1

51 2 4
                                    

Üç sene sonunda terapistime teslim oldum..
Bilinçaltımın veya üstümün her neyse kapağını terapistim açtı, içinde ne varsa ben çıkardım filtresiz açık açık şimdiye kadar her şeyi anlattığımı sandığım terapistime, sadece olayları anlattığımı kendimi ise hiç anlatmadığımı fark ettim. Buna kendimi çok sevdiğimi sandığım, kendimden aslında nefret ettiğim duygusu da dahil ve bu daha başlangıç...

İşte o günün özeti;
-"Nasılsın Hüma?"
"Nasılım bilmiyorum. Bu, bir ömür boyunca size yanıt veremeyeceğim bir soru olacak."
-"Nasıl?
"Kaçmaya çalıştıkça daha da sıkı sarılıyorum kendi yalnızlığıma. Yüreğim sanki sıkışıp kaldı dört duvar arasına, bilmiyorum. Sustukça çoğaldı. Çoğaldıkça acıdı. Kaburgamdaki acılar şu an yüreğimde."
-"..."
"Çok bencil bir insanım. Her konuda. Sevdiğim bir insanı veyahut bir kere konuşmuş olup ısındığım bir insanı bir başkasıyla konuşurken görüyor olmak beni oturduğum yerden kudurtuyor. Kafayı yiyorum, cinnet geçirecek gibi oluyorum krizler geçiriyorum. Veya sevdiğim biri bana bir cümlede soğuk yapsa ne bileyim bir harf eksik yazsa ben kuruntulara boğuluyorum. Bunun gibi bir çok düşünce. Kendimden nefret ediyorum. Bütün gece oturup ağlıyorum. Baya hıçkıra hıçkıra hemde. Bencilim. Paylaşmaktan nefret ediyorum. Hatta onlar beni düşünmezken ben yalnızken ,her şeye rağmen düşündüğüm için nefret ediyorum, kendimden nefret ediyorum!"
...
Yaklaşık iki saatin sonunda bekleme salonunda annemleyim heyet toplandı bekliyoruz...
Acıdan ölecekmişsindir gibidir ama ölmezsin ya hani onu hissediyorum ve deli gibi ağlıyorum beklerken.
*yarım saat sonra*
-"Hüma ve annesi sizi içeri alalım."
Kalbim yerinden çıkacak diye bekliyorum, çık artık çık...
-"Hüma için psikiyatri servisine yatışın uygun olduğunu düşünüyoruz. Bir hastalığın henüz başında bazı testler uygulayıp yakından gözlemlemek istiyoruz.."
Annem korkmuş bir şekilde titreyerek ağlıyordu.
"Şimdi babana ne diyeceğiz.."

Ya batacaktım ya da çıkacaktım..

ANKA (Hatıra)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin