1.Bölüm

111 12 133
                                    

Hava aydınlanmaya yeni başlıyordu.Camdan sızan güneş ışıklarıyla gözlerimi kırpıştırdım.

Telefonum yanımdaki komedinde bangır bangır çalıyordu.

Bu saatte kim arıyor dedim içimden.

Sağ elimle komedinin üzerinde olan telefonumu ekranını görecek kadar kaldırdım ve kimin aradığına baktım.

Baş komiserim arıyordu.

Telefondan saate baktım.

Saat 07.10'du.

Telefonu sağa kaydırdım,telefon açıldı.

"Bedirhan bir iki saat sonra adliyeye gelmeni istiyorum."dedi Baş komiserim.Sesi gayet dinç geliyordu.

"Bir şey mi oldu Baş komiserim?"diye sordum.Aynı zamanda yatağımda gerinip esnedim.

"Geldiğin zaman konuşuruz.Kalk,bir kendine gel,kahvaltını yap.Tamam?Kapatıyorum şimdi."sesini biraz yükseltmişti.Ardından telefonu kapattı.

Şimdi ne olmuştu?Bir sorun mu vardı?Hemen gitmem mi gerekiyordu?
Ama Baş komiserim şimdi gelme demişti.
Birçok soru kafamın içinde dönüp duruyordu.

Yorganımı elimle üstümden kaldırdım.

Yataktan kalktım.

Odanın köşesinde bulunan boy aynasına baktım.

Berbat gözüküyordum.

Gözümün altında morluklar oluşmuştu.

Kendimi tanıtmam gerekirse ismim Bedirhan Yıldıran.

25 yaşında bir komiserim.

İstanbul Adliyesinde çalışıyorum.

Boyum 1.75

Açık kahverengi düz saçlarım,yeşil gözlerim,vampir beyazı bir tenim ve oldukça fit bir vücuda sahibim.

Gözlerime baktım hayranlıkla ama göz altlarımdaki morluklar her şeyi mahvediyordu maalesef.

Aynadan ayırdım gözlerimi,aynanın hemen yanında olan lavaboya yöneldim,musluğu açıp soğuk suyu yüzüme çarptım.

Su gayet iyi gelmişti.

Bayadan beri doğru dürüst giremediğim duşa girdim.Çıktıktan sonra kendimi daha dinç hissediyordum.

Üstüme mavi düz bir tişörtle lacivert kot bir pantolon giyip saçımı havluyla iyice kuruladım,havluyu da yatağın üzerine atıp komedindeki telefonumu aldım.

Telefonun açma-kapama düğmesine bastım.

Saat 8.00 olmuştu.

Baş komiserimin bana verdiği zaman azalıyordu.

Benimle ne konuşmak istediğini merak ediyordum.

Kapının kulpunu hafifçe tutarak açtım,odamın yanında olan aşağı doğru inen merdivenlerden yavaş yavaş indim.

Tabi annem,babam ve elbette benden 2 yaş küçük olan erkek kardeşim Batuhan.

Hepsi uyanmış,kafalarını bana doğru çevirmişlerdi.

Normalde bu saatlerde evde olmadığım için şaşırmış olmalıydılar.

E haklıydılar tabi şaşırmakta.

"Abi!Bu saatlerde görür müydük seni.Komiserlikten istifa mı ettin yoksa?"dedi Batuhan.

Resmen benimle dalga geçiyordu.Yüzünde her zaman benimle alay ettiği sırıtış vardı.Ona bakarak kaşlarımı çattım.

HAPİSHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin