Yine güzel ve güneşin tüylerimi cilaladığı bir gündü. O muazzam koltuğumda güzellik uykumun tadını çıkarıyorken aniden kapı açıldı. Kölemin sesini duyabiliyordum, bana sesleniyordu.
Makamıma teşrif ettiğinde göz ucuyla baktım. O da ne! Elinde çok çirkin bir kedi vardı.
Benden çok küçüktü. Onu bir süre inceledikten sonra "Sen, sen sefil şey. Evet sana diyorum. Sen hangi soydansın?" diye sordum. O da bana "Bilmem ki. " dedi.
Ona bir süre acımasız bir şekilde güldüm ve ardından başka bir soru daha sordum "Adın ne bari onu söyle. " "Müslüm" dedi. O an beni bir gülme tuttu alay ederek "Hiç Müslüm adında isim mi olur? " dedim. Müslüm de bana "Müslüme adında olur mu?" dedi saf saf.
Tam onu odadan kovacaktım ki benim şu aptal kölem geldi. Adından ona (Bana değil ona!!) yaş mama verdi. Yaş mama!! Böyle bir şey nasıl olabilir. Kendine gel sefil insan! Çık dışarıya gözüm görmesin seni.
Sefil köleye çok yüz vermiş olmalıyım ki beni dinlemedi. Üstelik gelip o pis kediyi yanıma koymaya çalıştı. Tısladım ve tüylerimi kabarttım. Bu büyük bir tehdit.
Burası benim tahtım. Artık krallığım tehlike altında.
Bu bir savaş.
VE KAZANAN BEN OLACAĞIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kediler ve Kediler
RomanceBen ki asil kudretli kedi. Ve siz sefil insanlar. Bu savaş hiç bitmeyecek. -Yaş mama verenlere ayrıcalık tanınır-