İmkansız Aşk

-6- Operasyon Hazırlığı -6-

Selamlaaarr. Yeni bölüm hızlı geldi.

Beğenip yorum yapmayı unutmayııınn 

Size tatlı bir şarkı bırakıyorum. Keyifli okumalar 

''O defteri Can'dan çalmamız lazım'' Devamını getirmeme kalmadan ders zili çaldığı için konuşma yarıda kesilmişti. sonrasında da blok ders işlediğimiz için görüşememiştik. öğleden önceki son derste hocalar müdür çağırdığı için gitmiş bizi de serbest bırakmıştı. Bende Sudelerin sınıfına gidip onları çağırma görevini üstlenmiş ve Can'ı da görmüştüm. Sudelerle beraber sınıfa girip masanın etrafına doluştuk. ''nerde kalmıştık? Heh evet.. ''O defteri Can'dan çalmamız lazım''diye yineledim. ''Kızım sen delirdin mi? çocuk yanından ayırmıyor defterini. Hep çantasında yada elinde. O yokken almaya çalışsak bile sınıfta onca insan varken nasıl yapıcaksın bunu?'' dedi Zeynep haklı olarak. Ama bilmedikleri şey biyoloji hocasının bize ödev vermesiydi. Sinsice gülümsemeye başladım.

''Haklısın Zeynepcim ama elimizde mükemmel bir fırsat var. Biyoloji hocasıyla hücre konusunu tekrar ediyoruz ve bize bir ödev verdi. Hücrelerin isimleriyle şarkı yazıp enstrüman çalıcaz. İster oyun havası gibi bir şarkı istersek pop falan. Ve bunu konser salonunda sergiliycez. Bütün okul orda olucak. Yani sınıflar 1 saatliğine boş olucak. Sıralamaya göre de bizim grup en son çıkıcak. Yani millet konser salonunda şarkı dinlerken biz rahatça sizin olduğunuz sınıfa gireriz ve defteri alırız. Aslında sınıftan çıkmama bile gerek yok defteri. Sayfalarını inceleyip geri koysam bile yeterli. Sadece içine bakmam gerekiyor. Gerçekten beni mi çizmiş, yoksa öylesine mi karalamış bilmem gerek. Eee ne düşünüyorsunuz?''dedim.

Bizimkiler biraz düşündükten sonra Sude''evet dediğin çok mantıklı. Ama tuvalete gitmek için biri izin alıp sınıfa gelirse ne olucak?'' diye sordu. ''Orda da Zeyneple ve sen devreye giriceksin. Bizimkiler kapının önünde nöbet tutarsa şüphelenirler çünkü sizin sınıfın önünde bizimkiler niye dursun. Ne alaka yani. Ama siz durursanız kimse bir şey demez. Siz kapıda nöbet tutarken ben içeri giricem. Merve Elifle beraber sağ merdivene bakarken Aliyle Özen de sol merdivene bakar. Böylece sorun çıkmaz'' dedim Sudeye.''E tamam da Can'ın o gün okula geleceği ne malum. Ve konferans son dersten önce yapılacak. Son derse girmeden kaçmak için çantasını yanına almayacağı ne malum?'' diye sordu Özen.

''Yemin ediyorum felaket tellalısın Özen. Bırakta şurda iki mutlu olayım. Plan yaptık heyecanlıyım hevesimi kursağımda bıraktın ya'' diye sitem ettim. ''Kursağını sikeyim mantıklı olmakta yaramıyor be sana. Demiyorum birşey ne halin varsa gör'' dedi trip atarak ayağa kalktı. Sonra da ''fahri abi'nin yerine gidiyorum öğlen arasına giricez acıkmadın mı?'' diyerekte alındığını belli etti. ''Tamam tamam alınma hemen. acıktım tabi acılı dürümüm. Hadi gençler yemek vakti. Gidiyoruz'' dedim.

Okuldan çıktıktan sonra Ali'nin sırtına atladım ''götür beni dürüm krallığına Ali Prens'' diye bağırıp güldüm. ''Senin kafada sorun var ben hep diyorum ama kimse inanmıyor. İnsene kızım sırtımdan at mıyım ben?'' diye indirmeye çalıştı beni. ''Ama Alikuşum olmaz böyle. Aç günde tok günde diye söz verdik. Cayıyorsun gibi geliyor bana. Cezanı hazırlatayım istersen?'' dedim ve inmeye yeltendim. Tabi bunu duyan Ali ''yok cayma falan. Aaa nerden çıkartıyorsun böyle şeyleri Gözdecim. Sen iste bütün dürümcülere sırtımda taşırım ayıp ediyorsun''diyip bacaklarımı tuttu. Kazanmanın verdiği zaferle kollarımı Ali'nin boynuna dolayıp ayaklarımı sallamaya başladım. 

