Anneme sarılarak huzur içinde uyuyordum.Ama bu huzur babam tarafından sonlandı.
"Kalk kız.Yemek nerde.Nur!!"
"Kime diyorum kalksanıza.Ben mi hazırlayacağım kahvaltıyı."
Masaya kaşıkla vuruyordu.Çok korkuyordum.Annem direkt uyanır uyanmaz benim burda kalmamı kendisinin kahvaltıyı hazırlayacağını babam yiyip evden gittikten sonra yiyebileceğimi söyleyerek beni anlımdan öperek pikeyi kaldırdı ve ben üşümeyeyim diye kenarlarını altıma sokarak babam gibi canavarın yuvasına giriş yaptı.
"Eşeğin bokunu ye."odadan çıkmadan bunları söylemişti.Bir anneye göre fazla uygunsuz sözcüklerdi bunlar.Zira babamın benim üzerimde yaptığı psikolojik şiddetlerden sonra annemin söylediği argolar pek de beni etkilemiyordu.
Babamın böyle sorumsuz olması onu adeta delirtiyordu.Bunu da küfürle temizlikle ve en çok da ileri gidebilecek bir seviyede benimle ilgilenmekte çareyi buluyordu.
Bir yumurta kırıp yemesini bile beceremezdi.
Ondan nefret etmeye başlamıştım.Mutfaktan yağın cızırtılarını duyuyordum.
"Beste napıyor?Uyuyor mu?Beste!!!Gel annenin yanına!!"
Pikeye var gücümle sarındım.Korkudan ne yapacağımı bilmeden ağlıyordum.
Annem beni korumak adına çığrındı.
"Ben yapıyorum ya bırak kızı uyusun."Sandalyenin geri itilişini işitmiştim.
Dua etmek için pikenin içinde gözlerim yaşlı umudu Allah'tan arayarak ellerimi açtım.
Allahım anneme bir şey yapmasın,bana yapmasın;evden çekip gitsin.Lütfen diye çok kısık bir sesle mırıldanarak dua ettiğim ellerimle yüzümü silerek aydınlığa kavuşturdum.Babam annemi gram dinlemerek odama doğru yaklaştı.Adım sesleri kalp atışlarımla karıştı.Paniğe kapılıyordum.Haykıracak duruma gelmiştim.Başka bir adım sesi de babama karışınca annemin böyle bir şeye izin vermeceğini anladım.
Babam kapı kulunu tuttuğu sırada o da gelip kapı kulunu tuttuğu elinin üstüne elini koydu.
Annemin ne yaptığını göremiyordum ama babamın panik dolu sesinden delirme noktasına geldiğini ve kötü bir sonucu olcağını düşündüm."Öldürecek değilsin ya beni o elinde tuttuğun bıçakla senin kızın var.Kızını üzmek istemezsin."
Babam annemi her zamanki gibi küçük görüyordu.
Yaptıkları kavganın büyüyeceğinden endişe ediyordum."Benim kızım ha.Madem Beste sadece benim kızım ve sen de babası değilsin o halde sana bunu yapmamda hiç bir sorun yok"
Annem kontrolünü kaybediyordu.
Babamın inlemeleri yapacağını yaptığını gösteriyordu."Eğer beni şikayet etmeye kalkarsan emin ol diye söylüyorum ben de boş durmam bana ve kızıma yaptıklarından dolayı yıllar boyu hapislerde çürümeni sağlarım Emir Bey.Gerçi sen Bey denmesini bile hakketmiyorsun."
Babamın suratına okkalı bir balgamlı tükürük tükürdü.Böylelikle hakimiyet anneme geçmiş oldu.
Ama babam karşılık vereceğini düşünsem de bir eylemde bulunmadı.Belki can acısı şu anlık ona fazlasıyla yetiyordur."Gel boşanalım"dedi olanları sindirip kabullenerek.
