Cheapter 2

262 21 31
                                    

Bu kahve bağımlılığım nereden geliyor gerçekten bilmiyorum ama eğer güne kahve ile başlamazsam gerçekten huysuz ve çekilmez bir insana dönüşebiliyorum.

Bu sabah günüm yoongi hyungun ikimize de kahve alarak sabahın köründe bana kahvaltıya gelmesiyle başladı.

Ailem de yoongi hyungu sevip, güvendiği için ben uyurken bile onu içeri almış beni uyandirmasina izin vermişlerdi. Bir çok koreli ailenin aksine biraz daha rahat bir ailem vardı. Beni sıkmayı, kısıtlamayı pek sevmez daha çok hayatımı yaşamamı ve mutlu olmanı isterlerdi. Sanırım hayattaki tüm şansımı da böyle anlayışlı ve mükemmel bir aileye sahip olarak harcamış olmalıydım.

Başımda dikilmek yoongi hyunga söylene söylene yatağımdan kalktım.

"Gerçekten hyung sabahın köründe bok mu vardı da bize geliyosun"

"Bu saygısız üslubunu uykulu haline veriyorum park jimin"

"bo soygosoz holono oykolo holono voroyorom pork jomon"

yoongi hyung onu taklit etmemle sinirlenmiş olacak ki
korkunç bakışlarıyla sen bittin park jimin sinyalleri vermeye başlamıştı. Tersi gerçekten pisti bu yüzden korkmalıydım yani birazcık aklınız varsa siz de korkmalısınız çünkü ne zaman ne yapacağı gerçekten belli olmuyor.

Bir keresinde okulun ortasında bana sinirlenip ayağındaki ayakkabıyı çıkararak insanların içinde bir çok kez ayakkabısıyla popoma vurmuştu. Aish gerçekten hayatımın en rezil anlarından birisi olabilirdi.

Yoongi hyungla neredeyse bebekligimizden beri arkadaştık. Ben 6 Yoongi hyung da 8 yaşındayken mahallemizdeki parkta karşılaşmıştık ilk kez. Ben salıncağa binmek için sıra beklerken o bir türlü inmek bilmemiş bende dayanamayıp önüne atlayınca salincakla bana çarparak yere düşürmeme sebep olmuş  ve 1 ay boyunca alnımda koca bir sislikle gezmeme sebep olarak başlamıştı her şey.

Bu olaydan sonra aglayarak annesin yanına koşan bir park jimin ve hala umursamadan sallanmaya devam eden bir min yoongiyle beraber ailelerimiz salıncağın etrafında denk gelmiş ve komşu olduklarını farkederek arkadaşlık kurmuşlardı.

O günden sonra annelerimiz arkadas oldugu icin sık sık birbirimizin evine gitmeye başlamıştık. Yoongi hyung gerçekten arkadaş olması çok zor bir insandı. Sessiz sakin ve kendi halinde takılmayı seviyordu ilgi sevmez sevgisini de göstermezdi. Ben ise onun tam zıttıydım. Herkesle arkadaş olmaya çalışan güler yüzlü ve çok sevgi dolu bir çocuktum.

Zamanla birbirimize alışmamızla yoongi hyungun da duvarları kırılmış aslında ne kadar eğlenceli bir insan olduğunu farketmemi sağlamıştı. Ve o zamandan beri hala arkadaştık.

Değişen tek şey zamandı. Yoongi hyung hala sert ve prensipleri olan bir insandı. Benim dışımda pek bir arkadaşı yoktu. Beni gerçekten çok severdi ama sevgisini dillendirmekten hoşlanmazdı. Hani abileriniz sizi sevdiğini söylemez ama sürekli size bulaşır laf atar ya işte yoongi hyung da tam olarak öyleydi.

Ben ise taehyung'un beni terk ettiği zamana kadar gerçekten çok sosyal bir sürü arkadaşı olan, güler yüzlü ve eğlenceli bir insandım. Ama o gittikten sonra içime kapanmış ve herkesle görüşmeyi kesmiştim. Şuan hayatımda sadece yoongi hyung vardı ve onu gerçekten çok seviyordum. Arkadaştan cok abi kardeş gibiydik.

"HALA YATIYORSUN PARK JIMIN KARNIM AÇ KALK ARTIK"

"bu kadar sinir iyi değil hyung kırışıklık yapar"

"kafana saksı mı düştü senin jimin nerden geliyor bu cesaret?"

hyung çok haklı acaba neyime güveniyorum da onunla böyle konuşuyorum. Hani düşünüyorum acaba rüyamda yürek falan mı yedim diye ama yok yani onu da yapmadım. Yolum yol değil yoongi hyung bu gidişle beni öldürecek ama hadi hayırlısı.

Randy | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin