Yan Komşu (3.Bölüm)

95 4 2
                                    

◆◆◆Hatırlatma◆◆◆

Sabah hızlıca kıyafetlerimi giydim. Bugün kapalı olan hava yüzünden yağmurluğumuda giymeyi ihmal etmemiştim.

Kapıyı kapattım. Arkamada döndüğümde gözlerime inanamıyordum.

'O'

'Burda'

'Ne.işi var!!?'

◆◆◆Devam◆◆◆

Nasıl yani onun? Burada? Ne işi vardi? Hâlâ inanamıyordum. Karşımda duran kişi BAY UKALA'nin ta kendisi!!!.

Yan tarafta olan evin kapısını kilitliyordu. Beni görmesini istemediğimden dolayı hızlıca yürümeye başlamıştım.

Annemin istediği ekmeği almaya gidiyordum.

Nasil yani? O? Benim YAN KOMŞUM mu oluyordu yani??

Kafamdaki bu soruların yanıtını düşünürken ekranda gördüğüm isimle.yüzümde gülümseme oluşmuştu. 'Nuray' onu bekletmemem için hemen telefonu elime alip açtim.

"Efendim Nuray?"

"Bugün ben gelemiyorum canım önemli bir işim çıktı."

"Peki tamam sonra gör-"

Bu konuşmanin bu kadar kısa olmasını beklemiyordum. Bildiğin yüzüme kapatmıştı telefonu!.

Nuray'ın bu kadar önemli ne işi olabilirdi ki? Diye düşünmedende edemiyordum.

Ben bunları düşünürken fırının önüne gelmiştim bile.

Fırından gelen o ekmek kokusu ah.... çıtır çıtır o ekmekler... Ben ekmeklere bakarken bir amca yaklaştı yanıma sanırım fırının sahibiydi.

"Hoş geldin, kızım hangi ekmekten istersin?" Evet belki garip gelebilir ama bir sürü ekmek çeşidi vardi... ve ismini bilmediğim amca konuşmaya devam etti

"Bak kizim.bu ekmeyi az önce fırından çikarttık. Senden önce delikanli bir oğlan daha aldı. İstersen sende al denemiş olursun."

Amcanın yüzüyle ekmek arasında gidip gelen gözlerim kararsızca bakıyordu.

Amcayıda bekletmemek üzere teklif ettiği ekmeği aldım poşete koyup hızlıca oradan uzaklaştım.

★★★

Eve gelirken..Onu..UKALAYI yine görmüştüm ve elindeko poşet dikkatimi çekmişti. Benim az önce aldiğim fırının poşetiydi.

Yoksa!... amcanın bahsettiği delikanlkı UKALAMIYDIevet evet oydu. Kendi iç sesimle savaşırken eve geldiğimi fark ettim.

Annem elimdeki poşetleri hızlıca aldi. Bende ayakkabımı çikartıp dolaba koyup enfes görünen kahvaltıya bakıyordum. Bir anda gelen sesle irkildim.

"Bahar kızım istersen otur yakında bizide yiyecekmiş gibi bakıyorsun." Babamdan gelen sesle hepimiz gülmeye başlamıştık. Yoksa oburlaşıyor muydum?? Hayir iç ses kilo almak? Ben? Hayir hayir..

Aldırış etmeden oturdum ve kahvaltımı yemeye başlamiştim.

Aniden gelen telefonum sessizde oluğundan o çikardiği sesle telefonumun nerede olduğunu bulmaya çalışıyordm.

İzin isteyerek masadan kalktım ve telefonu bulunca hemen her şeye sevinen küçük çocuklar gibi seviçle telefonu açtim.

"Buyrun?"

"Bahar ben Nuray" bildiğim halde ona cevap veriyordum. Sabah yaptığı davranış yani suratıma kapamasından dolayu ona kızgındım.

Ben bir şey demeden devam etti.

"Her zaman buluştuğumuz yere.gel lütfen" bu sesi kırmak istemiyordum

"Sana diyecklerim var." İşte bu.. dahada merak etmeme sebep olmuştu.

"Her zaman buluştuğumuz yer." Sadece

"Tamam." Diyebilmiştim. Sesinde.neşeyle karışık bir burukluk vardi..

Meraklıydım doğrusu neydi bu kadar önemli şey?

★★★

Sorularla yüzleşmeyi bırakıp otobuse bindim. İnsablar işten çıkmış..otobüs tıklim tıklim dolu....

Nurayin beni meraklandırması.. iyicene merak ediyordum şimdi. Ne diyecekti acaba?

Geldiğimizde kapıya doğru ilerliyordum... ama o kalabalıktan geçmek ne mümkün!

'Pardon'

'Afedersiniz'

'Geçe bilirmiyim?'

Zorda olsa bir kaç kişi sesimi duymuştu ve geçmem için bana yol açılmıştı. Kafami teşekkür ederim anlamında salladıktan sonra rüzgarin hafif esmesi.... deniz kokusu.... beni benden alıyordu.

★★★

Her zaman buluştuğumuz (yani deniz kenari, bir bank) Nuray'ı gordüğümde elimi kaldırdim burdayım dercesine.

Nuray bana sevınçli gözlerle bakıyordu.

"Hayırdır ne.oldu çok merak ettim hemen anlat!" Şakayla karışık bu sözlerim üzerine Nuray hemen konuimaya basladı.

"Okullarin açilmasina bir ay kaldi ya..."

"Evet" soru soran gözlerle ona bakıyordum."

"Okulca bir kamp düzenleniyor ve bizde davetliyiz." Nurayin yüzünde oluşan gülümsemeyle bende şaşkın bakışlarla ona bakiyordum

'Macera!'

'Yeni arakadaşlar!'

'Eğlence!'

Kulağa hiçte fena gelmiyordu. Hemen cevap verdim

"Bana uyar hem değişiklikte olur ha? Ne dersin?"

"Bende öyle düşünmüştüm" bir anda Nuray'ın omzuna vurmuştum. Ne vuruyorsun kızım bakışını atıyordu o sormadan ben soyleyeyim dedim.

"Beni öyle alal acele çağırdın kötü bir şey olduğunu sandım." ikimizde gülmüştük.

"Amacım seni korkutmak değildi."

Nurayin attiği yavru köpek bakişindan sonra daha fazla dayanamayıp sarıldım...

Evlerimize gitmek için yol almıştık.

★★★

Hem yürüyordum hem düşünüyordum.

Acaba annemler ne derdi kamp olayına? Ya da annemle babam olmadan ne yapacaktim

Özlemek mi? Hah orasi kesin. Zaten bir tane ablam vardi oda Almanyada yasiyordu...

Eve çok yaklaşmıştım ve bu sefer anahtarımı aramakla uğraşmamak için elimde tutuyordum.

Ben anahtarımla oynarken istemsiz bir şekilde bir telefon konuşmasına kulak misafiri olmuştum.

O kelimeler...sözler...cümleler karşısında şaşkınlıkla onu dinliyordum.

Sizce bölüm nasildi?


Baharın dinlediği şey ne olabilirdi?

Dinlediği kisi ne diyor olabilirdi?

Fikirlerinizi dusuncelerinizi bekliyorum...

Vote ve yorum♥


Bir Bahar AkşamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin