uyarı : kırmızı çizgimiz arkadaşlar rahatsız olan varsa sonları okumadan geçebilir.
.
"Jisung!"
İçerden yükselen sesle gözlerimi oturduğum yerden kapıya çevirdim. Changbin'in birkaç adım sonrası kapıyı tıklatmadan açması şaşırılacak bir şey değildi artık.
Kafasını içeri uzatıp önce benim yatağımın üstünde uzanan Hyunjin'e sonra da baterinin başındaki bana baktı.
"Minho'nun yanına gidiyorum."
Kaşlarım merakla havaya kalktığında "Babasında değil mi o?" diye bir soru sordum. Derse gitmeden önce bugün eve gelmeyeceğini söylediğini hatırlıyordum.
"Evet oraya gidiyorum zaten."
Alt dudağımı büzüp bakışlarımı saf saf Changbin'e bakan Hyunjin'e çevirdim. Bir elini başının arkasına koymuş diğer eliyle de yastığımı sarmalamıştı.
"İyi selam söylersin." dedim ve bagetleri yanımda duran masadan aldım.
Kapıyı tekrar kapatıp kendi kendine mırıldanmıştı ama uzaklaşmadığı için sesi duyuluyordu. "Hee söylerim kesin amına koyduğum. Changbin'e ne selam var ne sabah başkasına gelince sen söylersin Changbin."
Gülerek bakışlarımı Hyunjin'e çevirdiğimde onun da dudaklarını birbirine bastırarak gülmesini engellemeye çalıştığını gördüm. "Harika bir arkadaş ilişkiniz var, bayılıyorum." dedi imalı bir şekilde.
Kafamı aşağı yukarı salladım sağ bageti parmaklarım arasında çevirerek. Yıl sonuna az kalmasından dolayı grup olarak değil de tek başımıza çalışma kararı almıştık son hafta. Aslında Felix ile beraber çalışmamız gerekiyordu fakat kendisi, buraya Hyunjin'i görmeye gelen Chan'la beraber dışarı çıkma kararı almıştı.
"Yıl sonu için mi?"
Karşımdan duyduğum sesle önümde duran davula dalan bakışlarımı Hyunjin'e çevirdim.
"Yıl sonu diyip yılın ortasında yapılan gösteri desene sen şuna."
Gözlerim uzanan bedeninde gezindiğinde kafasını arkasındaki yastığa bırakıp kısık bakışlarını bana çevirdi. Dağılmış sarı saçları arasında nasıl çekici durduğundan haberi var mıydı acaba? Yoksa da olması lazımdı çünkü burda kafayı yemek üzereydim.
"Birlikte prova yapmanız daha mantıklı değil mi?" dedikten sonra gözlerini tavana çevirdiğinde ağzından bir "Oha." kelimesi çıktı. "Tavana da mı yıldız yapıştırdın?"
Tavanımdaki yıldızlara baktım hızlıca. Oda karanlık olduğunda parlayan yılzdızlardı işte. Ne zaman aldığımı hatırlamıyordum bile ama çok hevesliydim, bunu hatırlıyordum.
"Uyuyamadığım zaman onları sayıyorum." dedim Hyunjin'e bakarak. "İşin garip tarafı saydıkça çoğalıyorlar ya da benim matematiğim çok berbat."
Yerinde dikleşerek oturma pozisyonuna geldi. "Sayalım." dedi işaret parmağını havaya kaldırıp.
O kendi içinde saymaya devam ederken "88 tane."diye mırıldandım. "En son 88'di yani."
"Böyle çok karışık görünüyor ışıkları kapatsam olur mu?" Kafasını bana çevirip bir cevap vermemi beklediğinde "Olur." dedim bekletmeden. Anlaşılan çalışmama başlamadan biraz ara versem sorun olmazdı.
Bagetleri davulun üstüne bırakıp yatağa doğru adımladım. Bu sırada da Hyunjin ışığın düğmesine basıp kapanmasını sağlamıştı. O tekrar yatağın ortasına ilerleyip oturduğunda ben de yanına yerleştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
guard you
Fanficjisung şans eseri gittiği markette çalışan kasiyere aşık olmuştu. - [minbin] #1 hyunsung #1 minbin tamamlandı.