Ecmel'den
23 Nisan 2009
13 yaşıma girmenin verdiği heyecanla oturdum koltuğa, okuldan yeni gelmiştik klasik 23 Nisan etkinliklerini yaptiktan sonra müdürün uzun konuşmasını ayakta dinlemek epey zor olmuştu.
Annem, babam ve benden oluşan koca ekip doğum günümü kutlamış en sonunda kendimizi pasta tıkınırken bulmuştuk.
Yaklaşık 1 saat daha oyalandıktan sonra annemden dışarı çıkmak için izin aldığımda uzun Cunda caddelerinde dolaşmaya başladım.
Kendi deyimiyle " Meşhur Nevşehir Dondurmacısı" olan Fatih abinin küçük gezen dondurmacısına ulaştım. Aslında kendisinin garip bir hayat hikâyesi vardı. İlk önce hurdacılık yaparak iş hayatına atılmış sonra patates satmayı denemiş ve hatta kendine "Patates Yiyenler" derneği bulup üye bile olmuştu, en sonunda hepsinde batırınca dondurmacı olmak üzere emin adımlar atmıştı. Hatta kendisinin anlatmakla bitiremediği bir müşterisi vardı, 11-12 yaşlarında olan müşterisi yol boyu dondurma almak için küçük dondurma arabasının peşinde koşarmış. Kendisi bu durumdan çok keyif aldığı için yol boyu Eren adındaki müşterisini koşturmaktan vazgeçmiyormuş. Kendime yine klasik kivili dondurmamdan bir top aldım ve futbol sahasına doğru ilerlemeye başladım. Kurdukları küçük federasyon için fazla heyecanlı oldukları her hallerinden belliydi tabii ki bu federasyonun kurucusu adamızın çılgın girişimcisi Fatih abiydi.
Karşımdaki salıncaklara gidebilmem için sahadan geçmem gerekiyordu herkesin yavaşladığı bir anda sahadan gecmeye çalışmam üzere kafama yediğim kranpon dengemi kaybederek yere düşmeme sebep oldu. Tabii benimle birlikte canımdan daha çok sevdiğim kivili dondurmam da yeri boyladı. Bir elimle kafamı ovuştururken oturur pozisyona geçtim ve içim acıyarak dondurmama baktım, daha bitirememiştim! O sırada bana doğru gelen ve benimle aynı yaşta olduğu belli olan kıvırcık saçlı ve ne kadar uzaktan olursa olsun kendini belli eden mavi gözlere baktım. Yanıma ulaştığında eğildi ve "Çok özür dilerim, canin fazla yanıyor mu? Gerçi benim ki de soru, tabii ki acıyordur"
'Evet açıyo heralde seninki can da benimki patlican mı' diye içimden geçirsem de o mavi gözlere saygısızlık olacağı için sustum. Daha önce görmüş olabileceğim geldi aklıma hoş okulda gerçi yanımda oturuyor olsa da fark edeceğimi sanmıyorum okul benim için kitaplar ve derslerden oluşuyordu. Kendime gelerek sarışın çocuğa döndüm " Fazla acımadı ha bu arada bu kimin?" dedim yanımda duran kramponu göstererek. Sarışın çocuk ensesini kaşıdı ve "Ee.. benim şey ayağıma biraz bol geliyor da" dedi utanarak
"Neyse ya sorun yok" diyip ayağa kalkmaya çalıştığım sırada elini uzattı,nihayet ayağa kalktığımda "Aden ben bu arada aynı sınıftayız ama seninle hiç tanışmadık Ecmel, yoklamadan tanıyorum seni sadece o zaman konuştuğun için "
Dedi güldüm ve " Memnun oldum Aden ve evet seninle hiç tanışmadık yani çok fazla arkadaşım olduğunu söyleyemem" dedim sonrasında " Neyse o halde hoştçakal-" dediğim sırada sırada durdurdu beni ve "Hoştçakal mayalım görüşelim görüşürüz" dedi gülüp "Tamam o zaman. Görüşürüz Aden"
