Hyunjinle 6 sene önce tanışmıştık. O zaman daha 14 yaşındaydım.
Bizim evin karşısındaki eve taşınmıştılar. Aslında başta hiç dikkatimi çekmemişti. Hem o zamanlar kimseyle (Chan'dan başka ) ilgilenmiyordum. Ne sevgili ne arkadaş olarak.
Bir gün ailem tanışmak için yeni komşularımızı akşam yemeğine davet etmişti. Yani en azından ben öyle sanıyordum. Ama aslında Hyunjinin babası benim babamın yeni iş ortağıymış. Hyunjinle aynı yaşta olduğum ve benimle aynı okula gideceği için onunla tanışıp "kaynaşmamız " için bu yemek işini düşünmüşlerdi.Her ne kadar istemesem de ailemin ısrarıyla katılmıştım yemeğe. Yeni bir arkadaşa ihtiyacım yoktu. Özellikle onun gibi uyuz ve sessiz birine. Kendi arkadaşlarım yeterliydi benim için. Ama gelgörki kimse bana fikrimi sormuyordu.
O "muhteşem" akşam yemeği sırasında pek konuşmamıştım, sadece sordukları sorulara cevap veriyordum. Tek amacım bir an önce bu sıkıcı ortamdan kurtulmaktı . Çünkü abimle planlarımız vardı.
Yemek biter bitmez abimi kullanma zamanı gelmişti. Bana asla hayır diyemiyordu çünkü . İstediğimiz sadece 2 saatlik izindi. Abimin arkadaşının evinde parti yapacaktık. Yazın son günlerini boş geçirmek olmazdı. Tam izni kapmıştık ki annem, "Hyunjin de sizinle gelsin,arkadaşlarınızla tanışır hem" diyerek her şeyi mahvetmişti.
Aslında Hyunjinin hoşuna gitmişti bu teklif. Resmen gözleri parlamıştı. Ama onun da bu sıkıcı ortamdan bunaldığını anlamak zor değildi.
Hyunjin:Çok iyi bir fikir Bayan Lee. Çok güzel fırsat olur benim için.
Sen onu bir de bana sor. İstemeyerek olsa da onu da götürmüştük. Parti Chanın evindeydi. Abimin en yakın arkadaşıydı Chan.
Benden 3 yaş büyüktü. Ama buna rağmen beni hiç dışlamazdılar. Yani daha çok abim başından etmeye çalışsa da o izin vermezdi. Çok seviyordum bu yüzden onu. Tabi çocukluk aşkım olması da ayrı konu. 5 yaşımdayken "Büyüyünce seninle evlenicem "demiştim ona. O da kabul etmişti. Ama çocuk aklı işte. Ne zaman bu konu açılsa hep utanırdım.
Annemin yüzbininci uyarısından sonra evden çıkmıştık. Ben abimle beraber, Hyunjin de arkadan yetişmeye çalışıyordu. Chanın evi bizden 2 ev uzaktaydı zaten. Aslında babalarımız biz daha bebekken bir şirket kurup ortak olmuşlardı. Aynı yerde yaşıyorduk. Neredeyse birlikte büyümüştük.
Yol boyunca kimse konuşmamıştı. Eve vardığımızda onden koşup kapıyı çalmıştım . Chan yüzündeki mükemmel gülümsemesiyle karşılamıştı beni. Hemen gidip sarılmıştım. Ama arkadan gelen yalandan öksürük sesiyle ayrılmıştık.
Canım abim herzamanki gibi kıskançlığını burda da belli ediyordu.Minho "Gerçekten merak ediyorum senin arkadaşın ben miyim yoksa o mu?" dedi beni iğrenç bir şey gibi gösterirken.
Chan: Ikiniz de arkadaşımsınız Minho abartma. Hem ayrıca o bizim küçük prensesimiz.
Minho"Evet bu konuda haklısın ama sen yine de çok yüz verme buna. Hem bakarsın birkaç sene sonra gelinlikle kapında dikilir. Malum daha önce de yapmıştı." diyerek gülmeye başlamıştı.
Işte sorun tam da buydu. Ne zaman onlarla bir araya gelsem hep bu konu açılıyordu. Abim beni her ne kadar sevse de böyle şeylerden asla çekinmiyordu.
Neredeyse varlığını bile unuttuğumuz kişi konuşmuştu birden.
Hyunjin:Nasıl yani Heejin gelinlikle mi gelmişti buraya?"
Al işte bi ona rezil olmadigim kalmıştı. Hemen sorusunu cevaplamıştım.
"Ya hayır. O zaman sadece 5 yaşındaydım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serein |Hwang Hyunjin|
Fanfiction-'Aşk iki kişiyle oynanır Hyunjin, ama nedense hep iyi olan kaybeder... 20.03.2022🕊🤍