Ada herkese gerçeği söyledikten sonra Bora odasına gitti ve kimseye aldırmadan kapıyı üzerine kilitledi.
Ada onun peşinden gitmek istedi ama Belma onu hemen durdurdu ve yüksek sesle şöyle dedi: "Benden bir şey sakladığını biliyordum, oğluma zarar vereceğinide biliyordum, Bora'nın eski sevgilisinden betersin, defol git burdan".
Zafer, Ada'yla konuşmak için gitmesine engel oldu, Belma elini kaldırdı ve şöyle dedi:
" Yok Zafer, hayır bu kızlar konuşmayı istemiyorum. Git defol evimden, artık yüzünü görmek istemiyorum, git.
Ada'nın evinde
Nergiz Teyze ( Evli olduğuna inanamıyorum, inanamıyorum ve sen Yasemin biliyordun ve bana söylemedin)
Yasemin ( çünke Ada'yı koruyordum )
Nergiz ( Benden )
Yasemin ( hayır öyle değil 0
Yasemi ve Nergis yüksek sesle tartışmaya başladılar. Ada çığlıklarına dayanamadı, ayağa kalktı ve yüksek sesle çığılık attı. " Yeterr "
( Nedeni sensin.Beni bahta inandırdın ve ben artık bahta inanmıyorum.) Devam etti ve gözleri yaşlarla doldu. ( Teyze sen Rüzgar'ın bana ne yaptığını bilmiyorsun. Beni üniversiteden soğuttu. 3 yılımı çaldı ve ben onun için çok şey feda ettim ama o ne yaptı biliyormusun? Beni bırakıp gitti. Onu kendi çıkarları için kullanan kadına gitti, beni tıktı, hissetdiğim acıyı tahmin edemezsiniz. Beni sadece üniversiteden bırakmadı, hem sana hem de Bora'ya yalan söyletti ve beni de tehdit etti. Bora'nın dürüst ve sevgi dolu gözlerine baktığımda hissetdiğim acıyı bile bilemezsin. Bora en güzel adam ve ona sahip olduğum için çok şanslıyım. Bana hayalini kurduğum rüyayı yaşattı ama bahta olan inancım ve hatam onu sonuza kadar kaybetmeme sebeb oldu. Onu o kadar çok seviyorum ki, ona yalan söyleyen ikinici kadaın olmaktansa ondan kaçmyı tercih ettim. Ama başaramadım, onu mahvettim, kendimi ve aşkımızı da mahvettim. Onu delice seviyorum teyze. Bora birlikte yaşamak istediğim adam ama beni asla affetmiyicek. )
Nergis: Şimdi ne yapacaksın?
Ada cevap verdi: Eğer yokluğum onu iyileştiriyorsa yarın giderim. Yarın sabah şirkete gideceğim. Eşyalarımıtoplayıp herkse vesa edip direkt Bursa' ya gideceğim. ( Hüzünler yere baktı ) ve umarım bir gün beni affeder. (dedi)
Sabah Bora öfkeyle uyanmış, gözleriacıyladolmuş ve her zamanki gibi onun aklını dağıtmak için ormanda koşuya çıkmış ama Ada'nın gerçeğini öğrendikten sonra aklını hiçbir şeyle meşgul edemezmiş. Başka işini bitirip giyinmeye gittiğinde kravatını bağlayamadı, Ada'nın kravatını bağladığını hatırladı ve gözleri dolmaya başladığı için onu yatağın üzerine bırakıp doğruca şirkete gitti.
Şirkette herkes hüzünler Ada'ya bakıyordu, eşyalarını toplarken Tuğçe, Ada'yı böyle görünce çok sevindi. Bora, Ada'nın eşyalarının gittiğinden emin olmak için şirkete koştu ama onu görünce şaşırdı, ona öfkeyle baktı ve onu görmemek için terasa gitti.
Ada işini bitirdi. Geriye bir şey kalmıştı. Kalemi Bora'ya geri vermek. Ofisindeki masasına koymak istedi ama ona kendi başına vermeyi tercih etti.Böylece Ada terasa gitti ve Bora sandalyede oturmuş gökyüzüne bakıyordu. Ada çok korktu ama cesaretini toplayıp yanına gitti. Ada öndeki sandalyede oturduğunda Bora, Ada'ya kızgın ve acı dolu bir bakış attı , Ada'ya hissetiği her şeyi açıklayan bir bakış.
Ada: Sadece sana kalemi geri vermek istedim, çünkü onu hak etmiyorum.
Bora: Çöpe at artık istemiyorum.