愛 - 3

71 19 26
                                    

Yuni'den.

Gece boyunca kıvranıp durmuştum. Bir türlü uyuyamayınca yatağımda doğruldum. Ayaklarıma terliklerimi geçirip sessizce odamdan çıktım. Koridorun sonundaki lavaboya doğru yürürken hafif aralık olan odanın kapısı ile duraksadım. Başımı içeriye doğru uzattığımda Renalyn'nin düzensiz soluk alıp verişleri dışında ses duyamadım. Üstelik Ida'da yanında değildi. Geri çekilip yavaşça kapıyı kapattıktan sonra tekrar lavaboya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp el yordamıyla ışıkları bulmaya çalıştım. İçerisi fazlasıyla karanlıktı. Sonunda bulduğum düğmeye bastım. Üç adım ötemde, yerde duran beden ile olduğum yerde hareketsizce kalakaldım.

Aklımdan ilk geçen şey doğal olarak onu da kaybetmiş olduğumdu. Bir yanım bu düşünceyi kesinlikle reddediyor, diğer yanım ise onun da öldüğünü söylüyordu. Panikle birlikte nefes alıp vermem zorlaşırken başımı hızla iki yana sallamaya başladım.

"Hayır, hayır, hayır.. B-bu olmuş olamaz. Kahretsin. IDA!"

Sonunda hareket edebilir hale geldiğimde hızla yanına gidip yere çömeldim. Tereddütle elimi omzuna koyduğumda titriyor olduğunu fark ettim. İstemsizce titrek bir nefes verdim. Biraz olsun rahatlamıştım. Fakat hiç iyi görünmüyordu. Transa geçmiş gibi vücudu titriyor, bir kasılıp bir gevşiyordu. Orada öylece ne yapacağımı bilemez halde durdum. Gözlerim yeni göz yaşları yüzünden alev alev yanıyordu. Onu daha önce neredeyse hiç bu halde görmemiştim. Ida dayanıklı biri gibi gözükse de içten içe kırılgan bir yapıya sahipti. Üzgün olsa bile bunu bize pek belli etmemeye çalışırdı. Zolita gibi. Aralarındaki tek fark Ida'nın arada bir büründüğü eğlenceli kimliğiydi. Zolita genelde daha ciddiydi, fakat sevgisini kesinlikle hissettirirdi. Şimdiyse onu böyle görmek.. beni dağıtmıştı. Yapayalnız hissediyordum. Dayanamayıp hıçkırıklara boğulurken bir yandan Ida'yı kollarımla sarmalamış, sarsıyordum.

"Burada neler olu-"

"O ses Yuni'nin miydi?"

Yavaş yavaş içeri dolaşan kızlarla birlikte hıçkırıklarım yavaşlamıştı. Zolita hızla yanımıza eğilip Ida'ya bakarken sorgulayıcı bakışlarını bana çevirdi. Güçlükle yutkundum ve konuşmaya çalıştım.

"İçeriye girdiğimde yerde böyle yatıyordu.. titriyor."

Leira kaşlarını çatarak Ida'yı inceliyor, onu kendine getirmeye çalışıyordu. Bir dakika sonra başımda hissettiğim el ile derin bir nefes verip gözlerimi kapattım. Zolita yatışmamda yardımcı oluyordu. Gözlerimi geri açtığımda uykulu gözlerini ovuşturarak kapıda dikilen Renalyn'i gördüm. Hafif çatılmış kaşları ve şiş gözleriyle etrafına bakıyor, muhtemelen ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ardından bakışları tek bir noktaya sabitlendi. Ida.

"Renalyn o iyi merak.."

Renalyn dediklerimi duymazdan gelerek hızla önümüzdeki pencereye doğru gitti. Perdeleri hışımla kenara çekip dışarıyı süzdü. Biz merakla onu incelerken Ida yavaşça doğrulmuş, kendine gelmeye çalışıyordu. Leira Renalyn'e bakarken konuştu.

"Ne arıyorsun Renalyn?"

Dizlerinin üzerinde doğrulan Ida yavaşça ayağa kalktı ve Renalyn'in yanına gitti. Pencerenin kenarından aldığı kolyeyi havaya kaldırdı. Gözlerimi kısıp yakından görmeye çalıştım. Bu düşündüğüm şey olamazdı.

Hızla elimi boynuma götürüp kendi kolyemi kontrol ettim. Hala yerindeydi. Göz ucuyla diğerlerinin de aynı şeyi yaptığını fark ettiğimde kalp atışlarım hızlanmıştı. Evet, tam olarak düşündüğüm şeydi. Sağımdaki Zolita'nın sesini duydum.

"Viola'nın kolyesi."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐀𝐋𝐑𝐄𝐀𝐃𝐘 ㄔ idle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin