Bir sıçramayla uyandığımda ter içindeydim. Odadan çıkarılışım halen gözlerimin önündeydi ve ondan sonraki acı ise kolumda şişlik bırakmıştı. Nerede olduğumu ve ya ne olduğunu bilmiyordum. Fakat soğuk şimdiden tenime işlemeye başlamıştı. Siyah ve mavi karışımı bir sis bulutu etrafımı çevreliyordu. Beyazdan sonra biraz farklı renk iyi hissettirse de siyaha karışan mavilik beni korkutmuştu. Bu siyahlık sanki şey gibi hissettiriyordu. Şey...
Bir boşlukta ve yapayalnız, sanki adım atsam düşeceğim ve düşmeye devam edeceğim. Varlıklı hiçbir şey yok. Yaşam belirtisi sıfır ve burasının neresi olduğu ise acıklı bir gerçek. O adamların elinden kurtulabildiğimi sanıyorsam kesinlikle yanılıyordum. Çünkü astral dünyada olmanın ve göğsümdeki sızının tek bir anlamı olabilirdi. Bir aptalın bile tahmin edebileceği üzere hançer şuan tamda elimi koyduğum sızının üzerinde yükseliyor olmalıydı. O işlemeli ve eskitilmiş parlaklığıyla adımı üzerinde taşıyordu ve şuan eminim ki bütün kanımı kurutmuştu. Bu yüzden halsiz hissediyor olmalıydım. Kansız kalmış ölü bir beden.
Ürperen bedenimi hiçe sayıp boşluğa ilerledim. Tahmin ettiğim gibi düşme veya sonsuzluk olmadı. Sadece sisler biraz açıldı. Sanki...
Sanki etrafta benimkilerden başka ayak sesleri duyuyor gibiydim. Ailemden biri olabilir miydi? Ya da başka bir köken? Kimi kandırıyorum, muhtemelen bizimkilerden biriydi. Çatlayan ve titrek çıkan sesim dudaklarımı titretip daha çok üşümeme sebep oldu.
"Hey! Orada birisi var mı?"
Ses yoktu. Boşlukta sesimin yankılanması bile geri gelmiyordu. Tamamen yalnız ve çaresiz hissediyordum. Tıpkı buraya gelmeden önce ki gibi. Beni delirtmeye karalı olmalıydılar. Üzerimde nereden geldiğini bilmediğim bir takım kıyafetler vardı. Sıcaklardı fakat yeterli değildi. Soğuk korkudan akmaya başlayan gözyaşlarımı donduracak türdendi. Kesinlikle bir melez olduğumu hatırlamalı ve gücümü toplamalıydım. Fakat tüm bu olanlar beni yeterince güçsüz kılmıştı ve aklıma gelen her anda cesaretim biraz daha kırılıyordu.
Ayak sesleri tekrarlanınca kıyafetlerime daha çok sindim ve hiçliğe ilerlerken titreyen dudaklarımı durdurup tekrar bağıracak cesareti kendimde bulabildim. Sonuçta kaybedecek hiçbir şey yoktu.
"Hey! Beni duyan birileri var mı?"
Umutsuzluğa kapılmış bir şekilde dizlerimin üzerine çöktüm. Gözyaşlarımın akmasına izin verirken umutsuzca fısıldıyordum. "Lütfen, beni duyun. Lütfen." Yüzümü ellerimin arasına aldığım sırada karşı taraftan bir ses daha geldi.
"Hey!" Bu bir erkek sesine benziyordu ve çok tanıdıktı. "Steph, orada mısın?!" Evet, bu Cody'di. Bağırırken ağzımdan çıkan duman etraftaki sise karışıyordu.
"Cody! Buradayım Cody!" Biraz sonra siyah ve mavi karışımı sislerin arasında daha açık bir renk belirmeye başladı. O olduğunu anladığım anda koştum ve ona sarıldım. Ellerini belime dolarken tenindeki soğuk benimkine karışmıştı. Ne yazık ki düşük vücut ısılarımız birbirimizi ısıtmaya yetmiyordu. Sıkıca sarıldıktan sonra geri çekildi ve alnımı öptü. "Çok korktum. Bunu açıklamaktan korkmuyorum Steph ve göğsümdeki şu ağrı...ah!"
Ona baktım ve yapabileceğimin en iyi şeklinde gülümsedim. "Cody burada olmana çok mutluyum. Bende çok korktum ve üşüyorum. Ayrıca o ağrı, her geçen saniye ağırlaşmaya başladı." Bu doğruydu. Ağrı her saniye dahada fazlalaşıyor ve göğsümü aşağı çekmek istiyor gibiydi. Kollarını bana doladı ve yere oturmamızı sağladı. "Birbirimizi bulmamız gerekiyordu. Her ortaya çıkan biri sayesinde sıcaklık biraz daha çoğalacak. Birazdan ısınırsın." dediğinde etrafıma doladığı kollarıyla beni ısıtmaya çalışıyordu. Aniden aklıma gelen şeyle Cody'ye döndüm.
"Cody, anneme ne oldu?" diye sordum. Cevabı bilsem de ondan duymak ve onaylamak istiyordum. Kendiliğimden buna inanmak çok zordu.
"Sanırım... O öldü. Nasıl oldu bilmiyorum ama insan olduktan sonra hayatta kalan çok az vampir var Steph. Ben.. Üzgünüm."
"Üzgün olma Cody, senin suçun değil."
Cody'ye tekrar sarıldım ve onu bulmanın verdiği rahatlama duygusuyla birazda olsun iyi nefes alabildim. Ailemdeki diğerlerini bulmadan önce soğuktan donmamam gerekiyordu...
Selaammmmm! Sevgili yazarınız geri döndü. İlk bölüm için kısa başladım ama bundan sonra sıkça gelecek bölümleri uzun tutacağıma söz veriyorum. Beni özlediniz biliyorum :D ve bende sizi çoookk özledim. Başıma o kadar çok aksilikler geldi ki... Wattpad şifremi unuttum ve telefonumda bozuldu. Epostamıda unutunca bir hafta boyunca ağladım. Tabii sonra google cığım sağ olsun şifreyi sıfırladım veeeee işte karşınızdayım. Teog'unuz umarım iyi geçmiştir. Yeni bölümlerde buluşmak üzere ... :*
Şarkı en sevdiklerim listesinden :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▼Şirin Melez 2▼
VampirosŞirin Melez serisinin devam kitabıdır. Diğer kitapta olduğu gibi ön yargıyla başlayacaksanız okumamanızı tercih ederim. Ön yargılarınızı kenarda bırakınız, lütfen. "Astral dünyadan kurtulduktan sonra her şey bitti sanıyorduk. Kurtulmuştuk. Güvende...