KALBİMDEKİ KAFES
-2-
"Geleceğe adım atarken geçmişin tozlu kumlarıyla kaplanmış kafesteki kalbe değdi parmaklarım."
Yola çıkmamızın üzerinden yirmi dakika geçmiş, şafak çoktan sökmüştü. Sakin ve güzel bir başlangıç oldu.Denie dayım ve Samuel'i göreceğim için heyecanlıydım, onları en son on dört yaşındayken görmüştüm, Samuel ile aynı yaştayız ve harika anlaşıyoruz.
İlk defa bir yolculuk öncesi üzgün hissetmiyor, aksine bir an önce gidebilmek için sabırsızlanıyordum.
Natalie kasabaya girmek yerine ormanlık alana sapınca ona döndüm.
"Ciddi misin?"
"Öyle görünüyor."
"Ama sen bu yoldan nefret ederdin."
"Hala nefret ediyorum."
Omuzlarımı silkeledim ve önüme döndüm. Natalie bu yol dan nefret eder ve asla kullanmaz, sadece bir defa bu yolu kullanmış sonrasında asla bu sapağa girmemiştik.
Kestirme olduğu için ben hep gidelim derdim, o da asla derdi ama nedenini hiç söylemezdi, bence zemin bozuk olduğu için ama niye bu kadar gergin anlamıyorum.
Yani aracımız bu yollar için en iyisi ve muhteşem bir arazi aracı ama Natalie yine de burayı kullanmayı tercih etmiyordu, bu gün bu bozulmaz kuralı bozmasına şaşırdım, anlaşılan beni şaşırtmaya devam edecek gibi.
Hafif sarsıntılı yolculuğumuz devam ederken sık ormanlıktan çıkıp daha seyrek olan bölgeye geldik ama hala biraz yolumuz var, kestirme olsa bile çok kısa bir yol sayılmaz.
Natalie direksiyonu sıkı sıkı tutunca ona döndüm, yolculuklarımız genelde neşeli ve bol sohbetli geçerdi ama halinden anladığım kadarıyla ne keyifli ne de sohbet edecek havadaydı, git gide daha fazla geriliyordu sanki.
"Natalie iyi misin?"
Bana bakmadan kafasını salladı ama tavırları tam aksini söylüyordu. Yapabileceğim bir şey olmadığı için önüme dönmüş yolu izlerken sağ tarafımda sık ağaçların olduğu tepede bir hareketlilik dikkatimi çekince oraya baktım.
Bir kurt sürüsü hızla tepeden aşağı iniyordu ama bu kurtlar emsallerine göre çok farklı görünüyordu, uzaktan bile fark edebiliyordum boylarının ne kadar büyük olduğunu.
"Bu bölgede kurtların yaşadığını bilmiyordum, ne kadar kalabalıklar ve büyük."
"Ne?"
Kendi kendime söylenmiştim ama Natalie ilgi gösterince ona döndüm.
"Kurtlar."
"Ne olmuş kurtlara?"
"Bu bölgede kurtlar varmış, haberim yoktu sen biliyor muydun?"
"Evet, niye ki?"
"Baksana tepeden aşağıya iniyorlar, sanırım buraya doğru geliyorlar."
Tüm dikkatini yola veren Natalie bir an kurtların indiği tepeye bakıp gaza basınca bunu beklemediğim için koltuğa resmen yapıştım.
"Sakin ol Natalie peşimize takılacak değiller, kurtlar insanlara yaklaşmaz."
Natalie bir şey söylemeyip dikiz aynasına bakınca ben de baktım, Javier de hızını arttırmıştı.
Sakin başlayan yolculuğumuz heyecan kazanmış gibi, kalabalık bir kurt sürüsünün neden bu denli bir heyecan yarattığını pek anlayamadım, hem araçtayız hem de kurtlar insanlardan çok hoşlanmadığı için onlarla etkileşim kurmazlar ama Natalie hızını azaltacak gibi durmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKİZ DİYARIN VARLIKLARI
FantasiaDerler ki; mavi ay gökyüzünde yükseldiğinde, rüzgârda adının fısıldandığını duyduğunda eğer kuzeye bakarsan beyaz ejderhanın ruhunu görebilirmişsin.