Gerçekten bunu söylememi bekliyor olmalıydı.
"Bebeğim bizim için bir plan hazırlamıştım zaten sadece akşam olmasını bekle."
Biz mi?
"Ben ve sen demek istedin galiba."
Güldü ve bir şeyler mırıldandığını duydum ama ne dediğini anlamadım.
Akşam saat 8 de geri geleceğini söyleyip dışarı çıktı.
♧♧♧
Saat 7 gibi hazırlanmaya başladım. Altıma mavi jean, üstüme üzerinde maça şekli olan beyaz bir kazak giydim. Onun üstüne siyah beyaz kareli bir hırka giydim. Saçlarımın iki kenarından alıp arkamdan siyah beyaz kareli topuz tokasıyla tutturdum. Yüzüme hafif bir makyaj yaptım.
Saat 8 olduğunda zil sesini duydum. Siyah kol çantamın içine ne olur ne olmaz diye siyah bir şapka koydum. Siyah maskemi alıp kapıya gittim.
Kapıyı açtığımda ışık patladı. Karşımda fotoğraf makinesiyle onu gördüm. Gülümsüyordu.
"Bebeğim bu anı kaybetmek istemedim."
Yüzüne çok bakmamaya çalışarak siyah düz topuklu botlarımı giydim. Dışarı çıktığımızda kimseye görünmemeye çalışarak arabasına bindik.
Uzun süredir yolu izliyordum ve nereye gittiğimizi de bilmiyordum. İleride renkli ışıkların olduğu bir dönme dolap gördüğümde ise nereye gittiğimizi anlamak uzun sürmedi.
"Bebeğim gözlerinin parlaklığı gözlerimi alıyor."
Arabayı sürerken bir yandan bana bakıyordu.
"Filmlerde gördüğüm zaman çok özeniyordum. İnsanlar sevgilileriyle beraber buraya geliyorlar."
Yoldan kafasını bana çevirdiğinde yüzü biraz afallamıştı. Ben ne demiştim. Sevgili mi?
"Yani şey öyle değil. Onu demek istemedim. Öyle değil."
Bana bakınca hafif kahkahasını gördü. Sesi bir melodi gibi çıkmıştı. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Kafamı geri vaka çevirdiğimde geldiğimizi gördüm. Arabayı boş bir yere park edince arabadan indik.
Heyecanlıydım ama belli etmemek için elimden geleni yapıyordum. Beraber içeri girdiğimizde heryerde renkli ışıklar vardı.
"Seçim senin bebeğim hadi hangisini seçmek istiyorsan onu seç."
Etrafıma bir göz gezdirdim ve gözüme ilk çarpana doğru koşmaya başladım.Oyuncağın önüne gelip durduğumda insanların kahkaha seslerini duyuyordum.
Çok büyük bir salıncaktı ve insanlar salıncakta ayaklarını sallıyor, birbirlerinin ellerini tutuyor ve mutlulluk kahkahaları atıyorlardı.
Salıncak yavaşlamaya başlayınca kafamı çevirince göz geze geldik. Gülümsediğimde kafasını salladı ve bilet gişesine doğru koşmaya başladım. Arkamdan gülüşünü duyuyordum.
Biletleri alınca makineye gittik. Salıncağa oturunca kemerimi bağladım oda yanımdaki salıncağa oturdu. Salıncakların çoğu dolmuştu.
Salıncaktan ses gelince salıncak yavaş yavaş dönmeye başladı. Ayaklarım havaya kalkınca ayaklarımı boşlukta salladım. Salıncak çok hızlı dönmeye başlayınca çok eğleniyordum.
Salıncak yavaşlamaya başlayınca ona doğru bakınca beni izlediğini gördüm. Biraz utansamda bu gün mutluluktan başka bir şey yapmayacaktım.
Salıncak durunca hemen inip yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paparazzi
FanfictionÇünkü bebeğim biliyorsun ki Ben senin en büyük hayranınım Beni sevene kadar seni takip edeceğim Bebeğim başka bir süperstar yok Senin paparazin olacağım Biliyorsun Nazik olacağıma söz veriyorum Ama benim olana kadar durmayacağım Bebeğim ünlü oluca...