♧15♧

120 18 4
                                    

Sonuçlarının ne olduğu umrumda değildi ya da onun nasıl bir manyak olduğu. Birine karşı ilk defa böyle hissediyordum. İlk defa bir erkeğe sarılıp bir daha bırakmak istemiyordum. İlk defa bir erkeğin ağlayışını duyuyordum. İlk defa onu gülmezken görüyordum. Onun bu sesi içimi yakıyordu. Ne durumda olduğumuzu umursamak istemiyordum. Sadece onunla olmak istiyordum.

Beni itekledi. Sesi ciddi çıltı

"Yapma bunu"

Ne diyordu? Daha sabah ona aşık olmam için her şeyi yapıyordu.

Gözleri gözüme denk geldiğinde az önceki halinden eser kalmadığını gördüm. Yeniden eski haline dönmüştü.

Arkasına döndü ve ellerini cebine koyup yürümeye başladı. Neler olduğunu anlamıyordum bir hata mı yapmıştım.

Arkama döndüğümde. Bana elini uzatan adamın yüzü kanlar içindeydi ve arkadaşı gözükmüyordu. Ne yapmam gerekiyordu?

Daha fazla düşünmeden hemen nabzını kontrol etmek için adamın yanına koştum. Nasıl yapmam gerektiğini bilmiyordum ama nabzının olması gereken yere dokundum. Bir şey hissetmedim. Yanlış yere bakıyor olmalıydım. Elimi burnuna götürdüm gelmiyordu. Nefes gelmiyordu.

Arkamı döndüm ve koşmaya başladım.

"TAEHYUNG"

Hiçbir yerde gözükmüyordu. Ellerim telefonumu aradı ama yoktu. Korkudan ne yaptığımı bilmiyordum ve onu da bir yerde düşürmüş olmalıydım.

Hemen adamın yanına koştum. Cebinde telefonunu aradım. Ellerim titrediği için çok zor oluyordu. Hemen telefonu aldım ama şifresi vardı. Birkaç deneme sonucunda açamadım ve acil durumu aradım.

"A-a-alo burada biri ölmüş lütfen yardım edin"

♧♧♧

Ambulans sesini duyunca kaçtım. Sorgulanmak için hiç hazır değildim. Elimde hiç olmasını istemediğim lekeler vardı. Taxi ye binemezdim. Korumaları arayamazdım zaten telefonum nerede bilmiyordum. Eve gitmeliydim ama anahtarım yoktu. Hiç düşünmeden Jennie'ye koşmaya başladım.

♧♧♧

Evinin önüne geldiğimde nefes nefeseydim. Hemen ziline bastım. Ellerim titriyordu kismeye gözükmerem lazımdı tek dileğim Jennie'nin hemen kapıyı açmasaydı.

Kapı açılma sesini duyunca hemen içeri girip merdivenlerden yukarı koşarak çıktım. Jennie Beni görünce hemen içeri aldı.

"Jichumm bu halin ne! Ellerin Jichum ne oldu"

"Jennie"

Diyip hemen sarıldım. Onun yanında daima mutluydum. Sarıldım hiç bırakmamak için. Ağlıyordum hiç olmadığı kadar.

Birsüre sarıldıktan sonra sadece duş almak istediğimi söyledim. Oda buna izin verdi.

Duşa girdiğimde neler olduğunu tartmaya çalışıyordum. Ne yaşamıştım o kadar kısa bir sürede.

Duşum bittiğinde Jennie yatağına yatmama izin verdi ve hiçbir şey sormadan içeri geçti. Çünkğ oda biliyordu konuşmak istemediğimi.

♧♧♧


Sabah uyandığımda içeriden mutfak seslerini duyabiliyordum. Jennie'm yine mutfakta bir şeyler hazılıyordu.

Dünden sonra ayaklarımın ağrıdığını fark ettim. Yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim. Hala gözümü açamıyordum mutfak masasına oturdum. Gözlerimi ovalarken Jennie önüme omleti koydu. Bir dilim alıp ağzıma götürünce ağzıma gelen tat gözümün sonuna kadar açılmasına sebep oldu.

Bu Jennie'nin omleti değildi. Kafamı yukarı doğru kaldırdığımda o yüzü gördüm yine bana bakıyordu hiçbir şey olmamış gibi.



Bu gün şarkı dinlerken paparazzi açıldı ve aklıma bu hikaye geldi. Bende ne durumda olduğuna bakmak için wattpad'e girdim ve açıkçası inanamayacağım bir manzarayla karşılaştım cidden çok fazla okunmuş tahmin ettiğim sayının çok üstünde bir sayı ve gerçekten çok beğenenler olmuş ve bu açıkçası bana büyük bir moral verdi ve hikayeyi baştan okudum ve dedim ki neden devam ettirmiyorum. Aslında hikayenin konusu belli ama araları bağlamakta zorlanıyorum. Bazı kötü bölümler olacaktır şimdiden özür diliyorum. Ve hikayemi beğendiğiniz için teşekkür ederim <333








paparazzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin