~1. Bölüm~

207 4 0
                                    

*Verdiğimiz kararlardan kaçamayız çünkü doğru zannettiklerimiz yanlış olabilir.Geçmişteki olay kapandı sanırsın ama hayat bir şekilde önüne koyup tekrar yaşatır,tekrar seçtirir bazen bazı hikayeler başın sonudur aynı atlı karıncalar gibi. Onu seçseydim böyle olurdu,keşke böyle davransaydım dersin ama böyle pişmanlıklar boşunadır.

Herkes aldığı kararın bedelini iyi veya kötü öder.Sen doğru yaptım dersin ama doğru diye bir şey yoktur bizim elimizde olan veya olmayan seçimler vardır.

Atlıkarınca gibi başladığın yere dönersin.*

Duyduğum sesle gözlerimi açtım.

"Elgin hadi kızım in aşağı kahvaltı yapacağız" annem bıkkınlıkla sesleniyordu çünkü sabahları zor uyanırdım hatta uyanmam öğleni bulurdu.

Bu arada adım Elgin,o ne demek dediğinizi duyar gibiyim.Evinden, yurdundan uzak düşmüş demek.

Annemle babam neden böyle bir isim vermişler diye sorardım hep kendime bir gün babama sordum.İsmimi dedem koymuş. Dedem ve babaannem birbirlerine deli gibi aşıklarmış ama aileleri izin vermemiş ve birtakım sebeplerden dolayı ayrılmışlar.Sonra ne oldu nasıl evlendiler bilmiyorum.Bana anlatmıyorlar.Bugünlere nasıl geldikleri kocaman bir sır olarak kaldı.
Ben doğduktan sonra dedem ismimi Elgin koymak istemiş annemlerin de hoşuna gidince ismimi Elgin koymuşlar.
Neyse ki ismimin anlamını taşımıyorum. Ailemden uzakta değilim ne yalan söyleyeyim kendimi bir yere ait hissetmiyorum sanki bir şeyler hep yarımdı içimde.

"Elgin hadi kızım gel aşağı"duyduğum sesle düşüncelerimden uzaklaşıp hemen aşağı indim.

"Kızım abini de çağırsana-"

"Aman baba çağırmam ben o hanzoyu kendisi gelsin" diyip oturdum ağzıma domates attım.

"Tamam tamam ben çağırırım"dedi Zümrüt abla,bizim evde çalışıyordu. O kadar iyi bir kadın ki her zaman en sevdiğim yemekleri yapardı.Annem gibi severdim onun da beni kızı gibi gördüğünden emindim.Ellili yaşlarında olmasına rağmen cevher gibi kadındı.

"Gökhan gel hadi yavrum" diye seslendi Zümrüt abla.

"Geldim geldim"dedi abim ve aşağı indi. Abim dediğime bakmayın 25 yaşındaydı,yani benden 1 yaş büyük ona zorla abi diyordum.Kendisi mühendislik okuyordu şirkette babamlara yardımcı olabilmek adına. Bende grafik tasarım okuyorum,çizim yapmaya bayılıyorum.Onun dışında asosyaldim,arkadaşım olmasını da istemedim şahsen çünkü insanlarla fazla samimi olmayı sevmezdim.İlknur var en yakın arkadaşım onun dışında da kendime hiç arkadaş yapmadım. Onu çok seviyorum arkadaşım dediğime bakmayın kardeşim gibidir. Hiç kardeşim olmadı. Olsun çok isterdim ama bu benim isteğimle olamazdı.Abimi çok sevsem de onunla anlaşamazdık.Neyse ki burda okumuyordu.

Şirketimiz,evlerimiz ve arabalarımız vardı.Bu konuda şanslıydık. Ama öyle para var huzur yok gibi bir aile ortamımız olmadı.Hep eğlenmeyi bilirdik.

"Elgin kızım derslerin nasıl gidiyor?"

Öksürmeye başladım.Abim bu duruma kısık sesle güldü,sinirle ona dönüp"sussana sen" dedim.

"Sanane kızım sanane"dedi beni sinir etmek için nefes alması bile yetiyordu.

"İyi babacığım" dedim.

"Üstüne gitme kızın Haluk"diye araya girdi annem,anneme bakıp gülümsedim. Beni hep zor durumdan kurtarırdı.

"Bir şey demedim Nevin"dedi babam.

Anneme öpücük atıp kalktım.

"Ben okula gidiyorum."dedim.

Evden çıktım. Şoför hareketlenince ona bakıp"kendim gideceğim."dedim. Yol üstüne çıkıp taksi çağırdım ve beklemeye başladım.Arkamdan bir ses geldi.Adımı ağzından son duymak istediğim kişinin sesini.

"Elgin Umut"

Her şey o gün başladı yada ben öyle sanıyordum,yanılmışım...


Atlıkarınca 🎠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin