"Elgin Umut!"Arkamı döndüğüm anda biri bıçağı karın boşluğuma saplayıp çantamı alıp kaçtı."Yardım edinn!"diye bağırıp yere düştüm ve gözlerim kapandı.
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım bir adam vardı onu tanıyordum ama çıkaramıyordum.
Uyandığımı görünce hemen kalkıp yanıma yaklaştı."İyi misin?"
"Anlamadım?"
"Hatırlamıyorsun musun?"
"Neyi?"
Yazarın ağzından;
Uzun süren ameliyattan sonra Elgin'in ailesine haber verildi.Adam haberi alınca gidicekti.Elgin'in ailesiyle karşılaşmak istemiyordu.Elginin annesi adamı görünce küçük çaplı bir şok geçirdi.Hızlıca yanına geldi.
"Ne işin var senin burada!" çok sinirlenmişti.
"Unuttunuz galiba ben Elgin'in nişanlısıyıdım Emir."
Nevin çok tedirgin olmuştu.
"Evet adı üstünde nişanlısıydın.Artık değilsin her şey bitti."
Emir sinirlenmişti..
Hadi kızınız unuttu ama siz neden unuttunuz? Biz Elgin'le birbirimize aşıktık ama birtakım sebeplerden dolayı ayrıldık.Ama merak etmeyin biz tekrar birlikte olucağız Nevin hanım"
"Öyle bir şey olmayacak boş hayaller kurma Emir"dedi sinirle, Haluk geliyordu. Nevin Emiri gitmesi için ittirdi.
"Tekrar geleceğim Nevin hanım"diyip kızın oradan uzaklaştı.Gitmeden önce gizlice Elgin'in odasına girdi.Yanına yürüdü ve ona baktı.
Ona karşı hiçbir şey hissetmiyordu. Farklı sebepten dolayı gelmişti. Elgin adama şaşkınca baktı.Bir şeyler hatırladığını sandı ama hatırlamadı,
hatırlamaması Emir için daha iyiydi.Elgin'in ağzından;
"Neyi hatırlamıyorum?" neyi hatırlamadığım, neyi unutmuştum da anlamadım karşımdaki adama baktım.
O da fark etmişti."Tamam hatırlamak zorunda değilsin kendini zorlama"dedi. Son cümlesine şunu da ekledi.
"Ben Emir sizi hastaneye ben getirdim."
"Öyle mi? Özür dilerim tanıyamadım."
"Sorun yok nereden tanıyacaksın ki"dedi gülümseyerek.
"Doğru" diye fısıldadım.
"Ben gitsem iyi olucak geçmiş olsun seni yeniden görmek güzeldi." Sanki yanlış bir şey söylemiş gibi gözünü kapattı.
Güldüm,ne saçmalıyordu.
"Gitsem iyi olucak galiba,tekrar geçmiş olsun"diyip son kez yüzüme baktı.
"Çok teşekkür ederim yani beni kurtardığın için"dedim.
"Rica ederim Elgin" dedi.
Adımı nereden biliyordu.Hastaneye gelirken öğrenmiş olabilirdi, "saçmalama Elgin kendine gel saçma salak şüphelere düşme" dedim kendi kendime anlamayan gözlerle bakıp "efendim?" dedi. Ne yani içimden düşünüyorum dediğim şeyi sesli mi düşünmüştüm.
"Yok bir şey"
"Peki o zaman görüşürüz umarım"
"Mutlaka buluşalım teşekkür borcumu böylece ödemiş olurum"diyip gülümsedim.
"Hoşçakal"diyip odadan çıktı.İyi birine benziyordu.
Birden kapı açıldı. Annemi gördüm,
hızlıca yanıma geldi."Kimdi o?"
"Ne kimdi beni kurtaran adamdı işte"dedim böyle davranması hoşuma gitmemişti.
"Seni kurtaran adam"diyip histerik bir kahkaha attı.
"Ne oldu anne kimdi o adamı tanıyor musun?"dedim.
"Hayır tanımıyorum Elgin sadece tedirgin oldum sonuçta bıçaklandın."
dedi.O sırada babam ve abim içeri girdi.
Galiba İlknur'a haber verilmemişti,
biraz evhamlıydı eve gidince haber verecektim."Neden bağırıyorsunuz" dedi babam. Konu uzasın istemiyordum.
"Sorun yok baba"dedim. O sırada dik oturmaya çalışınca annem bana kızdı.
"Rahat dur Elgin"
"Tamam anne kızma" dedim ona bakıp gülümseyerek.
O sırada gözüme abim takıldı,gözleri kızarmış bana bakıyordu.Gülümsedim ağlamış mıydı o? Şok olmuş ifadeyle ona baktım.
"Bizim dağ pandası ağlamış mı?"
"Sus kız dağ keçisi erkek adam ağlar mı?"dedi. Sinirlendiğimiz zaman veya dalga geçmek için birbirimize lakap takardık.
"Belli belli"dedim sahte bir sinirle.
"Sus bak diğer tarafını ben dikerim dağ keçisi"
Güldüm. Gülünce yaram sızlamıştı.
Abim tedirgin olarak "iyi misin?" dedi."İyiyim ama başım ağrıyor " dedim. Babam "doktor çağırayım" diyip odadan çıktı.Annem de taburcu işlemlerini yapmak için babamın peşinden gitti. Abimle yalnız kalınca ona döndüm.
"İzmire ne zaman dönüyorsun? Seninki merak eder şimdi"
"Beni bırak şimdi hem şu sıralar aramızda bozuk zaten"
Abim İzmir'de son sınıfta okuyordu aslında geçen sene bitmesi lazımdı ama sevgilisi Çağla için 1 sene sınıfta kalmıştı. Çağladan hiç haz etmezdim aşırı itici bir kızdı iyi ki aynı şehirde değildik.
"Hayırdır ne oldu?"
O sırada annem içeri girdi.Abim "sonra anlatırım boşver" dedi.
Annem iki gün sonra taburcu olacağımı söyledi. Benim için çok endişelenmiş ve korkmuştu gözlerine bakmam onu anlamam için yetiyordu.
"Canım kızım o kadar korkuttun ki bizi"
tuttuğu nefesi bırakıp ağlamaya başladı.
Abim anneme bakıp "ağlama yeter ağlama bak kızda üzülüyor" dedi.
Benim de gözlerim doldu,abim fark edip annemin kolundan tuttu. "Hadi hava alalım biraz seninle" diyip odadan çıkmadan bana göz kırptı ve annemi çıkardı.İkimiz de duygusallığı pek sevmezdik.
Bu yüzden birbirimize saygı duyup,birbirimizi yalnız bırakırdık. Böyle zamanlarda ailemin değerini daha iyi anlıyordum.2 gün sonra;
Bomboş bir ormanda kaybolmuştum. Dönüp etrafıma baktım birisini görebilmek umuduyla ama her taraf karanlıktı,önümü bile göremiyordum. Sonra bir ses duydum ve çığlık atarak uyandım. Nefes nefese kalmıştım başıma ağrı girdi. 2 gündür baş ağrısıyla yatıp, baş ağrısıyla uyanıyordum. Sürekli ilaç kullanıyordum.
2 gündür çok kişi geçmiş olsuna gelip gitmişti. Kendimi iyi hissettiğim için İlknura da haber vermiştim. Kendisi hem çok korkmuş,hem de erken haber vermedim diye kırılmıştı. Haklıydı belki ama endişelenmesini istemiyordum. Neyse ki anlayışlı olduğu için kırgınlığı uzun sürmedi. Yatakta doğrulup telefonu elime aldım ve İlknur'la olan mesaj sayfasına girip "günaydın" yazdım.
Baş ağrım artmaya başladığı için hemen aşağı indim. Tam mutfağa girecekken annemin sesiyle durdum galiba tartışıyorlardı.
"Onlar değil mi Haluk?"
"Bilmiyorum Nevin ama kimin olduğunu bulacağım,hatırlamadı değil mi?"
Neyi hatırlamam gerekiyordu bilmiyordum ama öğrenecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlıkarınca 🎠
General FictionDoğru sandığı yanlışlarıyla yaşayan, kaza sonucu hayatın gerçekleri göstermesiyle gerçek dünyaya adım atan Elgin'in hikayesi... Aslında Elgin'in değil hepimizin hikayesi...