5

944 102 76
                                    

Huyum kurusun yine kontrol etmedim jfosxmskfoscmsm

Keyifli okumalar<33


Sahi onu nasıl bir gelecek bekliyordu..?

##5 ay sonra##
(yani bunlar toplam tanışalı 1 yıldan fazla oldu)

"Çetenin ismi bütün şehre yayılıyor! Bizden korkup yaptıkları pislikleri durduran birçok çete var!"

Tsu'nun heyecanla konuşması hepsinin gülümsemesini sağlamıştı.

"Yenilmez Mikey olarak tanınan bir liderimiz var, bu çok doğal Tsu-chan"

"Beni utandırıyorsunuz Ken-chin!"

Hep birlikte keyifle sohbet etmeye devam ettiler. Birkaç saat sonra Draken ve Mikey gitmişti. Tsu Mitsuya'nın omzuna başını yaslamış onu sıkıştırıp duruyordu.

"Mitsuya! Mitsuuyaa! Mitsuya-kuun~!"

Mitsuya'dan cevap gelmeyince itiraz etmeye başladı.

"Ya hadi ama Mitsuya-kun lütfen! söyle hadi! söylee!"

Mitsuya daha fazla dayanamayacağını düşündü. Omzundaki arkadaşının kafasını yavaşça iterek ayağa kalktı.

"Hayır dedim Tsu-chan daha fazla ısrar etme artık. Küçük kardeşlerim bile bu kadar ısrarcı değil."

"Ya ama sende inat ediyorsun! alt tarafı hediye işini ne yaptığını sordum."

"ve bende sana söylemeyeceğimi söyledim değil mi?"

Tsu pes edercesine ellerini havaya kaldırdı.

"Peki peki oofff"

"Oflayacağına gelde şunları taşımama yardım et"

"Pekâlâ"

Tsu Mitsuya'nın peşine düştü hızlıca. İkili bir süre sonra kolileri taşıyıp etrafa çeki düzen verdi. Mitsuya kendini koltuklardan birine attı ve soluklanmaya başladı.

"Hazırlıkların bu kadar zor olacağını düşünmemiştim."

"Mitsuya-kun... ben de senin söyleneceğini hiç düşünmemiştim...bu garip"

Tsu kıkırdayınca Mitsuya kaşlarını çattı.

"Ben de insanım Tsu-chan ve kolilerin ağır olanlarını bana taşıttırdın! farketmedim sanma"

Tsu gözlerini kaçırınca bu sefer sırıtan Mitsuya'ydı.

"Öyle bir şey yapmadım"

"Gözlerini neden kaçırıyorsun o zaman, hadi ama Tsu-chan kolay kolay yalan söyleyemediğini hepimiz biliyoruz."

"Yalan söylemiyorum! Mitsuya-kun benimle uğraşmayı bırak lütfen!"

"Evet sinirlendiğine göre yalan söylediğin dahada belli oldu"

"Sinirlenmedim AAA YETER BU NE BE?!"

"Hm hm bağıran da benim zaten"

Mitsuya şuanki durumdan fazlasıyla keyif alıyordu. Tsu ile uğraşmak hepsinin çok sevdiği bir aktiviteydi.

"BAĞIRMIYORUM AAA"

Onlar tartışırken içeriye Hakkai girdi.

"BAĞIRIYORSUN PİSLİK, SESİN TAA GİRİŞTEN DUYULUYOR"

Tsu Hakkaiye döndü ve gülümsedi, sakinleşmişti.

"Hoş geldin Shiba-chan"

"Hoş buldum Tsu-san"

Mitsuya anlık değişen ruh hallerine karşılık iç çekti. Bu ikisini asla anlayamayacaktı.

"Eee napıyorsunuz?"

"Ben şimdi gidiyorum Shiba-chaan Mitsuya-kun'u bilmiyorum."

Tsu çantasını alıp garajın kapısına yöneldi.

"Başını belaya sokma!"

Tsu sırıtarak Mitsuya'ya baktı.

"Tamam anne"

Mitsuya arkasından söylenecekken Tsu koşarak çıktı.

"Mikey-kun'a ne alacağımı bir türlü bulamıyorum...pfff"

Önündeki taşa tekme atıp elleri cebinde söylene söylene yürümeye devam etti.
Nehir kenarında birkaç kişi vardı. Uzaktan ne yaptıklarını seçemediği için yanlarına doğru ilerlemeye başladı.

Biraz yaklaştığında 5 arkadaşın kutlama yaptığını gördü. Omuz silkerek yoluna devam etti. Kutlama yapanlardan biz kızın sesi hafifçe kulağına geldi Tsu'nun.

"Bu pastayı senin için kendim yaptım Mia! Umarım beğenirsin."

Tsu bir süre duraksadı.

Neden Mikey için pasta yapmıyordu? Hem o tatlıyı çok severdi! Bu fikir kesinlikle harikaydı. Koşar adımlarla eve doğru ilerledi.

"Harika olacak!"

Böyle kısa bir bölüm atıyorum işte.

Kazutora'nın Shinijiroyu öldürüp katil olacağı, tutuklanacağı her seyin Mikey'in suçu olduğunu söyleyip kafayı yiyeceğini göreceğimiz bölümler ileride cjdkxsmdmdmx

Kimim Ben? ||Tokyo Revengers X Okuyucu||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin