Vote ve yorumlarınız benim için çok önemli bilmenizi isterim...
Gözlerimi açtığımda oda karanlıktı, hava o kadar yağmurluydu ki güneş ışığı bile zor gözüküyordu.. Hava odamı doldursun diye pencerelerimi açtım. Temiz havayı içime çektim. Herkes sıcak havayı severken benim kasvetli havalarda mutlu olmam anormal biliyordum. Geceden gözlerimde unuttuğum üç numaralı lensleri gözümden çıkarttım ve zigonun üstünde duran gözlüklerimi ellerimle etraftakileri düşürerek arayarak zor buldum. Doğruca banyoya gidip çabuk bir duş aldım. Bu günkü programımda iki şey vardı. Biri cok sevdiğim bilgisayar programlarını geliştirdiğim şirketimin yarısını satmak, ikincisi sevgili ağabeyim Fred'in ve sevgili arkadaşım Emma'nın düğününe katılmak. Elbise işini çoktan hallettiğime göre bu gün Teknofuar mağazasına gidip yeniliklere bakabilirdim. Tüm notlarını tabletime geçirirken gözüm aile albümüne kaydı üstünde ki çocukluktan kalma bir kaç fotoğrafı da albümün içine koydum. Üstüme çokta mini olmayan sarı elbisemi giydim. İki sokak aşağıdaki her zaman gittiğim restorana gittim. Şirketi satmak için anlaştığım Richard'ı arayıp erken geldiğimi bildirdim.
Hayatımı bir düzene oturtmayı hep sevmişimdir. Bazı insanlar benden bu huyum yüzünden uzaklaştığı bile oluyor. Bir keresinde aşık olduğumu düşündüğüm süper zeki bir çocuk bana çok sıkıcısın deyip beni terk etmişti. Yok hatta oda bir şey mi bir defasında Emma'nın ısrarı üzerine gittiğimiz partide çocuğun teki bana asıldı diye telefonunu bloke etmiştim. Tabi bunlar tam dört sene önceye kadar bitmişti. Son ilişkimi de Edward adlı çocuğun içkiyi fazla kaçırıp sapıkça davranması yüzünden bitirmiştim. O günden sonra hiç bir erkeğin gözümde değeri yoktu benim için.
"Bayan Tex?" tepemde duran adama baktım Richard'dı hemen ayağa kalkıp uzattığı elini sıktım.
"Merhaba Richard ....."
"Richard Simon." yüzünde hafif bir tebessüm oldu. Bana çok tanıdık gelen bir yüzü ve ismi vardı.
"Daha önce tanışmışmıydık?" sandalyeme otururken oda karşıma geçti evet tanıdık gelen bir yüzü vardı ve ben onu hatırlayamadım. Belkide lenslerimi geri takmalıydım.
"Bin dokuz yüz seksen bir. Yaşlı Joe'nun torunu. Bu yardımcı olur sanıyorum?" Richard yakışıklı Richard Fred ile bir olup beni odasından atan Richard.
Upsss!
"Hiç adil olmayan yakışıklılığın vardı şimdi hatırladım. New York'da ne işin var Richard?" yaptığım patavatsızlığı anlayınca lafı değiştirdim, anlamamış olması aptallık yada incelikti doğrusu.
"Şu an New York'ta üç şirketin sahibiyim. Yeni birşeyler ararken hayattan sıkılmış bir bilgisayarcının ünlü şirketi gözüme çarptı. Satılması işime de gelse üzüldüm doğrusu daha sonra şirketi araştırırken seni gördüm ki benim hafızam seninki kadar berbat değil. En azından Fred ile odadan zorla attığımız küçük kız kardeşini unutmam mümkün değil." söyledikleri beni gülme krizine sokmak üzereydi o günler kafamda canlandı.
"Çok sinir olurdum ama. Bu arada akşam senin suç ortağın Fred'in düğününü var kesinlikle gelmelisin. Hem Fred'e sürpriz olur ne dersin? Geliyorsun dimi?" yüzünden davet edilmediğini anlamıştım. Yıllardır Fred'le görüşememişlerdi.
"Bilmiyordum."
"Gelmelisin Richard o çapkın Fred'in evlendiğini görmelisin. Bahane uydurma sakın." davetiyeyi ona uzattım.
"Gelemem Henna akşam uçağım var. Bilseydim ona göre planımı yapardım."
"Şirketimin yarısını istiyormusun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgede Aşk #Perspektif2016
ActionAşkın dalından kopmuş bir meyve ya ölümcüldür, yada ölümsüz! Ne kadar tutkulu olabilir ki? Masallarda öğrendiği aşkı gerçek olduğuna inanmayan bir kadın! Aşkı kendine oyun etmeyi seven bir adam! Elbet birileri onlara dur demeli yoksa ikili aşk due...