-2- O kim? -2-

19 2 0
                                    

Selam bu 2.bölüm ve ben hala içimdeki heyecanı atmış değilim. Bu bölüm kısa oldu. Ama 3. Bölümde telafi edicem. Söz veriyorum. Neyse ben sizi tutmiyim.
Beğenip yorum yapmayı unutmayınnn Öpüldünüz canlar 😘😘😘

Otobüse binip eve gittik. ılık bir duşa girip pijamalarımı giydim. Ve çalışma masama oturup bugün verilen ödev ve testleri yaptım. Hepsini bitirdikten sonra yarın için gerekli olanları çantama koyup fermuarını kapattım. Saate baktığımda 19.43 olduğunu gördüm. Yemek birazdan hazır olur diye düşünerek ellerimi yıkayıp mutfağa indim.

Tam tahmin ettiğim gibi annem tabakları masaya diziyordu. Sofrayı kurmasına yardım ettim. Hep beraber güzelce akşam yemeği yedik. Ve odama çekilip günlük keman çalma rutinimi tamamladım. Yatağıma yatıp her zamanki piano eşliğinde yağmur sesini açıp uykuya daldım.

Sabah alarmın çalmasıyla uyandım. Saate baktığımda 07.50 olduğunu görmemle yataktan fırlamam bir olmuştu. Çünkü Özen istisnasız her sabah 08.00da kapımda olurdu. Ve uyuşuk biri olan ben 10 dakikada nasıl hazırlanacağımı bilmiyordum.

Hızlıca dolabımı açtım beyaz ip askılı crop ve mavi şort giydim. Üstüme de mavi kareli kapşonlu gömleğimi geçirdim. Kapatıcı, rimel ve dudağımın renginde bir ruj sürüp hızla aşağı indim. Anneme geç kaldığımı ve okulda yiyeceğimi söyleyerek beyaz Converselerimi giyip dışarı çıktım.

Saate baktığımda 08.06 olduğunu ve Özenin beni 3 kez aradığını görerek geri aradım. 3 kere aradığı halde açmadığım için uyuyakaldığımı düşündüğünü ve bir sokak aşağıda olduğunu durağa gittiğini söyledi. Telefonu kapatıp koşmaya başladım.

Tam Özenin yanında durağa gittiğim anda 8 numara geldi ve nefes nefese otobüse bindik. Ne oldurdu yani 3 numara gelseydi. Bende Özeni geç kalmayalım diye ikna etseydim de ona binseydik.

Onu okulda görmem yetmiyormuş gibi bir de aynı otobüsle gidiyoruz. Ve ben onu görmek istemediğim için kulaklığımı takıyorum. Bu seferde kulaklığımı takıp başımı cama yasladım. Ve bir süre sonra da o bindi. Nerden mi biliyorum?

Çünkü alıştım. Benden 2 yada 3 durak sonra biniyor. Ve benimle aynı durakta iniyor. (Mantıken..) Onda ne var bilmiyorum. Ama ondan uzak duramıyorum. Sudeyle aynı sınıftalar. Ve ben onu görmek için sürekli bir bahane bulup sınıflarına gidiyorum.

Merkezde bir yurtta kaldığı halde arkadaşlarıyla sadece haftanın 2-3 günü çarşıdaki kafelere gidiyo. Onun hangi kafeye gittiğini de biliyorum. Çünkü benim girdiğim ortamlara giriyor.

Bazen bi kafede oturduğumda arkadaşlarıyla geliyor. Ve her nedense (sanırım kaderin cilvesi) ya yan masamız yada benim karşımdaki masa boş oluyor. Ve oralara oturmayı tercih ediyor. Hep beni görebilecek şekilde oturuyor. Bu yüzden acaba benimle mi ilgileniyor diye düşünüyorum. Ama sonra düşüncemin ne kadar saçma olduğunu anlayıp vazgeçiyorum

Ben onu size anlatmadım dimi? Adı Can. O 1.67 boylarında, Kahverengi kıvırcık saçlı, açık kahverengi gözlere sahip, gülüşü güzel biri. O kadar tatlı ki. Onu görünce kalbim ağzımda atıyor

Bazı günler karşılıklı sınıflarda derslerimiz oluyor. (Bizim tarih onların matematik, sonra tam tersi) Tam yanımdan geçerken ufak bir bakış atıp dibinden geçiyor ve ben onun kokusunu içime çektiğimde bi hoş oluyorum. Sürekli en arkaya gidiyor ve orda oturup resim çiziyor. Sudeye neler çizdiğini sordum. Ama o da bilmediğini söyledi. Zaten onun hakkında en çok merak ettiğim sorulardan biri de bu.

O defterin içinde neler var??

İmkansız AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin