~İMKANSIZ A$K~

İMKANSIZ A$K (Bölüm 3)

Rüzgarrrr ne tatlı bir isim vay be. Offf cidden sıkıntıdan ölücem 2 erkek ve bir kızz. Çok garip. Hızlı bir şekilde okuldan koşarak çıktım o sırda arkamdan biri bana seslendi.

"Adaaaa. Heyy burdayım."
Tmm geliyorum
"Rüzar bu senmisin."

"Evet benim. Okuldan kaçıyorumda."

Oo tatlılık abidesi. Şu an gözümü kaanın kaslarından alamıyorum.

"Nereye gitmeyi planlıyosun. Hani sen ve ben yemek yeriz. Tabi istersen.

"Şeyy ya sonra yesek olurmu."

Çocuk beni istemiyo yadaaa bana aşkını itiraf etmekden korkduğu için benle yemek yemiyorr.

Tamam kararımı verdim. Takip edicem.
Kaan hızla uzaklaśtıkdan sonra 007 james bond taktiğyle arkasından gittim.

Hani şu küçükken izlediğimiz çizgi filimlerinde karekterlerin; ağaç, ve posta kutusu şekillerine girerler ya. İşte ben bu ğün aynısını yapıcağım bunda kararlıyım.

İlk olarak garip bir şekilde çiçekciye girdi. Off kaan senin burda ne işin var yaa. Yoksaa bana çiçekmi alıyor. Aman allahım. Gülerek çiçek satan bayanla konuştukdan sonra elinde birden fazla renkli gül'le çıktı. Oha çocuk sert olduğu kadar romantikde.

Kaldırımda bir süre durdu ve yavaşca arkasına döndü. Bende hızlıca bina boşluğuna attım kendimi. Heryerim acıdı yayaya. Kimseyi göremiyince önüne dönüp yürümeye devam etti. Acaba neye gidicek yoksa bana čıkma teklifimi edicek yadaaa evlenme. Biliyorum biraz abarttım ama aşk bu napıyım. Onu görünce içimde kelebekler uçuyor hatta uçma deyil evrim geçirip koşuyor...

Dur, nasılya. Çocuk bildiğin zenginlerin şehrine gidiyor. Hemde ana kapıdan değil, büyük ormanın arka tarafından gidiyor.

Anlaşılan kaçak giricek şehire . Ama neden ! Anlamıyorum elinde çiçekle neden oraya gidiyor acaba, yok.
, hayır ya yapmassın sen demi kaan. Düşman bir kıza aşık olmassın.

Böylesi büyük bir şokdan sonra takipe devam ettim çünki bu olayın sonu nereye varıcak meraklar içerisindeyim. Durmadan etrafına çekinerek bakıyor çünki şüpeliydi herhalde.

Ormanda yürüdükden sonra çitlerden atlayıp beyaz 3 katlı bir evin arka bahčesine koştu. Doğal olarak benden peşinden gittim.

Çitten atlarken canım yanmadı değil ama napcan iş başa düşünce olan oluyor.

Kaan arkabahçede durdu ve yere eğilip küçük bir taş alıp 1 kattaki pencereye fırlattı. İlk atışta bir şey olmayınca ikinci kez denedi ama bu sefer daha hızlı attı. Sonunda balkona elbise tarzında pembe gecelikli bir kız çıktı saçları upuzun ve sarıydı. Hafifçe yana doğru toplamıştı. Kız kaan'a seszizce yukarı gelmesini söyledi. Ardından kaan duvarın kenarından merdiveni alarak yukarı tırmandı. Kızla birbirine sımsıkı sarıldılar vee of söylemek istemiyorum çünki öpüştüler hemde en az 5 dakika durmaksızın.

Anlaşılan aldatıldım ve plotonik aşkımda burada bitti.

Kendimi kaybettim sanırım. Koşarak oradan ayrıldım ve ormana doğru ilerledim.

Napcağımı bilemiyorum sadece dünyadan kopmuş bir halde koşuyorum.
Niye, niye herşey beni buluyor.

Sevdiğim çocuk beni değil, başkasını seviyor. İnanabiliyormusunuz. Şahsen ben inanamıyorum. Çünki onu seviyorum. Aşk ne demek ben ondan öğrendim. İlk aşkım o benim.
Yine herzamanki gibi, üzüldüğümde ona sığındığım, şehire kuşbakışı bakan uçurumun tepesinde bulunan çınar ağcına gittim. Yavş ve sakin bir şekilde dibine oturdum.

Her seferinde buraya gelmemin sebebi : yıllar önce, babam ve annemin burada tanışıp birbirlerine aşık olması.

Çok güzel birşey bu. Çünki bir gün bende hayatımı paylaşacağım ve gerçekten aşık olacağım kişiyi burada bulacağım ya da onu buraya getirip ona burada kurduğum o güzel hayalleri anlatacağım.

Ama anlaşılan o kişi yıllarca hayalini kurduğum kaan beyfendisi değil.

Uzun uzun düşüncelere dalmıştımki arkadan bir erkek sesi duydum.

"Heyy".
Acaba, kaanmı. Pişman olup peşimdenmi geldi.
Hızla arkamı döndüm. Fakat hayal kırıklığı ki gelen kişi bay ukâla rüzgar.
" na var! niye geldin".
Rüzgar şaşkınlıkla yüzüme bakarak

"Tamam ya niye atarlanıyorsun. Sadece seni merak ettim için aramaya çıktım".

Oooo yoksa rüzgar seni merak  ettimmi. dedi. AMAN ALLAHIM. Sıkandal.

"Sen niye beni merak ediyorsunki ? Sanane oğlum benden".

" öylemi dedim ben".
"Evet öyle dedin".
"Yok ya dememiştirim ben. Sen yanlış anlamıştırsın".
Oha çocuk kızardı biraz daha zorlarsam babun poposuna dönecek.
"Hahahahh".
"Niye gülüyorsun ada ? Komik bir şey mi var".
"Sayılır."
"Her neyse abin her yerde seni arıyor."
"Yoksa abimlemi konuştun."
"Yok ya konuşmuş sayılmam sadece deniz söyledi."
"Haa tamam ozaman."
"Niye bir sorunmu var abinle ilgili."
"Hiçç bir şey yok boş ver sen."
Abimin bu çocukla arkadaş olduğumu öğrenmemesi lazım. Yoksa ortalık karışır. Kısmen tabi.

Rüzgar iç ses : Bu kız benden bir şey saklıyor ama neyse foyası çıkar ortaya.

4. Bölümde kaanın karıştırdığı olayları çözmeye ve abimi rüzgardan uzat tutmaya çalışacağım...

.