emine sinirli bir şekilde ofisten çıktı, düşünüyordu, Haşmet onun burada olduğunu nereden biliyordu, onu takip edemezdi, arkasına bir adam koymazdı ama nasıl diye düşünüyordu.
sonra arabanın yanında kendisini bekleyen Orhan'ı görünce, Behzat'a bugün biriyle buluşacağını söylediğini hatırladı ama kim olduğunu söylemedi. orhan anlattı mı, bildiyse bile hasmet nasıl bu kadar çabuk yerini buldu emine orhan'ın cevapları bildiğinden emindi o yüzden yanına gitti.
Emine: orhan, behzat'a fayyazla buluşacağımı söyledin mi?
Orhan: evet abla
((orhan tereddütle konuşuyordu))
Emine: ona fayyaz hakkında bir şey söyledin mi?
Orhan: Sanırım ,biraz ondan bahsettim
Emine:"sanırım"!!
Orhan: yani, Ona sadece tipi ağanın onu sevmediğini söyledim.
emine sinirli bir nefes aldıktan sonra,
Emine: senin tipin ağa kim sevdi zattan?
orhan bir şey demedi ,emine bir soru daha sordu
Emine: ve bir fikrin var mıydı, Haşmet burayı nereden buldu?
(ona bildiğini bildiği bir şekilde sordu)
Orhan: şey...
Emine:ORHAN
Orhan: bana sordu, ve konumu attım
Emine: bana sormadan!?
Orhan : o senin kocan olduğu için engelleyici görmedim
Emine: evin yolunu kendin bul o zaman
Emine: evin yolunu kendin bul o zaman
ve sürücü koltuğunda arabaya binmeye gitti ve Orhan bıraktı
————
bu sırada hasmet hala ofisteydi, fayyez'e baktı, yanına birkaç adım yürüdü ve kızgın bir sesle dedi ki,
Haşmet: karımdan uzak duracaksın
Fayyez: emine hanim benden böyle bir şey istemedi ve uzak durmak için bir neden göremiyorum
Haşmet: sebep senin önünde durmak, eminem'in önünde sakince hareket ediyorum, bu yüzden bana kemiklerini kırma, ya da tipi yöntemini üzerinizde deneyin ,seni boğmak gibi.
seni onun yanında görürsem veya onunla konuşursam, bil ki bu senin son günün olacak.
Haşmet fayyezin gözlerindeki korkuyu gördünce rahatladı, Emine'yi görmek için ofisten çıktı, ama o arabadaydı ve sürmeye başladı, bu yüzden hızla arabasına gitti ve onu takip etti.
—————————-
Behzat ve ömür evde endişeli ve merak içinde olanlardan, behzat koltuğa oturuyor, ömür odada yürüyor oturamıyor, olanlardan dolayı suçluluk duyuyordu.
Behzat: başımı döndürdüğün bir yere otur
Ömür: ne yapabilirim, kendimi o kadar suçlu hissediyorum ki bir an önce barışmalarını istiyorum.
Behzat: suçlu hissetmekte haklısın
behzat bunu söyleyince ömür çok üzüldü kanepe oturdu behzat onu kırdığını anladı yanına gitti elini omzuna koydu omur başını omzuna koydu,
Behzat: tamam tamam üzülme herşey yoluna girecek
Ömür: şey, Orhan'ı arayalım mı? bakalım bir şey oldu mu belki Haşmet abi emine abla'ya gitmiş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam yolu
Short Story Bazı hikayeler hüzünlü bir başlangıca var, bazılarının hüzünlü bir sonu vardır. ama bizim hikayemiz üzücü bir hikaye.