLİYORUM BÜTÜN YORUMLAR BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ İSTEDİĞİNİZ SAHNELERİ YAZABİLİRSİNİZ HEPSİNİ YAZMAYA ÇALIŞACAĞIMM...

MERAK ETTİĞİNİZ SORULARI YORUMLARA YAZABİLİRSİNİZ.ELİMDEN GELDİĞİNCE AÇIKLAMAYA ÇALIŞIRIM.

HERKESE OKUDUĞU İÇİN TEŞEKKÜR EDERİMM... BANA DESTEK OLAMK İÇİN 2 SANİYENİZİ AYIRIP OY VERMEYİ LÜTFEN UNUTMAYIN. HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUMMMMM DİĞER BÖLÜMLERDE GÖRÜŞMEK ÜZEREE....

"