Elini sıkması için anneme uzattı annem hemen elini kırmak istercesine güç uygulayarak sıktı.
Babamın güçlü çıkan iniltisinden bunda başarılı olduğunu söyleyebilirdim."Ama öncelikle yaramı temizle."
Acınacak şekilde konuşuyordu belki de yapmak istediği buydu."Nedenmiş"
"Yapan sensin"
Dişlerini sıkıyordu acıdan."Vah yazık senin gibi birinin canı acıyabiliyor muydu."
Babamla eğleniyordu."Benimle oynama."
"Peki peki tamam."
Gülmesini engelleyemiyordu.Salonun ortasında ilaçları koyduğumuz yerden camı sağa kaydırarak tendirdiyot biraz sargı,pamuk alarak babamın yanına çömeldi.
Emirden
Benim için hiç böyle isteği üzerine olmasa da özenle ilgilendiğini görmemiştim.Ayrılmak üzere olduğumuzda ona karşı böyle hissetmeme lanet okudum.
Tendirdiyot şişesini eğerek bir kısmını pamuğa akıttı ve yarama değdirdi.Değdirir değdirmez daha fazla inledim.Benim inlemelerim ise Nur'u keyiflendiriyordu."Çocuk gibi mızmızlanıp durmasana şu anki halinin Beste'den farkı yok."
"Ne yapayım acıyor."
Yaramı temizlemeye geri döndü inilti seslerimi umursamadan.
"Ahh keşke şu anki çıkardığım iniltilerimin sebebi yine sen olsan ama bu sefer acıdan değil zevkten dört köşe olsam."
Beni yaptığım acımasız eylemlerim yüzünden asla affetmeyeceğini yüzüme bakmayacağını biliyordum.Ama belki bir mucize olur beni affeder ve yeniden tam anlamıyla bir aile olabilirdik.
"Sen o şansı çoktan kaybettin."diyerek konuyu başlamadan kapattı.
Ondan beklediğim gibi.
"İkinci bir şans versen."
Yalvaracak duruma gelmiştim.Yaramı sargılamaya başlamışken gözleriyle nefretle bakıyordu bana.
Kendimden ilk defa bu kadar nefret ettim;hatta iğrendim."İkinci şans isteyeceğine git, sen o şansı kazanmayı düşün.Sana bedavadan şans dağıtacak değilim.Ama eğer çok istiyorsan bir beyin verebilirim belki sana insanlara nasıl davranılması konusunda yardımı dokunur"
Sargının arta kalan kısmını bana duyduğu nefretle olsa gerek hınçla yırttı ve kızının yanına koştu.Kapıyı açtığında yatağından kalkmış duvarın kenarına çökmüş hıçkırıklarla sarsıla sarsıla ağlamaktaydı.
Nur'dan
Kızımı teselli etmeye yanına koştum.Kolumla onu sardım.Kucağıma alarak yatağına yatırdım.Ağlamaktan önüne gelen saçlarını elimle geriye yatırdım.Gözyaşlarını sildim ağlaması şiddetlenince ben de yatağa girdim.
Saçlarını okşayarak pış pışladım.O pis canavarla aramızdaki sürtüşmelerin kızıma yaptıkları beni bitiriyordu.Ama en nihayetinde her şey sonlanacaktı.O heriften boşanacaktım."Her şey geçecek" diyordum her saçını okşadığımda sonunda ağlamaları azalmış en sonunda kucağımda uyuyakalmıştı.Ben de ona bakarken uyuyakalmışım.Açık kalan üstümüz sabah kalktığımızda örtüktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAPİSHANE
AventuraEşim bana şaşkın ve bir o kadar sevimli bakarken bende aşkla bakarak ona karşılık verdim. Şaşkınlığını üzerinden atar atmaz o tatlı kiraz dudaklarını araladı. "Bedirhan anlayamıyorum.Seni vazgeçiren neydi?" Bakışlarımı eşimin şişmiş karnına indirdim...