3.bölüm

171 96 40
                                    




Sabah yine alarmın sesine uyandım. Saate baktığımda acele etmem gerektiğini anladım hızlıca, banyoya gidip kişisel ihtiyaçlarımı giderdim. Üzerimi giyinip odamdan çıktım. Ayakkabılarımı giydim annem ile babama hayali bir öpücük gönderdikten sonra "Ben gidiyorum görüşürüzz" dedim. "Hoşçakal kızım" kapıyı kapatıp, acele bir şekilde durağa doğru yürüdüm.

Okula vardığımda ilk işim Gizemi bulmaktı. Gizemi bana doğru yürürken gördüğümde, onun yanına doğru ilerledim. "Günaydın" "Günaydın Meloşş" elini omzuma atarak konuştu, Gizem, tanıdığım günden beri çok hayat dolu birisiydi benim gibi birisiyle hâlâ nasıl arkadaş anlamış değilim doğrusu.

"Gizem, ben çok açım kantine gidelim mi?" "Kızım ben de açım seni bekliyordum" kantine geldiğimizde yemeklerimizi alıp Gizem'in zoru ile Emre'nin yanına geçmiştik, Gizem "Herkese günoo" dedikten sonra ben kısaca, "Günaydın" deyip Gizemin yanına oturdum.

Ben yemeğimi yemeye devam ederken konuşmaları dikkatimi çekmişti, galiba Can ile alakalı bir şeydi, konuşmaları dinledim ama muhabbete katılmadım. Gizem ise Okan ile birlikte konuşuyordu. Yanımdaki sandalyede bir hareketlilik oldu, gördüğüm yüz ile hemen toparlandım. Gelen kişi Barıştı.Herkes ile günaydınlaşmıştı.

Ben yaşadığım şoktan ötürü günaydın diyemedim ama şu an çok gerginim. Barış, Canı kısa bir süzdükten sonra Okan'a dönüp kaba bir şekilde "Kim bu?" dedi. Can da Barışı süzüyordu. Okan hemen araya dalıp "Tanıştırayım.  Can bu Barış. Barış buda Can" demişti. Can elini uzattığında, Barış onun elini sıkmıştı. Havada bir gerginlik olduğunu fark ettim ama yanılıyor olabilirim. Barış'ın güzel bir yüzü vardı gözlerinin rengi maviydi. Ortam sessizleştiğinde daha da gerildim. Zil sesini duyunca rahat bir nefes aldım.

🖤

Beşinci saatin de sonuna gelmiştik. "Melek ben kantine kadar gidicem bir şeyler istiyor musun?" "Yok canım, canım bir şey istemiyor" Gizem sınıftan çıktıktan sonra kafamı masanın üzerine koyup biraz gözlerimi kapattım. Yanıma birinin geldiğini hissettim. Kafamı kaldırıp kimin geldiğine baktım.

Gelen kişi Candı "Bir şey mi oldu" diye bir soru yönelttim "Hayır, bir şey olmadı. Seni yanlız görünce gelmek istedim, istersen gidebilirim" "Yo hayır kalabilirsin" dedim yalnızca, etrafa boş boş bakınırken "Neden dışarıya çıkmıyorsun?" sorduğu soruya "Canım pek dışarı çıkmak istemiyor" diye cevap verdim "Sen neden dışarı çıkmıyorsun?" dedim ela gözlerine bakarken "Benim de pek canım dışarı çıkmak istemiyor" cevap vermedim gözlerimi kapattım ve zilin çalmasını bekledim.

🖤

Son saat matematikti ve pek matematikle aram yoktu. Emre'nin dersi kaynatması ile zaten pek bir şey yapamadık ve açıkçası bu da benim işime gelmişti. Çantamı topladım. Zil çaldı. Kendimi dışarda buldum. Gizem çok yavaş yürüyordu onu bekledim. "Kanka görüşürüz öptüm" elimi salladım "Yarın görüşürüz" dedim ve hızlıca otobüsüme bindim.

Otobüsten indikten sonra evimin olduğu binaya doğru yürüdüm. "Ben geldim anne ve karnım çok aç" "Hoş geldin kızım yemeğin zaten hazır üstünü başını değiştir gel" "Tamam" hemen ayakkabılarımı çıkartıp odama doğru adeta uçmuştum.

Annemin yanına gittiğimde, annem masada oturuyordu. Bende yanına gidip oturdum. "Anne benim bir iki tane ödevim var onları yapmam gerekiyor" son tabağı da makinenin içine koydum "Tamam güzel kızım çık sen odana gerisi bende" diyip göz kırptı.

Bir saat süren ödevlerimi de bitirmiştim sonunda, kendimi hemen yatağa attım bir film açmaya karar verdim. Film romantik-komedi gibi bir şeydi. Aklıma aniden bana  sosyal medyadaki istek atan kişinin Can olabileceği gelmişti. Telefonumu açıp tekrar hesabına daldığımda profil resminin değiştiğini gördüm, sadece gözleri gözüküyordu.

İsteği kabul edip etmemek arasında kaldım ama o da benim arkadaşım sayılırdı, kabul etmezsem kabalık etmiş olurum. İsteği kabul ederken takip ettiği insan sayısının 50 kişi olduğunu fark ettim.

