Yanımdaki her kimse kapıyı hafifçe kapatarak gitmişti. Kimdi bu aslına bakılırsa merak etmemiş te değildim. Yerimden hafifçe doğrulup oturdum. Revirdeydim. Zorla aklını ilayda. Neden burdayım ben? Yok bi türlü hatırlamıyorum. Neden burda olduğumu düşünürken içeri lrem girdi. Uyandığımı görünce koşarak yanıma oturdu. Gözlerime merakla bakıp. " ilaydaa iyimisinnn??" dedi. Korkmuştu. Sesinin titremesinden gayet iyi anlaşılıyodu. "Evet canım. İyiyim. Merak etme,de bana ne oldu?" irem önce biraz kekeledi ve gözlerini kaçırdı bende biraz sert çıkarak. "Ne oldu irem?" dedim kaşlarımı çatarak. Ellerini önünde birleştirip başını eğdi ve, " ş şey ilayda, siz basketbol sahasında dorukla tartışırken sen,,bayıldın sonrada doruk seni revire getirdi,muhtemelen az önce yanındaki kişide oydu." dedi. Ne yani? Hem benim bayılmama neden olmuş hemde reviremi getirmişti. Ne tür bi manyak bu? Ona haddini bildirmem gerekiyor. Onun anlayacağı dilden. Birazdaha dinlenip ayağa kalktım. Koridorda yürürken onu gördüm. Ahhh o boğazını ellerimde hissetmek için can atıyorum. Hızla ona doğru yaklaştım. O daha ne olduğunu anlamadan okkalı bir tokadı yüzünde buldu. Herkez bize bakıyor. Anneme laf etmenin nedeni budur bayım...
Doruk'tan.
İlaydayı bırakıp yılmazların yanına gittim. Alev meraklı gözlerle, " Neredeydln sen? Neden o kıza yardım ettin? Noluyo doruk?" dlye sordu. Şuan dinleyebiliceğim en son kişiydi. Yılmaz olmasa şu kızı çoktan tekme tokat girişirdim ama,bu salak çocuk ne buluyosa ilkokuldan beri hoşlanıyor alevden. Neyse kaşımı kaldırıp 'sorunmu var' bakışı attıktan sonra yılmazıda alıp kantine doğru yolakoyulduk. Yılmazın alev hakkında söylediklerine kulak asmayarak o kızı düsündüm. Kimdi? Neden bu okula gelmişti? Bağzılarının dediğine göre çok zengindi. Ama o neden burdaydı? Neden bukadar güzeldi sanki? Hele o kokusu.... Bi anda yüzümde bi çarpma hissettim. Bulanmış gözlerimi düzeltip baktığımda bu tokadın sahibinin ilayda olduğunu fark ettim. Nasılda yanılmışım
. bu kız tam bir sürtük... Kolundan sertçe tutup onu dışarı doğru sürüklemeye başladım. Okulun arka bahçesinde kimse olmazdı , yanlız kalmak istediğimde hep buraya gelirdim. Onu duvara yaslayıp kaşlarımı çattım. "Senin dilinde bu bi teşekkür galiba. Hangi çağda yaşıyorsun bayan kendini beğenmiş?" diye tısladım. " Bi dakika ya sen bide teşekkürmü bekliyosun? Hangi cürretle bana hakaret edersin sen. Hem o iğrenç ellerini nasıl üzerime sürersin? Sana beni revire götürmen gerektiğini kim söyledi hem?" dedi ukala bir tavır alarak. Ulan hem kızı revire götürüyoruz hemde suçlu oluyoruz iyimi. Ne yaparsan yap amınakoyim demek geldi içimden ama demedim. " çoluk çocukla uğraşıcak vaktim yok benim güzelim, seni revire götürmesem beni suçlicaklardı. Okadar cezadan sonra bununda eklenmesi iyi olmaz diye yaptım yoksa senin o hazine malı vücuduna dokunmaya meraklı değilim, emin ol nicesi geçti elimden." diyip göz kırptım. Bu kıza bir ders vermek farz olmuştu artık. Gözlerini kocaman açmış bana bakarken fazla masum görünüyorsu,sanki az önceki çirkef o değilmiş gibi. Umursamayıp arkamı döndüm bi kaç adım attıktan sonra dediği şeyle olduğum yerde kaldım. " Senden nefret ediyorum Doruk." hiçkimse umrumda değilken neden bu kızı önemsiyordum? Neden benden nefret etmesi bukadar koyuyodu? Bunları belli etmiyerek başımı omzumun hizasına döndürerek, " Aynı hisler içindeyiz,ne romantik." diyip alaycı bi kahkaha atarak ordan uzaklaştım.İlayda'dan.
Aaaaahh. Ondan nefret ediyorum nefreet. Onun bana son lafı sokmasından daha çok nefret ediyorum. Ne sanıyo bu çocuk kendini. Herkez bana saygı duyarken ondaki bu atarın nedeni ne? Umrumda bile değil ama bende ilaydaysam o atarı ona yedirmesini bilirim.
Sıkıcı dersler nihayet bitti, son zilin çalmasıyla derin bi oh çektim. Çantamı toplayıp iremle beraber sınıftan çıktık, ozanda yanımıza geldi" güzellik yarın napıyosun bakalım bi planın varmı?" dedi ve koluma girdi. Zaten diğer kolumdada irem vardı daltonlar gibi yürüyoduk :D. " yok ya ne olsun babam işte olucak, dadım izinli, hizmetçilerde öyle, mertde ailesinin yanına gidicekmiş, bütün gün evde film izlerim herhalde. Neden sordun?" hayince gülerek " oldu ozaman yarın için bi plan yaptım sana. İremle yarın sana geliyoruz ve beraber parti yapıcaz okuldakileride çağırırız tabi baban izin verirse,sorun olmaz dimi?" dedi." Yok be olmaz, babam zaten şuaralar ne istesem izin veriyo o yüzden sıkıntı olmaz canım zaten bende bunalmıştım parti iyi gelicek." diyip güldüm. " tamam ozaman yavru biz şimdi kaçalım akşam haberleşiriz telefonla. " dedikten sonra sıkıca sarıldı, o bıraktıktan sonrada iremle sarıldık. El sallayarak gittiler. Bende arabamla eve dönmek üzere yola çıktım. Müzik açıp eşlik ediyordum. Birden o an geldi aklıma. Meleğimi kaybettiğim o berbat an. Gözlerim bulanmış hayal ederken birden bişeye çarptığımı hissettim. Aniden durdum. Sanırım kalbim boğazımda atıyordu. YENİDEN.