Flashback Aliyle tanışma günü:

Bir gün sırada yan yana bekliyorduk. İkimizde aynı dürümden sipariş vermiştik. Tek fark benimkinde soğan yoktu, onda yeşillik. Fahri abi iki dürümü de uzattı. Hangi dürüm hangimizin belli değildi. Ama Ali açı durur mu? Önündeki dürümü tuttuğu gibi ısırdı. Baktım yemeğe devam ediyor bende kalan dürümü aldım yemeğe başladım. Sonra bir anda ıyyylayıp ağzından marulu çıkardı. Benimkinin soğanlı olduğunu anladığım için yemeyi bıraktım. ''Kızım bu ne inek misin sen niye marul yiyorsun yaaa'' dedi. Ben altta kalır mıyım hiç? ''Asıl sen nesin? Mahmut Tuncer misin? Okul saatinde soğan yiyorsun kokuşmuş seni'' dedim.

''Hii ben miyim kokuşmuş. Sensin o be saçındaki yağa bak 1 kilo patates kızartılır saçındaki o yağla'' dedi. ''Yürü git lan. Neresi yağlı saçımın daha bu sabah yıkadım Elidorla. Asıl sen kendi saçına bak 3 kilo jöle sürmüşsün. Allah bilir limon da sıkmışındır. Biraz daha baksam limon çekirdeği bile çıkar o saçtan'' dedim. Bir süre daha kavga ettik. O sırada Sudelerle Özenler geldi. S:''Napıyonuz siz yaa''. ''Nolcak bu salakla dürümlerimiz karıştı. Mal gibi içine bakmadan aldığı gibi yedi dürümü sonra da marullu yiyorum diye inek dedi bana'' dedim. Bir anda Sude gülmeye başladı. ''Siz bunun için mi tartışıyordunuz gerçekten'' dedi. ''Valla inek diyip o başlattı. Hem kim bu ya bizim yanımızda işi ne?'' diye sitem ettim.''Tanıştırayım salaklar. Alicim bu Gözde, Gözdecim bu da Ali. Grupta dürüm muhabbeti yapıp tatlı tatlı konuşuyorsunuz ama hiç mi bakmadınız fotoğraflarınıza''dedi.

''Anaaa o dürüm prensi sen misin lan?'' diye sordum Aliye. Sonra da ''Ama profili yoktu bunun nerden bileyim ben'' diye ekledim. ''senin profilinde duffy duck vardı nerden bileyim'' dedi Ali. ''Ulan sabahtan beri sen olduğunu bilseydim laf etmezdim lan bir de kafana limon sıkmışın dedim''diye gülmeye başladım. Ali de ''Evet ya bende sen olduğunu bilseydim söylem....yok lan ben yine söylerdim herhalde''dedi. ''Aliiii'' diye uyardım. Ardından da ''hadi gel anlaşma yapalım. Yemek konusunda her ne olursa olsun. Yani içinde yemek olan bütün cümlelerde koşulsuz şartsız anlaşıcaz. asla birbirimizi kırmıcaz. Aç günde tok günde dürüm yemeye var mısın? Eğer bunu bozarsan 2 tane bol marullu dürüm yersin. Hemde soğansız ayransız'' dedim. Ali biraz düşünüp  ''tamam lan anlaştık. Sende bozarsan 2 tane bol soğanlı dürüm yiceksin marulsuz ve kolasız. Kabul mü?'' dedi. ''Tamam len kabul.'' diye onayladım. A: O zaman Aç günde tok günde dürüm yemeye'' dedi ve dürümlerimizi birbirimize verip rahat rahat yedik.

Flashback sonu

Fahri abi'nin yerine gidip yemekleri söyledik ve gelmesini bekleyene kadar plan hakkında konuştuk. Konser cuma günüydü. 3 gün boyunca şarkıya odaklanmak heyecanımı biraz olsun dizginlememi sağlayacaktı. Ve ben bu durumdan oldukça memnundum. Ödeve de özen göstermem gerekiyordu. Çünkü sınav yerine geçecekti. Bu yüzden iyi olmalıydı. Bir de canın dinleyeceğini varsayarsak elimden gelenin fazlasını yapmalıydım.