18 Yaş

89 10 14
                                    

Bugün burdaki son günüm bugün burdaki son nefeslerim bugün burdaki son yutkunuşlarım bugün kalbimin ritimlerini şaşırdığı gün

Çıkış işlemlerimi halletmiştim geriye kalan tek şey bavulumu toplamaktı hızlıca dolabımın önüne gidip
Eşyalarımı bavuluma yerleştirmeye başladım duygularım öylesine karışık öylesine gariptiki bu duyguyu en son 8 yıl önce tatığımı hatırlıyorum yine ne yapıcağımı bilmeden düşmüştüm yollara ama o zaman isteyerek canımı verebilecek kadar istemiştim ordan gitmeyi ama bu duygu farklıydı ben burdan gitmek istemiyordum daha doğrusu burdan gidince ne yapacağımı bilmediğim için korkuyordum kalbim öylesine hızlı atıyordu ki bazen kalp krizi geçiriyormuyum diye kendimi kontrol etme ihtiyacı duyuyordum boğazımda düğümler vardı ağlasam sanki hepsi tek tek çözülcekti ama ben ağlamayacaktım her ne kadar kötü anılarım olsada burası benim yuvam herşeyim olmuştu ben burdan olabildiğim en mutlu şekilde çıkıcaktım.

Sonunda bavulumu toplamayı bitirip üstüme montumu giyidim kulaklığımı montumun cebine koydum
Kitabımıda elime alıp sonkez baktım anılarımla dolu 4 duvara çığlıklarım kahkalarım ve sessiz ağlamalarım bana ordan bakıyordu dudaklarımdan son bi cümle döküldü "kimsesiz kız kaçar" diyip kapattım kapıyı.

son derece yavaş adımlarla binanın çıkışına yöneldim bu koridordaki küçük parlaya baktım ne çok zaman geçirmişti buralarda ve her bir anıda yanlızdı, binadan çıktıktan sonra bahçe kapısına doğru ilerledim
İstanbul hasan tan çocuk yuvası son kez okudum o tabelayı her akşam ve her sabah okuduğum tabelayı son kez okudum ve kapıdan bıraktım kendimi derin bi nefes aldım ne yapıcağımı bilmeden nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım.
aniden arkamdan sırtıma dokunan elle ne kadar irkilsemde sakin bi şekilde arkamı döndüm karşımda 168 boylarında saçları beline kadar uzun ve masmavi gözlü bi kadın vardı, üstüne giydiği siyah dar elbisesi ve onu tamamlayan ince bant oldukça yüksek topuklu ayakkabılarıyla o kadar kusursuz görünüyorduki hayranlık uyandırıcıydı

"Merhaba" dedi ilk önce sonra elini uzattı
ne yapacağımı bilemeyip elini sıktım
"merhaba? "
"Hande "
Memnun oldum hande bende parla diceğim sırada benden önce davranıp parla dedi. Yüzünü tanımak için büyük bi çapa sarfettim ama daha önce görmediğime emindim adımı nereden bilidiğini soracağım sırada siyah ve oldukça lüks bi araba bize doğru yanaştı içinden siyah takım elbiseli bi adam çıktı ve arabanın kapısını açtı adama bakarken bileğimi tutan ele kaydı gözlerim "parla arabada konuşsak olurmu"
İçimdeki ses arabaya binmem konusunda o kadar ısrarcıydıki bende onu dinlemeye karar verdim zaten gidicek biryerim yoktu onu takip edip arabaya bindim eliyle gösterdiği yere oturdum araba hareket etmeye başladığında gülümsedi ve elini elimin üstüne koydu
"18 oldun doğum günün kutlu olsun" elimi okşadı elimi uzaklaştırıp yüzüne yaklaştım karşımda bana gülümseyen birini nasıl tanıyamamıştım benmi delirmiştim yoksa bu kadınmı deliydi iyi ama deli olsa bile bütün bunları nasıl bilebilirdiki "pardon ben sizi çıkaramadım siz beni nerden tanıyosunuz ve doğum günümü nerden biliyosunuz"

Gülümsedi elini saçlarıma götürdü sevceği sırada kendimi geri çektim
"korkma ben sana asla zarar vermem"

Öyle şevkatli öyle sevecen bi suratı vardıki duraksamama neden oldu

"Korkmuyorum, zaten korksaydım arabanıza binmezdim beni nerden tanıyosunuz" sesimi sert ve sabit bir şekilde tutmaya çalışmıştım sorgulayan bakışlarımı handeye çevirdiğimde onun gözleri elimde tutuğum kitabımadaydı
"suç ve ceza en sevdiğin kitap" diyip gülümsedi.

İyide bu nasıl oluyordu bu kadın herşeyimi nasıl biliyordu onu tanımadığıma o kadar emindimki bu durum gitgide sinirimi bozmaya başlamıştı

"Evimize gidince anlatıcam az kaldı zaten"

KİMSESİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin