ADEN

12 4 1
                                    

    Aden, hayatında en çok kitapları ve kedileri seven bir kız. Saçları kısaydı, her üzüldüğünde, her göz yaşı döktüğünde saçından kesiyordu, genelde Türkiye'de yaşayan her genç kız gibi. Ailesiyle arası pek iyi değil çoğunluk gibi, o yüzden de kitaplara ve kedilere sarıldı, sevgiyle yaklaştı onlara. Sonuçta onlar onu bırakmazdı değil mi? Aden genelde okuduğu kitaplardaki gibi bir hayatının olmasını isterdi, özellikle de "Karantina" kitabındaki Zeynep olmak istiyordu. Daha ikinci kitabın ilk sayfalarındaydı, Zeynep'in başına gelecekleri bilmiyordu, hatta shifting yaptığı bile yaptığı oldu. Sanırım ailesinden kurtulmak için bu yollara başvuruyordu. Okul hayatı da ailesi gibiydi ama sanki daha iyiydi. Okulu bir kurtuluş kapısı olarak görüyordu. Her okula gittiğinde aklına Karantina' da olduğu gibi "keşke okulumuzda virüs çıksa da şu annemin ve babamın baskısından kurtulsam" diye düşünürdü.

    Okula gitmek için hazırlandı o sabah, kahvaltısını yapmadan çıkardı hep, okulda bir şeyler alırım diye annesini inandırıyordu. Tam çıkacakken montunun cebini kontrol etti "Ah nasıl unuttum!" diye isyan ederek odasına çıktı, kulaklığını aldı ve montunun cebine sıkıştırdı. Yürüyerek giderdi okuluna. Giderken hep hayatını sorgulardı müzik dinleyerek. "Neden ailem böyle?", "Biraz daha anlayışlı olamazlar mı?" derken aklına bir şey takıldı sahi annesi ve babası nasıl tanışmıştı? Aden 14 yaşındaydı ve 14 yıldır bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyordu. "Of aman nasıl tanıştılarsa tanıştılar bundan banane !" diye öfkelendi birden ama içi içini yiyordu. Başını kaldırdığında okulunu gördü ve hızlanmaya başladı.  Okula girdi sınıfa girdi, resmen sınıftaki herkes tam bir aptaldı! Evet ciddiyim tam bir aptaldı! Düpedüz, kelimenin tam anlamıyla! 

   Sırasına oturdu bacaklarını kendine doğru çekip yüzü gözükmeyecek şekilde saçlarıyla kapadı. Açtı müziğin sesini "Yalnızlığınız Ezgisi" çalıyordu.

🎶 Sen gel geceleri bi de bana sor, özlemek inan yaşamaktan daha zor.

 Çok doğruydu özlemek yaşamaktan daha zordu. Tuvalete gitti. Aden ağlıyordu. Çıkardı makasını kesti saçının önlerinden, hiç acımadan, sahi onlar Aden'e acımış mıydı? Sanmıyorum... 

    Aynadan bakınca arkasında bir yansıma görmüştü. Korkmadı. Ama değişik bir yansıma vardı. Yanına yaklaşıyordu, ama bir yüzü veya bir bedeni yoktu ve bir ses duydu 

"Dilek tut." Şaka mıydı? Yüzü yoktu ama sesi vardı, bedeni yoktu ama kendisine yaklaşıyordu. Aden'in ağzından tek bir şey çıktı

"Ne?" Evet sadece bunu söyledi. Adlında ne diyebilirdi? Yüzü olmayan bedeni olmayan bir varlığı görünce şaşırmış olmalıydı.

"Dilek tut, sadece 10 saniyen var." Büyük ihtimalle birisi onunla uğraşmaya başlamıştı besbelli. Aman ne olacak diye hızlıca bir şey söyledi

"Şarkılar bana mesaj göndersin ama şöyle bana notlar gelsin şu şarkı şu saniye diye." Kız resmen Karantina da olanları istiyordu, ona notlar gelsin ve gizemini çözmeye başlasın vaay! Bu cevabı verdikten sonra o bedensiz, yüzü olmayan hayalet (?) kaybolmuştu. Ders zilinin çaldığını fark etti ve kulaklığını montunun cebine sıkıştırınca bir kağıt hışırtısı duydu. Evet ciddiyim resmen kitapta olanlar oluyordu. Notu açtı ve okudu.

O zaman isteğini gerçekleştirelim değil mi Aden?

İstanbul Beyefendisi

0.00-0.20 arasını dinle bakalım :)

Sanırım biri gerçekten onunla dalga geçiyordu, tuvalette kimse yoktu bu not cebine nasıl girmişti? Tuvaletten çıkıp sınıfa doğru giderken telefonundan şarkıyı açtı. Dinliyordu. Şok olmuştu.

🎶 İlk bakışta aşk mı olur?

        Yoktur öyle şey

        Kandırıldım a dostlar

"Ha-ha-ha çok komikti" dedi içinden ve sınıfa girdi


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 06, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DİLEK TUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin