akıntıya karşı yüzen kırmızı balık

197 28 50
                                    




CBC şirketi Kore'nin son üç yılda en hızlı büyüyen ve bay bang'tan önce hep ikinci en iyi olmasına rağmen artık en iyi şirket klasmanında olan harika bir şirketti.

Şirketin müzik sektöründekiler için zorlu bir seçme süreci vardı ve oldukça az stajyer çıkış yapabiliyordu çünkü çoğunlukla yaratıcılık odaklı bir şirketti.

Her üyesinin kendi işini en detayıyla bilmesi göz önünde bulundurulurdu, en az bir enstrüman çalabilme, herhangi bir spor veya sanat dalıyla ilgilenme gibi ön koşulları vardı. Bu yönüyle diğer tüm şirketlerden ayrılıyordu ama bu zorlu süreç bile ona olan rağbeti azaltamıyordu.

Çalışmış olduğu oyuncu sayısı ise bir elin parmaklarını bile geçmezdi. Bay bang'in bu konuda şu anlık çok fazla büyüme gibi bir niyeti yoktu ve az da olsa var olan oyuncuları ile bu işi oldukça iyi götürüyordu.

En son olarak yönetici bay chris , bay yang 'ı menajeri ile birlikte kendi şirket bünyesine katmıştı ve bu hamlesinden her türlü çok memnundu.

Ne de olsa artık biricik sevgilisi ve onun tek sanatçısı şirketinin bir parçasıydı.

Hava karlıydı ve kar fırtınası görüş açısını oldukça kapatıyordu.

Hyunjin yanında oturan changbin ile karşısındaki felix ve jeonginle bu koca şirketin şehirden uzak stajyerlerin hem kafa dağıttı hem de temiz havada sağlıklı kamplar yaptıkları kampüsünde anlaşmanın maddelerini okuyor ve yapmaları gereken planın basamaklarını çizip ayrıntılıca plan yapıyorlardı.

Hyunjin bu planlama işleri için şehirden bu kadar uzak bir yere geldikleri için mızmızlanmış Changbin ise bir daha merdiven çıkmak zorunda kalmadığı için oldukça mutlu olmuştu.

Üç katlı ve geniş bir araziye sahip modern tasarımlı binanın kış salonunda oturuyor ve yağan kara rağmen büyük bir tutku ile yanan sobanın ateşinde ısınıyorlardı.

Changbin içeri ilk geldiklerinde gözleriyle büyük kış bahçesini taramış ama boynuna sardığı atkının sahibini göremeyince gözlüklerini çıkarıp gözlük kutusuna kaldırmıştı.

Galiba görmesi gereken o kadar da önemli şeyler de yoktu.

Büyük camların esen rüzgarla birlikte hafifçe titremesine rağmen kış bahçesinin ısı yalıtımı oldukça iyiydi ve bu üşümelerine engel oluyordu.

İçerisi dışarının soğuğuna karşın sıcak olsa da hyunjin'in karşısındaki çocuğun burnu hafifçe kızarmış ve üşüyen başını saran lacivert örgü şapkası başındaki yerini geldiğinden beri bozmamıştı.

Felix ise hiç üşümüyormuşçasına kendisine büyükçe bir gömlek giyinmişti ki bu büyük ihtimal sevgili eşine aitti ve önden de birkaç düğmesini açmıştı.

Changbin ise birkaç gündür sürekli taktığı kırmızı atkısı ile oturmuş sözleşme maddelerini okuyorken elindeki kalemin başını dişleriyle eziyordu. Bu derin düşüncelere daldığında genel olarak yaptığı bir şeydi ve hyunjin bu yüzden boya kalemlerini sık sık ondan saklamak zorunda kalırdı.

Hyunjin ise uzunca saçlarını omuzlarına salmış karşısında duran tatlı görüntüye bakıyordu. Jeongin o kadar tatlıydı ki onu her an korumak istiyordu.

Neyden korumalıydı bilmiyordu belki de bu sadece onu kollarına almak için bir bahaneydi, kim bilir?

Tıpkı Hyunjin birkaç gün önce elinde bir çanta dolusu portakal kavanozu ile geri döndüğünde changbin onu sıkıca sarması gibi o da Jeongin'i sıkıca sarmak ve tüm sevgisini ona hissettirmek istiyordu.

co-star .hyunin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin