🍂

19 3 0
                                    

Jeon Jungkook

Derin bir karanlık ve karanlığın avuçlarının içinde sıkışıp kalmış acınası bedenim...

Bedenimi kurtaramazdım belki ama ruhumu özgürlüğüne kavuşturmaya bir adım kadar yakındım.

Ama neden o adımı atamıyordum?

Ellerim istemsizce belime gitti.

Henüz ellerinin sıcaklağı vücudumdan geçmemişken öylece her şeyi bitirmek zor geliyordu.
Halbuki ben değil miydim yanlızlığıyla masallara konu olan?

Komikti...

Sahi buraya neden geri gelmiştim?

Dün tren istasyonundan çıktıktan sonra kararımı vermiştim. Kendimi bir binadan atmak daha iyiydi.
Ama yine de bu akşam buradaydım.

Bileğimde ki saate baktım, 6'ya geliyordu. Aslında çok daha erken gelmiştim.

Bilmiyorum...

Belki de yarın bunun için uygun bir vakitti. Belki de bu gün sadece canım istemiyordu, evet bu gün canım yaşamak istiyordu.

İçimi yaşam duygusuyla dolduran neydi?

.

.

.

"Aptal..."

"Hayır madem öleceksin... Neden? Neden burası ki?"

"Aptal cidden... Bu havada tişörtle geziyor..."

Gözlerimi huzursuzca aralayıp başımda kendi kendine konuşan kişiye baktım. Benim uyandığımı fark etmemişti, kaşlarını çatmış bir oraya bir buraya dolanıp duruyordu.

"Prası mı yok neden ölmeyi istiyor?"

Derin bir nefes alıp gözlerini tavana dikti.

"Eğer benim öyle bir yüzüm olaydı ölmeyi istemezdim..." kaşlarını çatıp sesini yükseltti "Paran yoksa model falan olsana!!!" yüzünü bana dönüp parmağını bana salladı. "Uyandığını biliyorum aptal... Sana diyorum paran yoksa git model ol!" sinirli bir şekilde yanıma doğru yürüdü.

Oturduğum bankta vücudumu esnetip ayağa kalktım.

Benden kısa olduğunu fark etmemiştim?

"Acıktım bana yemek al..."

"Ahh umrumda değil." arkasını dönüp yürümeye başladı.

"Yarın yapacağım." sesimi duyunca duraksadı ama arkasını dönmedi. "Bence herkes ölmeden önce iyi bir yemeği hak eder!" çantamı sırtıma alıp yanına doğru yürüdüm.

Bana doğru döndü. Yüzünde dün ki boş ifade vardı.

"Pek fazla param yok ama tanıdığım iyi bir yer var."

Omuz silktim. "Patron sensin Yoon..."

Önden yürümeye başlayıp bana seslendi. "Hızlı yürü çocuk, acıktım."

"İsmim Jungkook..."

Bana dönüp sırıttı. "Adın kimin umrunda Jungkook?"

.

.

.

*Railway Station*     yoonkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin