Taehyung'un anlattıklarına hepimiz ağzımız açık bir şekilde dinliyorduk.
Hy: Acaba ondan dolayı mı ben uyanmadan önce gri saçlı birisini gördüm şu tezgahın üstünde.
Parmağımla gösterdiğim tarafa bakmıştı herkes.
Taehyung onaylar bir şekilde başını sallamıştı
Th: O sendin Amari- Hyeri.
Jk: Tabi ya ondan tanıdık geliyordu bana bu kız.
Jm: Bana ne kadar ütopik gelse de Taehyung'un yalan söyleyeceğini düşünmüyorum.
Yg: 2 sene boyunca ondan mı bir eksiklik hissediyoruz.
Hy: Nasıl yani?
Jn: Her sabah masaya nedensizce bir tabak fazla koyarım.
Nm: Bir şey kırıldığında artık bana değil Amaris yapmıştır diyorduk. Ama Amarisin kim olduğunu asla bilmiyorduk.
Jm: Her alışverişe gittiğimizde beyaz bir elbise alırım. Bi ara kendimden şüphe etmeye başlamıştım.
Bu dediğine hepimiz gülmüştük.
Hy: Peki bu olanları sadece neden Taehyung hatırlıyor?
Th: Kalben sana bağlandığım için olabilir.
Ensesini kaşımıştı.
Yanaklarım kızarmıştı. Sonuçta her gün dünya starı olan birisinden aşk itirafı duymuyordum.
Th: 2 sene boyunca hep seni takip ettim. Belki beni, bizi hatırlarsın diye. Ama mutlu olduğunu görünce müdahale etmemek adına bir şey söylemedim.
Hy: Ama kader yine bizi birleştirdi.
Jk: Evet şimdi tamamlandık.
^^^
4 Sene Sonra
Hs: Hep aramızdan ilk evlenen Jungkook olur diyorduk ama Taehyung hızlı çıktı.
Jm: Hyeri gibi kızı bulmuş kaçırır mı?
Th: Sana mı bıraksaydım?
Jk: Geç değil hyung bana bırakabilirsin
Gülüp Jungkook'un omzuna vurdum.
Ji: Oppa büyüyünce ben seninle evlenicem merak etme.
Hy: Jinae bunlar nasıl sözler böyle
Jk: İşte ablalı kardeşli ikiside cazibeme dayanamıyor.
Yg: Ondan Taehyung'la evleniyor değil mi haha
" Gençler bu kadar insanı bekletiyorsunuz Gelin hanım evet diyor musunuz?"
Nikah memurunu hayatından bezdirip iki saat ayakta bekletmiştik.
Daha fazla uzatmamak adına ikimiz de 'evet' demiştik.
Herkes sonunda dağılırken biz köşedeki masaya kurulmuş sohbet ediyorduk.
Nm: Sizin balayına gitmeniz gerekmiyor mu ne diye burda oturmuş bize katılıyorsunuz?
Th: Aa ben onu tamamen unutmuşum.
Taehyung bir hışımla kalkmış beni kucaklayarak koşturmaya başlamıştı.
Hy: Taehyung dur beni düşüreceksin
Jm: Valla kaçırdı kızı
Th: Ben 6 sene bu anı bekliyorum
Th: Biz bir ay yokuz millet kendinize iyi bakın.
Arabaya beni atarken hızını alamadan kendide binip sürmeye başladı
Hy: Ama kıyafet falan almamıştım hiç.
Th: Merak etme annenle önceden hallettik biz o işi.
....
Maldivler... Londra... Paris...Tokyo... ve şimdi de İtalya'daydık.
Hy: Yarın dönüyoruz.
Th: Neden mutlu değil misin hayatım? İstersen biraz daha uzatalım tatili.
Hy: Hayır bizimkileri özledim.
Th: Gidince ilk işim Jungkook'u dövmek olacak. Ne zaman sevişmeye kalksak görüntülü arıyor pezevenk.
Gülüp kahvemden bir yudum aldım.
Hy: İyi ki varsın hayatım da iyi ki varsınız.
Th: Sen de iyi ki o gece bizim mutfağa düşmüşsün.
Hy: Moon bana demişti hafızandan silenecekler diye.
Hy: Ben onları kalbimle sevdim asla unutmam hatırlarım mutlaka dedim.
Hy: Ama unutmuşum ki tek kalbiyle seven ben değilmişim.
Th: Seni seviyorum karıcım.
Hy: Seni bir serçenin gözyaşı kadar seviyorum sevgilim. Bu sevgim sana az gelecek belki ama serçeler ağlayınca ölürler. Seni ölesiye kadar hep seveceğim.
Dudaklarıma kapanan dudaklar tenime değen teni beni tamamlayan diğer yarım...
Bir kitabın daha sonuna geldik. Pek istediğim gibi bir final yapamasamda kısa bir fantastik hikaye olsun istedim. Umarım beğenmişsinizdir
Yeni kitaplarda buluşmak üzere dostlarım. Kendinize iyi bakın hoşça kalın.❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOONLİGHT /KTH/
Fantasía[Moon Child] Kanlı ay tutulmasında öldürülen kızın ruhu Ay'ın çocuğu olarak tekrar bedenine kavuşur. Tek değişen saçları ve gözleri olmaksızın tüm benliği de değişir. Tekrar Dünya'ya gönderildiğinde ise gözünü Bangtan yurdunda açar. ~Amaris Başlama...
