Cheapter 4

216 20 33
                                    

Jungkook'un bana mesaj attığı günün üzerinden tam 4 gün geçmişti. Koskoca 4 gün ve biz bir daha tek bir kelime bile etmemiştik. Böyle diyince biraz şımarıklık yapıyormuşum gibi duruyor olabilir ama Jungkookla konuşmayı gerçekten çok istiyordum ve o günden sonra aramızda bir çekim olduğunu düşünmüş ve bu konuşmanın devamının gelebileceğini düşünerek kendi kendime hayaller kurmuştum.

Saat öğleden sonra 4 civarıydı. Nisan ayına rağmen dışarıda soğuk bir hava vardı. Zaten çokça üşüyen ve kış mevsimini pek de sevmeyen ben için bu hiç de güzel bir şey değildi. Kapalı hava zaten düşük olan modumu daha da çok düşürüyordu. Kenarda sehpanın üzerinde duran telefonumu alarak tek arkadaşım, en sevdiğim hyungum olan yoongi hyungu arayarak bize gelmesini söyledim. Böyle bir havada dışarı çıkmaktansa yoongi hyungla vakit geçirmek güzel olabilirdi.

Aradan geçen yarım saatin ardından çalan zil ile beraber yoongi hyungun geldiğini anlamış ve kapıyı açarak onu içeriye buyur etmiştim. Zaten alışık olduğundan hiç cekinmemis eşyalarını kenara bıraktıktan sonra oturma odasına gelerek yanıma oturmuştu.

"Hyung jungkook bir daha yazmadı ne yapmalıyım?" dudaklarımı büzerek sorduğum soruyla hyungum yüzüme baktı ama zaten bu soruyu beklediğini belli eder şekilde hemen cevabı yapıştırdı

"Fotoğraf atmayı dene" umursamazca omuz silkti. "belki de tekrardan cevap verir ama vermezse de bu işin peşini bırak artık civciv"

Duyduğum şeyle yerimden zıpladım ve karşımdaki bedene sarıldım. "Yoongi hyung sen bir dahisin" heyecanla söylediğim şeyle suratıma ifadesizce bakmıştı. "Sen park jimin eğer hemen bedenini benden ayırmazsan bu hayatin boyunca aldığın son sarılma olacak velet!" Yoongi hyungun dediği şeyle gülümsedim ve kenara çekildim. Böyle sevgi gösterilerinden temaslardan hoşlanmadığını biliyordum ama bir anlık heyecanla kendimi durduramamıştım işte. Cidden nasıl olmuştu da fotoğraf atmak aklıma gelmemişti ki ? Neyse bunu sorgulamayı bırakmalı ve fotoğraf seçmelisin jimin.

Bir süre galerimde boş boş gezip fotoğraf avına çıktıktan sonra bulduğum fotoğrafla sırıttım.

"BULDUM"

"sakin ol jimin ilk kez fotoğraf atmıyorsun ya"

"sen min yoongi çok ruhsuz bir insansın. azıcık heyecanıma ortak olsan ölür müsün ha?"

dediğim şeyle yoongi hyung gülümsemişti. Bu tavrımı komik bulmuş olmalıydı. "Yuppii minik jiminimiz fotoğraf paylaşmayı öğreniyor" alayla söylediği şeyle bende gülmeme engel olamamıştım.

"Hyung güzel dimi bak atıyorum"

"aish jimin 6. kez soruyorsun ve 6. kez söylüyorum güzelsin. Nolur at artık şunu"

"fotograf atmam için yalvarıyorsun..."

"sadece beni rahat bırakmak için yalvarıyorum."

bir kaç dakikadır kararsız kaldigin için hyungun başının etini yiyor. Durup durup güzel olup olmadığını ya da atmam da emin mi diye soruyordum. Şimdiye kadar iyi bile dayanmıştı bana. Heyecanlıyken ve gerginken gerçekten çok çekilmez bir insana dönüşebiliyordum. Seçtiğim fotoğrafa son kez baktım ve artık emin olarak paylaş butonuna bastım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Randy | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin