Hayatın Kuralı

195 10 4
                                    

Barış Diri/ Sana İhtiyacım var

Ve sonra ölüm gelir. Dünya'da ki bütün sıkıntıları unutursun

*

Her gün yalvara yalvara ağlasam da, bağırsam da ,yardım edin diye, ne beni umursayan var ne de yardım eden kaderi diyorlar oysa ki bu benim kaderim değil ki , siz yaptınız belki sözlerinizle belki bakışlarınızla ben bağırsam da kulağınızı kapattınız sonra gözlerinizi sonra da vicdanızı kapatmak için kaderi dediniz
Kader şu fani dünyada insanların bana yaşattıklarınıyaşamaktı. Belki beni bir gün birisi duyar diye

 her gün, her saat, her saniye umut ettim.

Bir okyanustayım. İnsanlar beni o okyanusun ortasına atmış. Bağırıyorum. Yardım istiyorum. Umursamıyorlar. Kaderi diyorlar.

*

12 Yıl Önce

"Baba, nolur yapma, lütfen dur, çok korkuyorum" titreyen sesimle konuştum.

İnsan babasından korkar mıydı? Ya da şöyle soruyum size kızının korktuğu şeyi babası yapar mıydı?
Herkes babasının gelişini sabırsızlıkla beklerken ben niye inşallah bir yerlerde sızmıştır diyorum ya da o geldiğinde saklanacak bir yer arıyorum.

Yapma be baba yapma lütfen içim çok yanıyor.
Ne olurdu bizi sevseydin başımızı okşasaydın

Niye baba ,niye? Neden bize bunu yapıyorsun?

Kalbim deli gibi atıyordu,
Cevap vermiyordu ,
Duymuyordu,
Çok korkuyorum.
Her yerim tiril tiril titriyordu, her an bayılacak gibiydim, daha on yaşındaydım. Aslında benim hikayem tam bu zaman başladı ve bitti.
Elimden bir şey gelmemesi canımı yakıyor,
Annemin çığlıklarını duymak istemiyorum,
Omzumu kulağıma bastırıyordum sanki o çığlıkları hiç aklımdan çıkmayacağını biliyormuşum gibi,
Benim de canım onunla beraber yanıyordu ama o çığlık atıp acısını belli ediyordu,
bana ise sesizce o çığlıkları dinlemek düşüyordu,
Her vuruş, her çığlık, ömrümden ömür götürüyordu. Sıra bana da gelecekti. Evden kaçmaya çalıştık birkaç kez daha denemiştik.
Ama bu sefer annem beni tek göndermek istedi. Beraber kaçamıyorduk biraz para ve bir adres verdi . Ben onu bırakamadım benim yüzümden yakalandık yani.

Bazı insanların bir nedene ihtiyacı yoktur. Yapmak isterdi ve yapardı. Arkada ki cam kırıklarında görmezdi. Sonra giderken tekrar o kırıklara basardı. Un ufak ederdi. Ama bilmiyordu ki geri geldiğinde bu sefer bu cam kırıkları ona zarar verecek. Babam da böyleydi.

Babam biraz sakinleşti. Gücünü daha çok toplayıp devam edecekti. Artık ne zaman durduğunu, ne yapıcağını, her şeyini öğrenmiştim. Onun gülüşünü kahkasını tanıyacağıma vurarken ne zaman durduğu ne yaptığını hangi tür işkenceler yaptığını öğrenmiştim bunca yıl. Bazen hayat bizi öyle çaresiz bırakıyordu ki anlatamam.

Annem zar zor nefes alıyordu. Hırıltılı hırıltılı, ağzından burnundan kan geliyordu, yüzü çok kötü bir haldeydi. Bir noktaya bakıp ağlamaya başladı. Çığlık atarsa daha çok dövüceğini bildiği için sadece gözünden yaş geliyordu. Belki çığlık atsaydı, canım daha az yanardı. Ayaklarını tutup sallanıyor, bir yanda da ağlıyordu. O güzel yüzü çok kötü bir haldeydi.
Bacakları titriyordu. Belki de sonunu biliyordu. Sanki baktığı yerin onun sonu olacağını görüyordu.
Sonra babam kemerini çıkardı. Tekrar anneme vurucakken

Bu Sefer Ben KazanacağımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin