YENİ BİR AŞK DOĞUYOR.

7 0 0
                                    

ÇİFTLERİMİZ KEREM❤BUKET

Kerem'in ağzından.
Karşımdaki kişiyi görünce kalbimin üstünde fillerin tepindiğini hissetmiştim. İlaydan'ın yanında sanki parlayan bi güneş duruyordu. Diğer kızlardan çok farklıydı. Sadece duru bi güzelliği vardı. O tomurcuk gibi kahverengi gözlerine dicek yok zaten. Allah'ım naptın bana. Neden kalbim bukadar hızlı atıyor. Bağımsızlaştı iyice pezevenk. Hayır ya. Nasıl abi olmaz. Ben ona aşık olmuş olamam. Biraz durduktan sonra o eşsiz sesiyle " merhaba, ben buket." dedi. Adı buketmiş. Çiçek tarlası koysalardı ya adını be güzelim. Sesi öyle tatlıydı ki beni benden aldı. Tam bayılıcakken biri omzumu tuttu. Bu mert ti. Bana eğilip " kanka sende kıza bayıldın dimi, aynen bende." diyerek sessiz bi kahkaha attı. Kardeşim gibiydi ama onu oracıkta boğmak istedim. Neden onu bukadar kıskanıyordum ki? O sırada ağzımdan bişry çıktı. "yengene yavşama ölünü dirini sikerim." mert meraklı gözlerle bana bakıp " ne yengesi lan çıkıyosunuzda benmi bilmiyorum amınakoyim" ahh gerizekalı mert kafana sokiyim. " olum b-ben galiba aşık oldum." derken ilk kez gözümden bi yaş gelecekken onu geri gönderip koşarak mert in odasına gittim. Kırıp dökmek, yakıp yıkmak istiyordum. Yıllar sonra ilk kez aşık olmuştum. Duvara yaslanıp yere çöktüm dirseklerimi bacağımın üstüne koyum ellerimle yüzümü kapattım. Nasıl olduğunu düşünürken işte hayatımda duyduğum o eşsiz sesi tekrar duydum. " şey sen iyimisin? İlaydanın işi vardı, bende koşarak yukarı çıktığını görünce merak ettim, iyisin, değil mi?" Allah'ım sana geliyorum. Bu nasıl bi muhteşemliktir. Yüzünde hiç makyaj olmamasına rağmen tıpkı melek gibiydi. Gözlerimi devirip cevap verdim.
" b-ben ş-şey iyiyim sadece biraz canım sıkkın." dedim titrek bi sesle.
" Anladım, banada olur arada, yanında olmamı istermisin?"
"ben şey tabi yani tabiki, sevinirim, çok senirim. " ne ne dedim lan ben çok sevinirimmi nasıl dedim bunu mk kız davranmaya başladım iyice. Hayır hayır bunu yapamam ondan uzak durmam lazım. Yanıma gelip ellerimin üstüne koydu elini. İpek gibi pamuksu elleri nasılda narindi. Of Allah'ım işim gerçekten zor. Ellerini tutmamak için kendimle savaş içindeydim resmen birden elini sırtıma koydu ve sıvazlamaya başladı.
" ben, eğer dertlerini anlatmak istersen yanında olabilirim, iyi bir dost olduğum söylenilir. " deyip gülümsedi. Allahım neyle imtihan ediyosun beni. Bukadar güzel olmak zorundamıydı. Ahh neden bukadar güzelsin sen be. Dedikten sonra
" Bilmiyorum, ama teşekkür ederim " diyip tekrar gülümsedi. Ne hassiktir ben bunu dıştanmı söyledim, kafama sokiyim.
" Aman tanrım, ben şey çok özür dilerim, sesli düşünmüşüm. " dedim. Kulağıma eğildi kokusu içime güç dolduruyodu sanki lanet olsun baş döndürücüydü. Ve
" benim ne düşündüğümü de uygulamalı göstermemi istermisin? " diye fısıldadı. Bu beni çok tahrik ediyordu. Ah Allah'ım nasıl çıkıcam bu işin içinden derken elimi tuttu ve kalbine götürüp gözlerime baktı. Ağzından 3 kelime çıktı, belkide hayatımda duyabiliceğim en güzel kelimelerdi. " Sana aşık oldum " kalbim durucak gibi atarken elini hızla alıp kalbime koydum. " dinle bakalım ne diyor" dedim. Oda biraz düşünüp hafif gülümseyerek dudaklarıma yapıştı tabiki hemen karşılık verdim. Belinden tutup kucağıma oturttum. Ellerim belindeyken oda ellerini saçlarımda gezdiriyordu. Dudakları bile öyle narindiki kıyamıyordum onlara. Çok sert bi şekilde öpüşürken bom. Kapı çaldı
" siz iyimisiniz gençler? Ah diye ses duyunca kontrol edeyim dedim girebilirmiyim? " merveydi bu benim mal kardeşim. Seni müjdeliyen o hemşirenin amınakoyim. Tamda zamanında. Buket hızla kalkıp üstünü düzeltti. Bende kalkıp kapıyı açtım. Merve şaşkınlıkla bize bakarken,
" ne var lan yine? "
" aman iyi be merak etmekte suç. "
" sana merak etmeni söyliyen biri oldumu? "
" evet, ben senin kardeşinim farkındaysan"
" annemle babamın hatasını sürekli yüzümüze vurmak zorunda değilsin. " dedim kaşlarım çatık bi şekilde. Merve sinirle aşağı koştu. Sanırım fazla ağır konuşmuştum. Ama hak etmişti. Buket bana bakarken gidip ona sarıldım. Oda sımsıkı sarılıyordu. Çenesini tutup gözlerine baktım.
" sakın gitme, elimi hiç bırakma olurmu prenses? "
" elini sonsuza kadar bırakmicam. Seni seviyorum, hayatımın neşesi. " dedi ve dudağına bir öpücük kondurdum. Beraber aşağı indik. Herkez bize meraklı gözlerle bakarken yanlarına gittik. Buket'in elini tutup " Yengenize selam verin münafıklar. " dedim. İlly ah benim masumlar kraliçesi kuzenim nasılda koca gözleriyle bana bakıyordu. Birden konuşmaya başladı.
" daha geleli yarım saat oldu gençler ne bu acele? " dedi. Bende buket e dönüp.
" hayatımın aşkını yarım saat içinde buldum kuzen. " dedim. Buket hafif tebessümle bana sarıldı. Onu hiç bırakmak istemiyordum.

İlayda'nın ağzından.

Ben mutfakta bişeyler hazırlarken merveye keremle bukete bakmasını söylemiştim. Her ne hikmetse bir türlü çıkmamıştılar. Bir süre sonra merve ağlayarak bana sarıldı ondan ayrıldım ve yüzünü ellerimle kavrayıp
"şşş meroş hiç yakışıyormu sana ağlamak? Noldu bakiyim? "
" gittim illy onu merak ettiğim için yanına gittim, ama o beni kovmaktan beter etti, ona ben senin kardeşinim dediğimde ( annemle babamın hatasını süreli yüzümüze vurmak zorunda değilsin) dedi illy. Okadar kötü hissettimki kendimi. " iç çekerek sarılmaya devam etti. Mert e işaret ederek merveyle ilgilenmesini söyledim. Onlar otururken tam mutfaktan çıkıyordumki, keremle buket geldi. Onlara öylece bakarken kerem" Yengenize selam verin münafıklar" dedi.
İnanmıyorum n-nasıl kerem kimseyi sevmicem diye söz vermişti kendine. Hem nasıl bukadar çabuk olur derken hemen atladım. " daha geleli yarım saat oldu gençler ne bu acele? "dedim. Keremse bombayı patlattı. Bukete bakarak" hayatımın aşkını yarım saat önce buldum kuzen" dedi. İmkansız, kerem aşık olmuştu. Öylece kalakaldım. Aslında sevinmiştim ama merveyi ağlattığı için ona çok kızgındım. Hızlı adımlarla gidip kolunu tuttum ve çekerek yukarı çıkarttım. Her nekadar bana 'se napıyosun' bakışı atsada umursamıyordum. Odama geldik ve kapıyı mapattım.
" Noluyor illy? "
" Bunu asıl benim sormam gerekiyor, noluyor kerem? "
" Sadece aşık oldum bukadar büyütme. "
" Merve'ye dediklerinden bahsediyorum."
Gözlerini devirip yatağıma oturdu ve elleriyle yüzünü kapattı.
" İlly gerçekten çok üzgünüm, ama beni çok sinirlendirdi, yoksa onları demezdim biliyorsun. " dedi üzgün bir sesle. Yanına oturdum ve elimi omzuna koydum.
" Bukadar üstüne gitmemeliydin kerem, onu istemediğinizi düşünüyor" dedim sakin bir ses tonuyla.
Bişey demeden odadan çıktı, ne yapıcağını az çok tahmin edebiliyordum. Bende peşinden gittim. Ve kerem mervenin yanındaydı özür diledi, sarıldılar. Birazdaha oturduktan sonra vedalaştık ve evlerine gittiler. Mert koltuğa yığılıp,
" hiç gitmicekler sanmıştım. " dedi yanına gidip göğsüne yattım. Kalp atışları hızlanmıştı. Neden böyleydiki. Derken beni kendine çekti. Kokusu harikaydı. Başımı kaldırıp ona baktım. Dudaklarını ısırıyordu. Aramızda çok az bi mesafe varsı. Nefesi boynuma değiyordu. Mert gözlerimin içine bakıyordu. Kızarmış bi şekilde " Ne?" dedim. Gülümseyerek " çok güzelsin." dedi. Ben de daha çok yaklaşıp boynuna yattım. Biraz öyle durduktan sonra. " i-illy sana sabah söylediğimi hatırlıyormusun?" dedi başımı kaldırıp " Hangisini?" dedim saçlarını karıştırıp " sana karşı kedi gibi olduğum. Sen bunu zorluyorsun ama prenses, üstelik yanan yer hala iyileşmedi." diyip güldü, onu öpmemi istiyordu. B-ben bu isteğini yapıcaktım. Hafifçe kalkıp dudaklarına yaklaştım. Ve ufak bi öpücük koyup kalktım. Devam edemezdim. Hızlıca odama gittim. Çok utanmıştım. Pijamalarımı giyip yattım. Hemen uyumuşum. Sabah uyandığımda etrafa bi göz gezdirdim. Busefer mert yoktu. Sanırım oda utanmıştı. Ayağa kalkıp üzerimi değiştirdim. Okula yazılmıştım, artık gitmem gerekiyordu formalarımı giyip saçlarıma bi maşa yaptım, hafif bi makyajla odadan çıktım. Mutfağa gittiğimde babamla mert kahvaltı yapıyorlardı. " günaydın millet" dedim babamın boynuna sarılarak. " günaydın benim küçük prensesim, kahvaltı yapıcakmısın.?" dedi. Boynundan ayrılıp tabaktaki bir salatayı alıp " hayır baba okula geç kalmak istemiyorum." dedim. Beni mert bırakıcaktı. Arabaya bindiğimizde hiç konuşmadan okula varmıştık. Burası devlet lisesiydi. Bunu ben istemiştim. Kolejdekiler gibi yapmacık olmuyorlardı. Okula az kalmıştı mert havalı bir şekilde içeri girdi ve arabayı durdurdu. " hoşçakal" diyip indim. Benimle hiç konuşmamıştı. Dersin başlaöasına daha vardı ve okuldada fazla kişi yoktu. Bende bi kütüphaneyi görmek istedim. Giriş katta neyin nerde olduğu yazıyordu. Okul 5 katlıydı ve kütüphane de 5. Kattaydı. Hızla merdivenlerden çıkıyordum. Ve 5. Kata geldim, kütüphane tam merdivenin karşısındaydı. Yavaş adımlarla içeri girdim. Nöbetçi öğrenci duruyordu masada. Bana dönüp meraklı gözlerle konuştu " merhaba, sen yeni gelen kız olmalısın. Ben ozan." dedi gülümseyerek. Sarışındı hafif kumarala kaçıyordu saçları yeşil gözleriyle yüz hatları çok iyiydi. " merhaba b-ben ilayda" dedim titreyerek. Gülümsedi. Raflara bakınmaya başladım. Bir kitaba tam bakıcakken aynı kitaba bir el daha uzandı. Hadi amaa yinemi.

GERÇEK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin