Merhaba arkadaşlar. Bu benim ilk hikayem. Beğeneceğinizi umuyorum. Eğer gözümden kaçan hatalar varsa hepinizden özür dilerim. Oylamayı ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın.
" Hadi ama Kylie, korkaklık etme!"
" Ormana girmek çok tehlikeli. Eğer anneme yakalanırsak çok kötü olur."
" Haberi olmayacak, güven bana." Cordelia'nın ısrarlarına daha fazla dayanamayıp kabul etmek zorunda kaldım. Sınır Ormanı kurtlarla bizim sınırımızdı. Eğer orada bir kurda yakalanırsak sonumuz ölüm olurdu. Fakat buna rağmen gidiyorduk. Güçlerimi almama 2 hafta kalmıştı. Cordelia benden büyük olduğu için tam anlamıyla bir cadı sayılıyordu. Ormanın girişindeki kapıyı açtık. Cordelia vazgeçip gitmemden korktuğu için elimi tutuyordu.
" Hadi ama! Bunu yapmak zorunda mıyız? "
" Yeter Kylie! Söylenip duruyorsun. Tadını çıkar. Hem bir süreliğine annenden uzaklaşmış oldun." Bir bakıma haklıydı. Annem çok baskıcı biriydi. Sürekli beni istediği gibi biri yapmaya çalışırdı. Kendisi çok güçlüydü. Her ne kadar onun gibi olmayı istesem de bazen çok bunalıyordum. Cordelia ile birlikte etrafı gezmeye başladık. Buradaki ağaçlar o kadar uzundu ki gökyüzü gözükmüyordu.
" Kylie! Saklambaç oynayalım mı?"
" Cordelia çocuk gibi davranıyorsun. Zaten hava kararmak üzere. Eve dönsek iyi olur."
" Lütfen Kylie..."
" Pekala Cordelia, ama sadece bir defa. Saymaya başlıyorum." İçimden 10'a kadar saymaya başladım.
" 8, 9, 10!" Arkamı döndüğümde her taraf çok karanlıktı. Cordelia'yı aramaya başladım. Fakat bir türlü bulamıyordum. Tanrım! Nereye saklanmış olabilirdi ki? Derken etraftan uluma sesleri duydum.
" Kahretsin! Cordelia neredesin? Eve dönmemiz gerek!" Arkamı dönmemle ağzından kan akan bir adamı görmem bir oldu. İstemsizce çığlık atmıştım. Tanımadığım bu adam beni sürüklemeye başladı. Şu an hiçbir gücüm olmadığı için kendi çabamla karşı koymaya çalışıyordum. Fakat lanet olsun ki bu adam çok güçlüydü. Yoksa... Yoksa o bir kurt muydu?
◆◇◆
Benimle boğuşmak onu yormuş olacak ki sonunda beni ayağa kaldırıp sırtına aldı.
" Bırak beni lanet olası kurt!"
" O aptal sesini kes! Yoksa çok kötü olur."
" Ne yaparsın? Yer misin?"
" Evet." İşte şimdi gerçekten korkuyordum. Bir kurda yem olmak pek de hoş olmasa gerekti. Sarsıntıdan dolayı aptallaşmıştım. İstemsizce gözlerim kapanmıştı. Hayır, bu bayılmak için iyi bir zaman değildi.
◆◇◆
Uyandığımda zindan gibi bir yerdeydim. Tanrım neden Cordelia'nın fikrini kabul etmiştim ki? Şu an bir prensesten beklenmeyecek şekilde korkuyordum. Annemin haberi var mıydı acaba? Peki ya Cordelia... Ona ne olmuştu? Kendimi zar zor toparlayıp ayağa kalktım. Demir parmaklıkların ardından bağırdım.
" Kimse yok mu? Yardım edin!" Defalarca bağırsam da kimse yoktu. Gerçi kurtların bölgesinde kim bana yardım edebilirdi ki? Umutsuzca yere çöküp ağlamaya başladım. Annemi özlemiştim. Şu an odamın büyük balkonunda oturup yıldızları seyretmek varken, kurtlara yem olmak üzere bir zindana hapsedilmiştim. Birden ayak sesleri duymaya başladım. Bu beni daha da korkutmuştu. Olduğum yere sindim ve sessizce girişe baktım. Uzun pelerinli sarışın bir adam bana doğru gelmeye başladı. Zindanın demir kapısını açtı ve içeriye girdi. Şu an ya korkudan ölecektim ya da bir kurt tarafından öldürülecektim. Yanıma gelip kolumdan tuttu. O kadar güçlüydü ki beni tek eliyle havaya kaldırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Histeria
RomanceHisteria kenti ikiye bölünmüş durumdadır. Cadılar ve kurtlar... Tek isteği annesi gibi güçlü olmak olan Kylie genç ve güzel bir cadıdır. Fakat Sınır Ormanı'na gittikten sonra hayatı değişir. Artık kurtların esiri olmuştur ve Kral Arthur'un onu bıra...