Bölüm 3 - Hazırlık

239 23 19
                                    

Arayan komutandı.
Komutan: parker dosya güvende mi?

Parker: ev...evet efendim güvende

Komutan: güzel, 2 gün sonra sizin için bir helikopter gelecek. Şafak ta şehrin en yüksek binasında olun.

Parker : Anlaşıldı efendim

Parker bu saçmalık nedir? Ne var o dosyada? Parker bana baktı ve o dosya virüsün ne olduğunu ülkemize nasıl girdiğini kimler tarafından yapıldığını anlatan dosya. Biraz düşündüm ve annemlerin evinin önünde olduğu aklıma geldi.
Shaw: bu dosya sende ne arıyor?

Parker:bizim tim bu dosyayı başkana götürecekti fakat saldırıya uğradık ben kaçtım aklıma sen geldin annemlerin evine geleceğini biliyordum.

Biz parker ile eğitimli askerdik ve özel harekatta çalışıyorduk fakat şuan devlet ile bundan başka irtibatımız yoktu. Parker a baktım sen eve git dosyayı al bende evime gidip malzemelerimi almam lazım dedim. Onaylar şekilde başını salladı ve ayrıldık. Eve doğru yola çıktım geniş yollardan gidiyordum yollar temiz görünüyordu. Sonra bişey dikkatimi çekti çıkmaz bir sokakta adamın birini 3 zombi sıkıştırmış üstüne yürüyordu. Adam acı içinde ağlayıp odun ile onlara vurmaya çalışıyordu. Bir an durdum adam için arabadan indim silahımı çıkardım ateş edecektim ama yapmadım. Ses diğer zombileri bana çekecekti bunu göze alamazdım. Arabaya bindim az da vicdan azabı çekmiştim. Ama sonuçta tanımadığım sıradan biriydi ve evin önüne geldim kapı açıktı. Yukarıda ki camdan girmeye karar verdim. Etrafa bakıp ıslık çaldım apollo ortalıkta görünmüyordu. Merdiven barakadaydı. Barakaya doğru yürüdüm. Kapıyı açtım içerisi karanlıktı. Merdiveni arıyordum bir hırıltı sesi geldi refleks olarak hemen arkamı döndüm. Dışarıya koşarken zombinin beni takip ettiğini gördüm silahım arabada kalmıştı. Yanımda sadece bıçak vardı. Zombi üstüme gelince bir manevra ile yana geçtim ve bıçağı kafasına sapladım ama ölmedi. Bu durum adrenalinimi tavan yaptırmıştı. Bu sefer bahçede ki saksıyı kafasına vurdum zombi ölmüştü. Bıçağı almak için eğildim tam bıçağı alacakken bir havlama sesi geldi. Arkamı döndüm diğer zombi üstüme atlamıştı ve beni devirmişti. Omuzlarından itiyordum fakat ağzındaki kanlar suratıma akıyordu. Bu zombinin enerjisinin bitmeye niyeti yoktu. Tam bu sırada apollo koştu zombiye saldırdı zombi üstümden çıkmıştı fakat bu sefer köpeği ısırmıştı. Yerden hemen bıçağı aldım ve zombinin ensesine sapladım ve başı kopana kadar bıçakla vurdum. Ama apollo yerde hareketsiz yatıyordu. "Köpekler insanların en sadık dostlarıdır" lafının ne kadar doğru olduğunu şimdi anlamıştım. Hem sinir hem de hüzün içimi kaplamıştı. Onu gömdüm içeri girdim ve aynaya baktım. Uzun zamandır aynaya bakmıyordum. Yüzümü yıkadım tişört ümü çıkardım. Gardolap ı açtım yüzümü kuruttum kıyafetlerimi giydim. Yatağın altında malzemelerim vardı. Bir m4 2 susturuculu tabanca 2 bıçak 2 sis 2 flash 2 el bombası ve şarjör vardı. Mutfağa gittim yiyecek malzemeleri alıp çantaya koydum ve şişelere su doldurup onlarıda koydum. Sonra çantayı arabaya koydum. Sonra evin içine son bir kez baktım anne ve babamın resmini gördüp aldım ve cebime koydum. Eve son kez baktıktan sonra yola çıktım yolda parker ı aradım. Oda orada olduğunu söyledi. 30 dk sonra buluşma noktasına vardım

Parker: Hazır mısın?

Shaw: Elbette...

Arkadaşlar lütfen düşüncelerinizi paylaşın yeni bölümlerden haberdar olmak için lütfen kütüphanenize ekleyin...

Ölümden SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin