Multimedyadaki Eray
_________________
Yatağa bişeyin çarpmasıyla yatakta sıçradım.Muhteşem bi şekilde uyandım gerçekten.
İlk gördüğüm şey kafasını ovuçlayan bir Buketti.
''Amacın neydi acaba'' deyip buketin surat ifadesine bakıp kahkalarıma engel olamadım.
''senin yatağına sıçrama alıştırması yapıyodum.Daha ilk denemeden başarısız oldum.Yatağa atlim derken sığamadım yere düşerkende başımı çarptım.''
Buket'in canının cidden acıması ha ağladı ha ağlicak olan surat ifadesinden belli oluyodu. Yanına gidip ''unumm canıda acırmış'' diyip saçlarını karıştırdım. Buket saçlarının karışmasından nefret eder ve bu sinirle azda olsa acısını unutur derken
''dün neyin vardı''demesiyle apışıp kaldım. Lan ben dün gördüklerimi ne güzel unutmuştum sen niye hatırlatıyosunki onu şimdi bana. Zaten korkuyorum dün onu gördüğümü görüp peşimden geldi diye kim bilir ne yapıcaktı bana. Bu düşünceler beni esir alırken
''of Buse anlatır mısın artık !''diye bana tıslarken dayanamayıp dün olan biten herşeyi Bukete anlatıp içimi rahatlatma çalıştım. Arada birde Buket'in
''kimse benim arkadaşıma bişey yapamaz yanındayım kızım benden korksun o uleen!!'' demesine gülmemek için kendimi çok zor tuttum. Bu kız bu kadar özgüveni nerden buluyo anlamıyorum.
Buket'in saçmalıklarına daha fazla dayanamicamı anlayıp banyoya gittim. Aynada kendime bakıp gördüğüm şeyden soğuyup hafif küfür eşliğinde gözümden çok suratımın her yerine yayılan göz kalemini silip saçlarımı yine dağınık topuz yaptım. Hafif makyaj yapıp banyodan çıktım. Koşarak Buket geldi ve daha kapıyı kapatmama izin vermeden kendini banyoya attı. Ne giysem diye düşünürken bi yandanda bavuldaki eşyalarımı dolaba yerleştirmeye başladım. Havanın aşırı sıcak olması yüzünden askıya astığım pudra pembesi tişörtümü alıp başımdan geçirdim. Altınada siyah kısa şortumu giyip pembe vanslarımı giydim.Buketde her zamanki tatlılığıyla ince askılı bi yazlık elbise giyip saçlarını su dalgasıyla hareketlendirmişti. Evden çıkıp yemekhaneye gittik.Dalgınlıktan bugün saate hiç bakmadığım aklıma geldi.Telefonu elime aldığımda 20 cevapsız arama ve 5 mesaj görmek beni sevindirdi açıkcası. Arayanlara baktığımda 8 annem 7 babam 5 Egemen ,mesajlardanda
gönderen: ANNEMM
Buse canım nerdesin sen varınca aricaktın hala aramadın.Bi terslik yok dimi?
ve annemin yine bununla ilgili mesajlarını okuyup diğer mesaja baktım.
Gönderen:Babam
Kızım benim kendine dikkat et oralarda Egemen yanına gelirse tersleme çocuğu.Sana dikkat etmesini söyledim aklında bulunsun.Seni seviyorum.
Gönderen:Egemen
Buse nerdesiniz?
Baban aradı seni bana emanet etti bende emanetine seve seve bakıcamı söyledim :))
Seve seve bakıcandan hiç şüphem yok zaten.Telefonu kapatıp Bukete ''aa şarjım bitmiş''diye yalan uydurdum.Bide kampta Egemeni çekemicem kusura bakmasın kimse .Buketle yemekhaneye gidip bişeyler yiyip havadan sudan muhabbetten sonra Bukete kampı gezme teklifinde bulunmam ve Buket'in
''olmaaaz benim yarışmam var biliyosun Buse kaçırmamam lazım ''
''kızım daha bir saat var izlersin sonra survivor ını''dedim ama yine buketten çıkan bir ''cıkss''sesiyle Mustafa Ceceli'nin yine hüsran şarkısını mırıldanarak Bukete dönüp
''iyi be ben kendim gezerim hıh ''diye yalandan trip atıp kampı karış karış gezdim .Taki ormanda kaybolana kadar .'Hayır yani kampa kapı yapıyosunda niye kenarına çit falan örmüyosun zalımın müdürü! ' diye kampın müdürünü yazıkladıktan sonra telefonumu çıkarıp ''kesin bide telefon çekmez burda''diyip telefonu kapattığım için bide açılmasını bekledim.Telefonun açılmasıyla yine hüsran şarkısını bağırarak söyledikten sonra etrafta dolanmaya başladım.
''Tanrım sanki ben burdan geçtim''
diye sesli düşünürken sağ tarafımdan geçen karartıyla kafamı refleskle o tarafa çevirdim.Bu seferde sol tarafımdan bi karartının geçmesi ve havanın artık kararmak üzere olması korkmam için yeterli bi sebep olmuştu bile.
''kimse varmıı''
diye bağırıp etrafa hızlıca bi göz gezdirdim. Put gibi kalmam işleri dahada çıkmaza sürüklerken arkamdan bişeyin hızlıca nefes alış-verişini duyup bi anlık nefes alamadım. Arkamı yavaşça dönmemle simsiyah bi köpek görmek dahada yusuf yusuf olmama neden oldu. Arkasından iki tane daha gelmesiyle yavaşça geri geri adım atarken hepbirlikte hırlamaya başaldılar.Bende arkamı dönüp Usain Bolt misali ağaçların arasından koşmaya başladım. Köpekler bana her an dahada bi yaklaşmasıyla kendimi Vahşi Irk filminde gibi hissettim. Önüme tırmanabileceğim bi ağaç çıktığında hemen tırmandım. Köpekler aşağıda ağaca çıkmak için zıplayıp dururken ağlamaya başladım.
yakınlardan gelen motor sesiyle ellerimi yüzümden çekip ''İmdaaat yardım edinn!!!!'' diye sürekli bağırırken motorun ağacın altına gelip ustaca bi dönüş yapması normalde hoşuma giderdi ama şu anki durumda tek istediğim burdan gitmekti. Köpeklerin hangi ara gittiklerini görmedim bile. Motordan inen çocuğu karanlık yüzünden seçemesemde
''iyimisin?'' dedi
''teşekkür ederim'' dedim sesim fısıltıdan farsızdı duydumu duymadı diye düşünürken
''senin bu saatte ne işin var'' diye hafif sesini yükseltmesiyle sesinin bi yerden tanıdık geldiğini anladım ama çıkartamadım olayın şokundan galiba.
'sana hesap vermek zorunda değilim' demek içimden geçsede o olmasa şuanda nolurdu bilmek istemiyorum.
''kampı gezerken kayboldum telefonda çekmiyo'' dedim.
''bidaha tek gezmezsin heralde çocuk seni'' deyip gülmesi sinirimi çıkartırken
''sen kimsinde bana akıl veriyosun''diye bağırdım oda bu halimden hoşnut olmuş olcakki
''seni şuan bu durumdan kurtarıcak olan kişi kısaca kahramanım demeni tercih ederim'' deyip tebessüm etti.Ama bu haklı olduğunu göstermezdi.
''hadi ağaçla daha fazla bütün olmadan inde seni bırakim''
''ben kendim giderim'' deyip ağaçtan inerken
''yalvaran yok zaten''deyip kaskı kafasına geçirdi. Tam motoru çalıştırcaktıki motora doğru koşup arkasına oturup beline sarıldım.Kokusu anlam veremediğim bi şekilde hoşuma gitti nedense. Ne olduğunu anlamaz bi şekilde hareket etmezken
''ee hadi gitmiyo muyuz?''diye sormamla motoru çalıştırdı.
Yolda kapı numarasını verdiğim evin önüne beni bırakınca
''Tekrar teşekkür ederim herşey için'' dedim. Oda bişey değil anlamında hafif tebessüm edip tekrar o sert bakışlarına geri döndü.
''Bu arada adın neydi? isimsiz kahraman olmazya hani'' dedim
''Eray..Eray kıran.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ SERSERİ(Askıda)
Roman pour AdolescentsÇığlık atarak yerimden sıçradım ikinci bir korku daha yaşadım,cam açıktı ve dışarıda yağmur yağıyordu.Derin derin nefes alıp verirken arkamdan bir ses ''Korktun mu ?''dedi.Ses tanıdıktı sanki rüyamda karşılık olarak duymak istediğim ses.O sese döndü...