Filmin sonuna geldiğim de benim de uykum gelmişti laptopu kapatıp kendimi derin bir uykuya bıraktım.

🖤

Haftanın son günü gelmişti bile. Bugün erken uyandım o yüzden keyifle kalktım ve tüm ihtiyaçlarımı giderdim.  Saçımı da sıkı bir at kuyruğu yaptım işte şimdi güzel görünüyordum. En sevdiğim parfümden bir iki fıs attıktan sonra odamdan sonunda çıkmıştım. Annem kahvaltıyı hazırlıyordu babam da ona yardım etmeye çalışıyordu "Ben çıkıyorum" diye seslenip hızlıca çıkmıştım.

Kulaklığımı takıp servisi bekliyordum.
Okula yaklaştığımızda kulaklığımı çıkardım. İndiğimde Gizemi gördüm ve yanına doğru gittim. Kısaca günaydınlaştıktan sonra içeri girdiğimizde Barışın bizim çocukların yanında olduğunu gördüm. Adımlarımı hızlandırıp Gizemi de yanımda sürüklüyordum, yanlarından geçerken günaydın diyecektim "Kanka nereye gidiyorsun kantine gitmiyor muyuz?" Ahh doğru ya "Yok bir tuvalete gitmem gerekiyor" "Tamam" hızlıca tuvalete gittikten sonra geri döndüğümde kimse yoktu.
"Kanka Emrelerin yanına mı gitsek?"  neden istiyordu ki şimdi "Biz iyiyiz böyle bugün gitmesek?" "Gidelim işte hem bir değişiklik olur" Gizemi biliyordum ne yapıp ne edip bizi oraya götürecekti. Göz devirerek "Off tamam" dedim "Süper" elimden tutup beni hızlıca onların yanına resmen sürüklemişti.

Yanlarına doğru gittiğimde gözlerim ile etrafı süzdüm ama onu göremedim. Heyecanlı bir şekilde "Biz geldikk" demişti "Günaydın" Okan Tunahan'a bir şeyler gösteriyordu. Can ise konuşmaları dinliyordu aniden gözlerini bana çevirdiğinde şarırmıştım "Bir şey soracağım. Siz ne zamandır arkadaşsınız?" diye sordu.  Aslında o kadar arkadaş gibi değildik ama garip bir şekilde kendimi burada buluyordum. "Aslında bizde bilmiyoruz 2 senedir böyleyiz" diye cevap verdim. Başını anladım der gibi sallamıştı. Emre de "Cidden biz nasıl arkadaş olduk ya" diye sormuştu ama daha çok kendine soru sorar gibi sormuştu. zilin sesi ile birlikte hepimiz sınıflara dağılmıştık.

Sonunda son saatte girdik. Hemen evime gidip yatmak istiyordum. Öğretmen tahtaya bir şeyler yazıyordu yazmadığımı fark ettim ve yazmaya başladım. Zilin sesini duyunca Gizem'i dürtükledim. "Gizem kalk hadi zil çaldı" "Hı?" "Zil çaldı zil hadii" kafasını kaldırdı gördüğüm ise anlının yatmaktan kırmızı olduğuydu   "Hahaha" kendimi tutamamıştım şu an çok komik ve tatlı gözüküyordu "Ya noldu yüzümde birşey mi var?" "Uyumaktan anlın kızarmış ona güldüm" "Çok mu?" "Geçer,hadi gidelim yoksa ikimizde otobüsü kaçıracağız" elimi gizemin eline attım ve onu kaldırdım. Koridorda Gizem ile yürürken aklıma haftasonuna girdiğimiz gelmişti "Gizem istersen hafta sonu bize gel" "Sen ciddi misinn gelirim tabikii" "tamam o zaman seni bekliyorum"

🖤

Eve tam girerken yerde ki ayakkabıları gördüm. Sanırım dayım ile yengemdi  ve cebimden anahtarı çıkarıp içeriye girdim. Cidden dayımlar bizdeydi. Gülümseyerek "Hoşgeldiniz" dedim. Yengem "Sen de hoşgeldin canım gel bakıyım yanıma ben kalkamıyorum" yengem 8 aylık hamileydi o yüzden pek hareket edemiyordu. Sarılırken "Kızım gelir misin yanıma birazz" "Geliyorum" dayım arkamdan "Sonra gelde sohbet edelim seninle" dedi. Annemin yanına gittiğimde gözlerimin içi parladı kadın resmen harikalar yaratmıştı "Anne sen süpersin" dedim yemeklere bakarken "Ye kuzum sen seviyorsun diye yaptım zaten ama bana ilk önce şu tabağı ver sonra özgürsün" anneme tabağı uzattım ve yemeğimi yemeye başladım.

Babam da geldiğinde dayımlar ayaklanmıştı "Bizde gidelim artık" babam ile de görüştükten ve konuştuktan sonra dayımları uğurladık.

Odama geldimde direkt kendimi yatağıma attım yarın okul yoktu o yüzden bir şeyler açıp tırnaklarımı boyamaya karar verdim. İşimi bitirdim. Saattin de baya geç olduğunu fark ettim ve ışığımı kapattım.

🤍

Sever O Beni /  by mekushikirinkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin