"midoriya, bugün nasıldı?"
ah katsuki, bugün dehşetti. bugün hiçbir şey düşünmedim, sadece okula gittim, ders dinledim, müzik dinledim, okuldan çıktım ve nefes aldım. hiçbir şey düşünmedim, hiçbir şey yapmadım, hiçbir şey yemedim ve hiç kimseyle konuşmadım. yoklama alınırken "burada" demek dışında hiçbir şey yapmadım. yerimden kalkmadım bile okul bitene kadar.
hayatım hızla çöküyor ve bunu durduramıyorum. hayır, yalan olmasın şimdi; ben bunu durdurmak için hiçbir şey yapmıyorum. yapacak gücüm var, ha desem her şeyi düzeltebilirim ama hiçbir şey yapasım yok. her şeyden bıktım. okuldan bıktım, ailemden bıktım, elimde olan şeylerden bıktım, etrafa karşı olan sorumluluklardan bıktım, yeni kazandığım duygularımdan bıktım, nefes almaktan bıktım, burada olmaktan bıktım, sigara içmekten bıktım, ben olmaktan bıktım ben. her şeyi beni kendim olmaktan bıktırdı, kendimi bu duruma ben sürükledim. her şeyi ben yaptım, her yalanı ben söyledim ve her kötü notu ben aldım, bütün arkadaşlarımla ben küstüm ve yalnızlığa, yalınlığa kendimi ben sürükledim. elimde olmayan tek şey duygularımı geri kazanmaktı ama duygularımı geri kazandığımda bile hissettiğim şey genelde bitmişlik olduğu için duygularımdan da bıktım. nefes alamıyor gibiyim. alamıyorum gerçi, fiziksel olarak dolmaya devam etse de oksijen ciğerlerime, zihinsel olarak nefessiz kaldım ben, boğuluyorum, nefes almaya çalıştıkça su doluyor ciğerlerime ve diyavfarmıma, ve nihayetinde de nefes alamıyorum. uzun süredir tutuyordum nefesimi, şimdi ise geri gelince duygular, yoğunluğun içinde boğuluyorum. dört yılın yükü birer birer ekleniyor suyun tuzuna ve ben yanıyorum. dışarıda yağmur yağıyor ve ben yanan bir odanın içinde duygularımla dans ediyorum, ayağıma basıyor hep hiç bilmiyor dans etmeyi.
bıkmanı bekliyorum artık benden, böylece yapayalnız olacağım, etrafımda kimse kalmayacak ve ben sonunda kendimle başbaşa olacağım. herkesle küstüm, ochako ile, denki ile, todoroki ile, tsuyu ile bile. herkesi uzaklaştırdım kendimden, çünkü boğuluyorum ve yardım eli istersen onlar uzatır biliyorum, uzatırlarsa onları da çekerim ve hep birlikte boğuluruz. en azından kimseye zarar vermeden, ya da şimdite kadar verdiğim zarardan fazlasını vermeden kopardım bağımı, zaten ölenlerimin vicdanı omzuma bu kadar ağırlık yaparken bir kişinin daha duyguları ve hayalleri altında kalırsam ölürüm ben, hiç oksijen kalmaz.
"yorucuydu, dersler çok yoğundu bugün. seninki?"
"bilmem ki, todoroki ile antrenman yaptık yine ve aizawa hoca beni yanına çağırdı. konuştuk biraz."
"hm, ne konuştunuz?"
"özel."
"anlıyorum,"
belki de seni de uzaklaştırmalıyım kendimden. ama bir defa daha gidersem yamacından, çok özlerim seni, sensiz olmaz çünkü. sen olmadan midoriya olamam ben. zaten kendim olmaktan çıkmak üzereyim, zaten gitmek ve gelmemek üzereyim. sen de yokoluverirsen yanımdan, hiç bilemem ne yapacağımı. yeni bir şehre taşınır, yapayalnız kalırım kendimle.
zihnimi toparlayamıyorum, derslerimden geri kalıyorum ve toparlayacak gücüm olsa bile yapmıyorum. zaten olmayan bir gelecek için neden uğraşmalıyım ki? eninde sonunda öleceğim. bir şekilde olacak, kendim yapmam asla ama bir şekilde, eninde sonunda öleceğim. ya savaşırken olacak bu, kötü bir adam gelip alacak canımı ya da ben yaşlanıp öleceğim, ya da akciğer kanseri olurum. bilmem. istediğim her şeyi yapmam lazım, yapsam bile yeterli değil, mutluyken bile mutlu değilim, hiçbir şeyle mutlu olamıyorum: baştan başlamam lazım. tekrar doğmam ve tekrar her şeyi yaşamam lazım. bir şekilde olmalı bu çünkü bu hayatta başarısız oldum, buradan sonra toparlanmam imkansız. toparlanamam, bunu başaramam. başarısızlığımı da ekleyince suya, ciğerlerime gidecek oksijenim kalmayacak ve gerçekten nefes alamamaya başlayacağım. almamaya, ve hiç de almayacağım.
tuttum nefesimi artık, nereye kadar dayanabilirsem.
"seni seviyorum katsuki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uyusam geçer mi?┊bakudeku
Fanficsessizce sokulup ağlıyorsun, farkında değilsin, çok korkuyorsun sen de aslında.