Tatilin ikinci günü yoğun geçeceğinden tatil gibi hissettirmese de herkes halinden memnundu. Bir önceki günün yorgunluğu gece uykularını iyi çekseler de etkisini sürdürüyordu ki bugünün yapılacaklar listesi daha da doluydu.
İlk gün kahvaltıdan sonra herkes evin bahçesine çıkmış, yapacak bir şeyler aramaya başlamıştı. Girişteki salıncağa gürültüyle kendini atan Felix ve Jisung yandaki karton kolileri açmaya başladı. Felix ayaklarıyla salıncağı ileri geri hareket ettirirken Jisung'un yerdeki kutularla ilgilenmesi zorlaşıyordu, çilli genç ise bunu bilerek devam ettiriyor, hatta daha da hızlanıyordu. Onlara doğru gelen Changbin'i fark etmeyen Jisung bir futbol topu bulduğuna sevinirken Felix kaş göz hareketleriyle Jisung'u işaret etti büyük olana.
Changbin gülerek, "Oynamaya var mısınız?" diye sordu. Jisung hemen ayağa kalktı heyecanla, oturdukları salıncak bacaklarının arkasına çarpınca kendini Changbin'e doğru düşerken buldu. Neyse ki abisi onu omuzlarından tutmuş ve düşmesini engellemişti. Seyircileri vardı, Lenore merakla onlara yaklaşırken her şeyi görmüştü ve yüzüne bir gülümseme yerleşmişti.
"Ne kadar sevecensiniz ya." dediği anda Jisung kendini Changbin'den çekti ve saçını düzeltmeye başladı.
"Ne oldu ki?" diyerek hiçbir şey olmamış taklidi yapan Jisung'a göz devirdi Changbin. Lenore Jisung'a dil çıkardı ve elindeki topu göstererek, "Futbol mu voleybol mu?" diye sordu.
"Aramızda voleybol oynayabilen tek kişi sensin Lenore." dedi Felix salıncaktan kalkarken. Lenore saçını havayla geriye savurdu, ancak arkasından gelen homurdanma ile panikle dönüvermiş, savurduğu saçı tarafından şiddete uğrayan Hyunjin'in acı dolu yüzünü görmüştü.
"Futbol topu gördüm diye geldim, dayak yedim." diye ağlıyordu Hyunjin. Lenore saçını bir kez daha savurup yanlarından gidince Hyunjin sahte ağlayışını durdurdu.
"Ayak voleybolu oynayalım." diyen Jisung'u onayladılar ve diğerlerine de haber vermek için holden çıktılar. Dışarıda Minho ve Chan yemeklik malzemelerle ilgileniyordu, Lenore onlara bulaşmamayı tercih ederek Seungmin ve Jeongin'in yanına ilerledi. İkili gün ışığında birbirlerinin fotoğraflarını çekiyordu. Seungmin yere çömelmişti ve elinden geldiğince güzel çekmeye çalışıyordu. Lenore sessizce yanlarında bekledi, Jeongin kızı fark edince yüzü sevimli bir ifade almıştı, Seungmin de bu kareyi yakalamıştı elbette.
"Gel." dedi Jeongin ve elini kıza uzatıp onu yanına çekti. Tepenin yakınlarında duruyorlardı ve bu yüzden serin hava onlara hem ferah kokular getiriyor hem de Seul'ü iyice görmelerini sağlıyordu. Seungmin karşısındaki kardeşlerinin fotoğrafını çekerken ikisinin gülümsemesi onlara küçüklüklerinin hatırlattı.
"Gel!" demişti Jeongin aynı o günkü gibi. Aradaki tek fark küçük çocukta ağır bir Busan aksanı vardı ve cüssesi daha ufaktı. Lenore'un, Seungmin'in ve Hyunjin'in ailesi, Jeongin'in ailesinin daveti üzerine Busan'a gidip orada piknik yaptıklarında Seungmin aile büyükleri tarafından fotoğrafçı olarak atanmıştı. Yazdı ve Busan'da denize yakın bir yerde piknik yapmak üç aileye de çok iyi gelmişti. Çocukların okulu bitmişti, Seungmin için lisenin ikinci senesi başlayacaktı; Felix ve Jisung da artık aralarındaydı ama onlar Busan'a değil, Changbin ile Busan tarafındaki Yeosu iline gitmişti. Changbin'in ailesi Kore'de yalnız olan Chan'ı da planlarına kattıkları için Felix'i ve Jisung'u da ağırlamakta sorun görmemişlerdi ve Minho da yanlarındaydı elbette.
Denizi arkasına alan bir tepede, renkli renkli tatil evlerinin olduğu bir mahallede demir korkuluklara yaslanırken fotoğraf çektiriyordu Jeongin. Hyunjin ise gülümseyerek onları izlerken sırasını bekliyordu. Aileleri bir esnafla konuşmak için uzakta bekliyor, Seungmin'in ablası, Lenore'un kız kardeşi Judy ve Jeongin'in küçük erkek kardeşi ise birlikte oyun oynuyordu. Lenore da onların yanına gitmek için sabırsızlanıyor olsa da Jeongin onu çağırınca mecburen beklemek zorunda kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sunflowers still grow at night | han jisung
FanficNAME | SUNFLOWERS STILL GROW AT NIGHT INTRO | NEVERLEMORE_ ben sokak lambalarının altında dans etmeyi severim ve bulutlarda yürümeyi çatılardan bağırmayı severim NEVERLEMORE_ ve kalabalığın üzerinde sörf yapmayı uzun yıllardır olduğum kişiden kor...