D28

206 23 39
                                    

FAZLA ARA OLMADAN YB GELDİ HEMDE DÜZ YAZI. ÖDÜL NERDE HMM EHEHEHE

 ÖDÜL NERDE HMM EHEHEHE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Hastanede yalnız başına geçirdiği ikinci günüydü Jimin'in. Burnundan ameliyatını olduğundan beri olduğu yerde duruyor arada annesinin gelip yemeği ağzına tıkmasını gördükten sonra yine öyle oturup arada telefonu ile uğraşarak zamanını geçiriyordu. Gözlerinin çevresinde burnundan ameliyat olmasından dolayı oluşan morluklardan ve şişiklerden fazla görebildiği de yoktu zaten.

Aldığı o büyük darbeden sonra gözleri kaymıştı resmen. Hayır, hayatı kaymıştı o sarı bot yüzünden. Şimdi ise eşinin, biriciğinin geleceğini bildiğinden kan akmaması için burnunu silip duruyordu. Burnundaki kanın acilen yok olması gerekiyordu o gelmeden.

Öte yandan Taehyung, sonunda gücünü toplayarak geldiği kapının önünde soğuk terler döküyor tuttuğu kulpu beş dakika öncesine göre daha sıkı kavrıyordu. Geç kaldığının farkındaydı ancak bu elinde olan bir şey değildi. Sürekli geriye doğru adımlamasının tek nedeni onu neyin karşılayacağını bilmemekti. Ancak korkaklar kaçardı, farkındaydı. Taehyung bir korkak olduğunu reddetmiyordu. Bir sürahi dolusu suyu tek dikişte içmek bile yeterli gelmezdi boğazına oturan yumruyu gidermek için. Bu bir meydan okuma değildi. Nefes alamadığını hissettiği an kulpu kapattığı gözleriyle indirip kendine doğru çekti.

"Özür dilerim. Ben geciktim."

Tek nefeste yapabildiğinin en iyisini yaparak kaç gecedir üzerinde çalıştığı cümleleri biraz kısaltarak bir anda söyleyivermişti. Gözlerini açtı ama hâlâ gerçeklikte değildi. Bu adam gerçeklikten uzaktı ve ondan uzak geçirdiği günler ona bir yabancı gibi yaklaşmasına sebep olmuştu. Bu yüzden kapının önünde misafircesine dikilmeyi sürdürdü tek kelime etmeden.

"Niye orada duruyorsun? Buraya gelsene, tatlım."

Jimin'in heyecanı Taehyung'u gördüğünde ikiye katlanmıştı. Burnundan dolayı zor nefes aldığından hızlanan göğsü onu görünce biraz daha fazla hızlandı. Şu iki günde o kadar fazla özlemişti ki onu, kollarının arasına bir an önce gelmesi için şuracıkta can verebilecek durumdaydı. Fazla beklemeden Tae'ye kollarını açarak gelmesi için niyetini belli etmişti kocaman gülümseyerek.

"Hem gecikmedin. Ben hep buradayım."

Taehyung'un buraya gelir gelmez ki izlenimini soracak olursanız Jimin aynı Jimin'di. Gözleri hâlâ kaybolmaya yüz tutmuş bir şekilde ona bakarken gülüyor, gülüyor hatta bir öncekine göre daha çok gülüyordu. Parlaklığı ise tartışmaya kapalıydı. Gülüşüne takılı kalmıştı şimdi de. Kaç kişinin canını yakmıştı acaba bu şekilde? Bu düşünce içine kıskançlık tohumları serperken ayaklarını sürüyerek yatağın ucuna kadar geldi. Tohumların filizlenmesi için gerekli olan suyu da şimdi karşılıyordu.

"Binlerce kez denedim ve hâlâ aynı benim." Hıçkırığı dudağından kaçtı bir izin dahi almadan. Taehyung buna çok kızdı. Yüzünü sevgili eşinin göğsüne koyarken oldukça hassastı. "Aynı yenilgi, benzer yaralar. Bir şeyi beceremiyorum bile."

for dance | dans dışında her şey var geleceğin parkları aranıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin