♧11♧

256 21 9
                                    

Sabah uyandığımda geceyi hayal meyal hatırlıyordum. Gözlerimin kapalı olmasına rağmen anlımda bir el olduğunu hatırlıyordum.

"Adım Taehyung. Jisoo'nun Tae'si"

Sözleri kulağımdaydı sesindeki ton her zamankinden daha güzeldi. İsmimi çok güzel telaffuz ediyordu.

Düşünmemem gereken şeyleri düşündüğümü fark edip düşüncelerin gitmesi için kafamı salladım. Ama kafama bir şey dank edince hareket edemedim. Üstümü ben onun yanında mı değiştirmiştim?

Telefonumun titremesiyle telefonu açtım mesaj ondandı.

hiddenphoto_: bebeğim bu gün nasılsın?

sooyaaa__: bana yazmayı kes

hiddenphoto_: bunu isteyeceğinden emin değilim. 

sooyaaa__: beni rahatsız ediyorsun evime giremezsin ve bana artık yazmanı istemiyorum.

hiddenphoto_: önceden istiyordun?

sooyaaa__: her kelimemden kendi kârına bir şey çıkarmayı keser misin

hiddenphoto_: ben olanları seninde fark etmeni istiyorum.

hiddenphoto_: sana geliyorum bebeğim güzel giyin.

sooyaaa__: sana kapıyı açmıcam.

Gerçekten gelicek miydi? Ona kesinlikle kapıyı açmıcaktım ama gün başladığı için güzel bir şey giysem iyi olucaktı.

Dolabımı açtım bir sürü kıyafet vardı. Elim elbiseme gitti. Üzerime giydim ve aynanın karşısına geçtim. Çok güzel görünüyordum. Ne saçmalıyordum ben neden elbise giymiştim? Çıkarmak için elim fermuara gittiğinde kapı çaldı.

Şimdi sırası mıydı onun için hazırladığımı sanıcaktı. Kapıya gittim delikten baktığımda o mükemmel yüzüyle deliğin arkasında duruyordu. Elim kapı koluna gittiğinde açmamam gerektiğini hatırladım. Kapının arkasından boğuk sesi geldi.

"Bebeğim kapının arkasındasın duyabiliyorum."

Sesini duyunca elim ayağıma dolandı ne yapacağımı şaşırdım. Hiç düşünmeden kapıyı açtım. Yüzünde bir gülümseme belirmişti. Elleri cebinde içeri doğru geçip koltuğa oturdu.

"Kapıyı açacağını biliyordum."

Çok bilmiş sanki kendi isteğimle açmıştım.

"Ve benim için hazırlanıcağını da"

"Senin için hazırlanmadım. Ben bir idolüm ve bakımlı olmam lazım."

Yine aynı şekilde gülümsemişti. Bu gülümseme ona özel bir gülümsemeydi. Üzerindeki kıyafet ona farklı bir hava katıyordu. Yine onu inceliyor olmamı fark etmem fazla uzun sürmüştü.

"Bebeğim bu günü bizim yapalım mı?"

Bizim mi?

"Hayır hem biz, biz bile değiliz."

"Bunu derken bile biz olduğumuzu söylüyorsun"

Ahh. Karnımın gurultusuyla rezilliğin bir kat daha arttı. Ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Aç bir güzellik."

Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum.

"Bebeğim sana kahvaltı hazırlamak istiyorum."

Gerçekten o kahvaltı mı hazırlayacaktı?

"Mutfağımın ve midemin sağlığı için buna izin veremem."

Yüzünde gülümseme yayıldı.

"Emin ol o ikside her gün bunu isteyecek."

Durdurmama zaman vermeden içeri geçti. Bu manzarayı merak ediyordum. O yüzden peşinden gittim.

Mutfağımdaki eşyaların yerini benden daha iyi biliyor gibiydi. Küçük sos tavamı çıkardı. Buz dolabının önüne geçtiğinde malzemeleri yokladı. Bütün dolapta göz gezdirdikten sonra bir kaç malzeme çıkardı ama dikkat etmedim onun her ayrıntısını incelemekle meşguldum.

Kesme tahtasını kullanırken bir aşçı gibi gözüküyordu. Yumurtayı kasede çırparken önüne gelen saç tutamları çok hoş duruyordu. Kestiği malzemeleri ve yumurtayı tavaya dökünce. Tabak çıkardı içine minik domatesleri ve biraz da zeytin koydu. Omlet pişince tabağa koyup benim önüme koydu. Portakal suyunu ne zaman sıktığını fark etmemiştim ama içine mor bir pipet koyup onu da benim önüme koydu.

"Bebeğim bak bakalım mideni mutlu edebilecek miyim?"

Gözlerine baktığımda kendinden emin bir şekilde bakıyordu. Bıçakla kesip küçük bir parça ağzıma attığımda beklediğimden çok daha güzeldi.

"Bunun içine ne kattın?"

"Buda benim sırrım olsun bebeğim her canın çektiğinde beni çapırman yeterli"

Pislik. Onu çağırmam için her şeyi yapıyordu. Ama çağırmamakta kararlıydım.

Omletimin son parçasını ağzıma attım. Bir tane daha olsa yerdim ama ondan istemeyecektim.

Kahvaltı tabağını lavaboya koyduktan sonra salona geçip kanepeye oturduk.

"Bu gün seninle zaman geçirmek istiyorum bebeğim. Dışarıya mı çıkmak istersin evde geçirmek mi?"

Bunu istemeyi bırakmayacaktı.

"İstemiyorum. Hem ben Jennie'yi çağıracaktım."

"Jennie işini erteleyebilirsin. Bu gün benimle olmanı istiyorum."

Saçımı kulağımın arkasına koydu ve üzerime doğru eğilmeye başladı. Sırtım koltuğa tamamen deyince oda tamamen üzerime doğru eğilmişti. Kalbim daha da hızlanıyordu. Dudakları dudaklarıma değmek üzereyken dışarıdan gelen farklı insan sesleri durmasına neden oldu.

Bu bölüm aşırı aceleye geldi internet akşam olmayacağı için bu saatte attım. Kitabın devamı için fazla kararsızım ama onu atamadığım süreçte düşüneceğim. 3 gün sonra görüşürüz seviliyorsunuz.

 

paparazzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin